Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


4+4+4, eğitimi düzeltmeye yeter mi?

Kanunlaşarak yürürlüğe giren 4+4+4’e nasıl bakıyoruz, nasıl bakmalıyız?


Her meseleye olduğu gibi, bu hususta da şu temel duruşu sergilemek zorundayız:

“Ey imân edenler! Adalet üzere olun ve Allah için şahidlik edin. Kendi aleyhinize veya anne ve babanızla akrabalarınızın aleyhine olsa bile…” (Kur’ân, Nisâ Sûresi, 135.) âyetinin emrince adil ve hakperest olmak.

Şekil yönünden 4+4+4’ün getirdiği güzel ve olumlu yanları fazla olmakla birlikte eğitimciler, teknik açıdan birkaç mahzurlu yönlerine dikkat çekiyorlar.

“Mevcuda iktifa dûn himmetliktir”, yani yapılanlarla iktifa etmek himmetsizlik, gayretsizlik, işi oluruna bırakmaktır.

Hele hele, Kemalizm mantığıyla hazırlanan, devletin dayattığı müstebit müfredatı ve Atatürkçülüğün Din Dersi, seçmeli olarak getirilen Kur’ân, Arapça derslerine konduğu bir eğitim politikasını kabul etmemiz, içimize sindirmemiz mümkün değildir.

Okullarda müstebit sistemin devamı (kitleleri aldatmak için şekle yönelik birkaç rotuşla iktifa edilerek) sağlanıyor.

Her mü’min ve herkes meselenin bu boyutunu önemsemeli ve eğitim sistemindeki tortuları, kalıntıları temizlemek için uğraşmalı. Zira, bugün de din, dinsizlik, siyaset, ekonomi, kültür ve sosyal konular ekseninde yapılan tartışmaların, verilen mücadelelerin, hatta işgallerin ve savaşların temelinde Deccalizm zihniyeti, yani II. Avrupa yatar.

Şu halde biz, eğitim sisteminin şeklinden ziyade muhtevaya yönelik düzeltme ve düzenlemeler üzerinde yoğunlaşmalıyız.

Zira “Tasvir ve tezyin-i müddeâ, zihnimizi işbâ’ etmiyor” (Muhakemat, s. 32.) fehvasınca, parlak sözler, nutuklar, şovlar, oyalamaca-boyalamacaya yönelik yarım yamalak düzenlemeler, bizi işba etmiyor, doyurmuyor!


Ali FERŞADOĞLU


Yazarlardan

MollaCami.Com