Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Emâli

Emali 6

صفات الذات والافعال طُرّا * قديمات مصونات الزوا
ل

Onun zatının ve efalinin sıfatlarının hepsi kadimdir * zail olmaya ihtimali yoktur..

İzah
Zatının sıfatları: "حىٌّ" gibi ihdas(yaratıcılık) manasını müştemil olmayan sıfatlardır. Ef'alinin sıfatları: "محى" (Hayat veren) gibi, "رزّاقٌ" gibi ihdas manasını müştemil olan sıfatlardır. Hasen-il Eş'ari hazretlerine göre ef'alinin sıfatları kadim değildir, hadistir, sonradan olan sıfatlardır.

Emali 7

نسمّى الله شيئا لا كالاشياء * و ذاتاً عن جهات الستّ خالٍ

Allaha 'şey' diye tesmiye ederiz ama başka şeyler gibi değil. Ve ciheti sitten hali alan zat diye tesmiye ederiz..

İzah
Ayet-i kerime ile de sabittir ki 'a 'şey' kelimesini ıtlak ederiz. Çünkü şey mevcud olana denir ve -ü teala vacibül vücudtur. Yani ma sebeka'sından (öncesi) yokluk geçmemiştir. Diğer bütün şeyler ise mümkinül vücuttur. Yani yoktan var olmuşlardır. Hz. 'ın 'zat' olarak isimlendirilmesi de hadis ile sabittir. Hz. 'ın altı yönden hali olması "Allah her yerdedir" diyen Mu'tezile ve Kaderiyye mezhebi ile "Allah arş-u aladadır." diyen Müşebbihe ve Keramiyye mezheplerine reddiye olarak söylenir. Hz. her yerdedir demek ona yukarda, aşağıda, sağda, solda vs. yön tayin etmeyi gerektirir. Halbuki -u teala mekandan münezzehtir

Emali 8

وليس الإسم غيراً للمسمّى * لدى اهل البصيرة خير آل

Ümmetin hayırlısı olan ehl-i sünnete göre isim müsemmasının gayrı değildir

İzah
Mesela Cenabı hakkın ismini zikreden müsemmasını yani zatını zikretmiş olur. Bu konuda çok farklı görüşler ortaya atılmıştır. Ehli sünnet ulemasının görüşü budur...

Emali 9

وما إن جوهرٌ ربّى و جسم * و لا كلٌّ و بعض ذو اشتمال


Rabbimiz ne cevherdir ne de cisim. Ne küldür, ne de bir bütünün parçasıdır.

İzah
Hz. cevher değildir. Cevher artık bölünemeyecek son cüzdür. Bazı mezhepler bunun sonsuzluk anlamına geldiğini ve 'ın aslında bölünemeyen son cüz olduğunu iddia ederler. cisim de değildir. Çünkü cisim en az iki veya daha fazla şeyden mürekkep olandır. Haşa Hz. her hangi bir şeyden mürekkeptir diyemeyiz. Hz. "kül'de değildir. Kül cüzlerin toplamıdır. Aynı sebepten...Cenabı hak iştimal sahibi bağız da değildir. Yani bir küllün şamil olduğu, kapsadığı bir cüz değildir. veya her hangi bir mekana, zamana şamil olan bir şey de değildir.

وفيِ الاَذهاَنِ حَق كَوْنُ جُزءٍ بِلاَ وصْفِ التََّجزِّ ي ياابن خاَلي

Ey dayı oğlu parçalanma vasfı olmayan cüz-üllezi lâyetecezzanın (atom)un varlığı zihinlerde sabittir,haktır.


Not: Eskiden arabcada atom ismi olmadığı için cüz-üllezi lâyetecezza olarak söylenmiştir.

Emali 11

وما القرأن مخلوقا تعالى * كلام الرب عن جنس المقال

Kur'an-ı kerim mahluk olmadı *harf ve esvattan ari Rabbin kelamıdır...

İzah
Cenab-ı hakkın zatı ile kaim kelamı nefsi olan Kur'an mahluk değildir. Bizim okuduğumuz, seslerle ifade ettiğimiz Kur'an'dır ancak mahluk olan. Hz. 'ın kelamı zatı gibi kadimdir, sonradan yaratılmış değildir ve yaratılan hiç bir şeye benzemez. Seslerle, harflerle ifade edilemez. Örneğin Musa (A.S) Hz. 'ın sesine müşahede etmiştir ama nasıl bir ses olduğunu tarif edememiştir. Çünkü o mahluk değildir. Yaratılmış hiç bir şeyle onu ifade mümkün değildir.

Emali 12

و رب العرش فوق العرش لكن * بلا وصف التمكن واتصال

Arşın rabbi arşın üzerindedir, lakin mekandan ve zamandan münezzehtir

İzah
Hz. 'ın bir mekanla mütemekkin olması "Muhalefün lil-Havadis" sıfatına uygun değildir. Selef alimleri ayette tevil yapmayı uygun görmeyerek "istiva malum, keyfiyyet meçhul" demişlerdir. keyfiyyetinden sual etmek caiz değildir. Halef ulemasına göre ise "istiva'dan maksat "oturmak" değil, kastetmek, yönelmek, istila etmek ve hakimiyeti altına almak gibi manaları da vardır ve bu manaya tevil edilmelidir. Usul-u Fıkha göre islamın temel akidelerine ters düşmemek şartıyla açık olmayan ayetleri tevil yoluyla izah etmek mümkündür. Ancak bunu da ancak "müctehid" olanlar yapabilir

Emali 13

وما التشبيه للرحمن وجهاً * فصن عن ذاك اصناف الأهال

Hz. Rahman'ı herhangi bir şeye benzetmek hoş değildir. Ehl-i islamı Hz. 'a teşbih yapmaktan koru."

İzah
Hz. 'ın zati sıfatlarından bir tanesi de "Muhalefün lil-Havadis"tir. Hz. yaratılan hiç bir şeye benzemez ve yaratılan her hangi bir şeyle tasavvur da edilemez. Eğer istemeden de olsa aklımıza Hz. 'ın şekline dair düşünceler gelirse biliniz ki Hz. o düşündüğünüzden farlıdır. Zira her ne düşünürseniz düşünün insan aklının havsalasını alan her şey 'ın yaratmış olduğu bir şeydir. Müşebbihe gibi bazı sapık mezhepler Kur'an'ı Kerim'de sıkça geçen ve Hz. için kullanılan "ayn, vech, yed" gibi kelimeleri delil göstererek 'ı tarifetmeye kalkarlar. Bu Ehli sünnette asla caiz değildir.

Emali 14

ولا يمضى على الديّان وقت * وازمان و احوال بحال

Deyyan olan Hz. üzerine ne muayyen bir vakit, ne muhtelif zamanlar ne de bir değişiklik ve tebeddülat geçmez


İzah
İbarede “vakit”le murad olunan “muayyen bir zaman dilimidir. “Ezman” ile kastedilen de farklı zaman dilimleridir. ‘Ahval’den maksad değişiklik ve farklılaşmadır. Ehli sünnet akidesine göre “zaman” yaratılmış bir şeydir. Evveli ve ezeli vardır. Her şey yoktan var olur değişir. Ama Hz. kadimdir, ezeli ve ebedidir. Zamanın üzerinde etkisini gösterdiği hiç bir şey Hz. için söz konusu değildir



Aşka geldiğin zaman kaside-i Bürde ve Emali'den beyit oku buyururlarmis

Emali 15

ومستغن الهى عن نساء * واولاد اناث او رجال

Hz zevceden kız ve erkek çocuk sahibi olmaktan müstağnidir...


İzah
Bu beyt Hz. Meryem validemizin (haşa) ’ın zevcesi ve Hz. İsa (a.s.) da oğlu olduğuna inanan hristiyanlara ve meleklerin Hz. ’ın kızları olduğunu iddia eden Mekke kafirlerine reddiyedir...

Emali 16

كذا عن كل ذى عون ونصر * تفرّد ذوالجلال و ذوالمعال

Yine böylece benim ilahım her avin(karşılıklısız yardım) ve nassar (arasıra ve karşılıklı yardım)sıfatından müstağnidir. celal ve meal sıfatının sahibi olan hazreti tek oldu.

İzah
Hz. tektir ve hiçbir ortağa ihtiyacı yoktur. Aslında sapık veya hak bütün İslam mezheplerinin birleştiği bir konudur. Hiçbir mezhep ’a şirk koşmaz. Doğrudan küfürdür. Bu nedenle bu beyitler diğer mezhepler için değil, hristiyan ve şirk koşan kafirler için reddiyedir.)

Emali 17


يميت الخلق قهرا ثم يحيى * فيجزيهم على وفق الخصال

Hz Kahır ve galebe cihetinden mahlukatı öldürür. sonra hz mahlukatı ihya eder. Akebinde Hz onları amellerine muvaffak olmak üzere cazalandırır...

18 Emali

لاهل الخير جنات و نُعْمى * و للكفار أدراك النكال

Hayır ehli için cennetler ve niğmetler vardır küfür ehli için cehennemden derekeler vardır.

19 Emali

ولا يفنى الجحيم و لا الجنان * وما اهلوهما اهل انتقال

Cennet ve cehennem fani değildir. Cennet ve Cehenneme intikal ehli olurlar.

İzah
Cehmiyye taifesi Cennet ve Cehennem ehlinin gittikleri yerde fani olduklarına zahiptirler.Halbuki herkes yaptıgı ameline göre imanına göre cennet ve cehennemde ebedi kalacaktır...

20.beyt

يَرَاهُ المُؤْمِنُونَ بِغَيْرِ كَيْفٍ وَاِدْرَاكٍ وَضَرْبٍ مِنْ مِثَالٍ
Yerahüdeki zamir ütealaya racidir.
Beytin Manası:
Mü’minler cennette üteala Hazretlerini keyfiyet ve idraktan bir hale,hey-et ve suretten bir nev-a , mukarin olmayarak ru’yet ederler.
İzah;Ehlicennet için ru’yet mekan cihet ve suretten münezzeh olduğu halde inkişaf edilecektir.
Ru’yetüllah ehlicennet için haktır.
Kur’an-ı Kerimde; وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ “elkıyâmeh”
O yüzler Rablerine bakacaklardır. (O'nu göreceklerdir)
Hadisi Şerifte; إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ، كَمَا تَرَوْنَ الْقَمَرَ لَّيْلَةَ الْبَدْرِyani ,ey ehli iman! Siz rabbinizi leyle-i bedirde kameri gördüğünüz gibi bilâşek velâşübhe görürsünüz.


Emâli

MollaCami.Com