Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Cennet Davetiyesi





Hepimiz cennete davetliyiz, üstelik bu davet cennetin sahibi Âlemlerin Rabbi Allah’tan geliyor.

Allah biz kullarını cennetine davet ediyor. Yarattığı bütün nimetlerinin asıllarını tadabilmemiz için ve sonsuz ebedi bir hayatı kazanabilmemiz için cennet davetiyesini biz kullarına sunuyor.

Her tarafta cennet davetiyeleri okunuyor. Her gün sabah güneş doğmadan cennet davetiyesi ilan ediliyor.

Adeta Rabbimiz Rahmetiyle yeryüzüne nüzul ederek “Ey kullarım kalkın tatlı uykularınızdan cennete davet var. Kalkın cennet davetiyelerinizi alın davete icabet edin” Her gün bu cennet daveti durmadan tekrar ediliyor. Kimileri daveti işitip icabet eder, kimileri duymazlıktan gelir, kimileride duymak bile istemez. Ancak davete hakkıyla icabet edenler ebedi olarak cennete girmeye hak kazanacaklardır.

Rabbimiz buyuru ki; “Rabbinizin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!” ( Ali İmran Suresi 133.) Ayetinde beyan edildiği gibi takva sahipleri için hazırlanan genişliği gökler ve yer kadar olan cennete Rabbimiz bizleri davet ediyor. Hiçbir ayırım söz konusu değil hangi ırktan olursa olsun, zenci veya beyaz fark etmez, herkes ebedi cennete davetlidir.


Hayat koşullarının zor olduğu ve sıkıntıların bitmediği bir ülkede yaşadığımızı düşünelim ki dünya böyledir. Bir türlü rahat bir hayat yaşayamıyor ve mutlu olamıyoruz, ya mutluluklar geçici olup tatmin etmiyor ya da hep sıkıntı ve çıkmazlarla dolu bir hayat yaşıyoruz. Ülkenin sahibi bu şekil hayattan tat almayan sıkıntı ve zorluklar içinde yaşayamaya çalışan insanlara her gün davetiyeler gönderiyor.


Bu davetiyelerde iyilikler, güzellikler, daha rahat bir hayat yaşamamız için ve iyiliğimiz için emirler ve kurallar yazılıdır.Üstelik bu emir ve kurallara davetiyeyi gönderen ülke sahibi için hiçbir faydası yok, bütün emir ve kurallar daha rahat ve mutlu bir hayat yaşamamız içindir.

Şimdi biz bu davete kulağımızı kapatıp “Benim davete ihtiyacım yok, ben bu zorlukların üstesinden kendim gelir hayatımı mutlu yaparım.” deseniz ne kadar mantıklı olur.


Hayat sıkıntılarla, meşakkatlerle doludur. Her şeyin yegâne sahibi ve dünya ülkesinin sahibi olan Allah, kullarına her gün davetiyeler gönderiyor. Peygamberler göndermiş, Kuran-ı Kerim davetiyesini göndermiş, içinde hem bu dünyada hem ahiret âleminde daha rahat ve ebedi bir hayat yaşamamız için emir ve kurallar yazmıştır. Allah, bütün kullarını günde beş defa namaz ile cennetine davet ediyor, gelin davete icabet edelim.


Rabbimiz davete icabet eden ve cennet’e girecek kullarının vasıfları anlatırken, başta Bakara Suresinde geçen ayette şöyle buyurur; “İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele!” (Bakara 25) daha sonra birçok ayette cennetliklerin vasıfları şöyle geçer; iman edip salih amel işleyen, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye eden, takva sahipleri, Allah yolunda cihad eden, Rabbine karşı gelmekten sakınanlar, Allah’a ve Peygambere itaat edenler ve çokça tövbe edenler diye anlatılır.

Ve daha birçok ayetlerin devamında; “Onların Rableri katındaki mükafatları, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. Bu söylenenler hep Rabbinden korkan (O’na saygı gösterenler) içindir.” (Beyyine Suresi 8. Ayet)

Cennet gibi bir daveti duyup ta iştirak etmemek ne kadar mantıksızdır. Her şeyi bu dünya hayatıyla sınırlı tutmak, bu dünyadaki tüm tatların zevklerin eğlencelerin peşinde koşup bu dünyasını cennet gibi yaşamaya çalışmak, ebedi hayatın ebedi gençliğini ve ebedi cennetini umursamamak ne kadar akıl karıdır.

Dünya hayatının bitimiyle her şey bitmiyor. Asıl her şey dünya hayatının bitimiyle başlıyor, çünkü dünya hayatının bitimiyle ebedi bir hayat başlayacak ve bu ebedi hayatta cennet ve cehennem olacak. Hepimiz cennete girmek isteriz, hiç kimse azap çekmek istemez. Rabbimiz öyle adaleti ve merhameti yücedir ki kullarını cennetine davet ediyor.

Evet, cennet gibi bir davet var. Hiçbir sıkıntının olmadığı ebedi bir gençlik, ebedi bir mutluluk ve ebedi bir hayata davet var. Bu daveti bize gönderen Rabbimiz hem bu dünyada mutlu olmamızı istiyor hem de bizlere ebedi bir mutluluk vaat ediyor.

Yukarıda da ifade edildiği gibi Allah, günde beş defa bizlere cennet davetiyesi gönderiyor “Haydi namaza, Haydi felaha” diye her tarafta ilan ediliyor.

Önce namaz sonra felah yani kurtuluş ve rahata ermek, namaz kılmak dünyanın bütün sıkıntılarından kurtulmak ve ebedi ahiret aleminde ebedi cehennemden kurtulmaktır.

Namaz ebedi saadetin anahtarıdır. Namaz kılmak Allah’a kul olduğunu bilmektir. Bir davetiye niteliğinde olan namaza iştirak etmek Cenab-ı Allah’tan ebedi saadeti isteme talebidir.

Peygamber Efendimiz (a.s.m) Hazretleri kıyamet günü kişi hesaba çekilirken, amelleri arasında ilk önce namazdan hesaba çekilecektir, eğer namaz hesabı kolay geçerse gerisi de kolay geçecek, namazın hesabı zor geçerse gerisi de zor olacaktır ikazında bulunmuştur.

Eğer namazın farzında eksiklik çıkarsa, Allah, “Bakın kulumun nafilesi var mı?” buyuracak. Böylece, farzın eksikleri, kişinin kıldığı nafile namazları ile tamamlanacaktır.

Rabbim bizlere son nefesimize kadar cennet davetiyesi olan Kuran’a ve namaza iştirak edenlerden eylesin.


Mehmet Kazar

AMin insallah cumlemizin ihya forum sakinleride cennetle mujdelenir icinde ben

49paylasim icin tesekkurler


Yazarlardan

MollaCami.Com