Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Ne oldu, öldürebildin mi Şehzadeâyi, Meral Hanım?
Ne oldu, öldürebildin mi Şehzadeâyi, Meral Hanım?
Olay şu: âBiz herkese hakaret edelim. Halkın büyük çoğunluğunun saygı gösterdiği tarihi şahsiyetleri/din adamlarını biz tahkir edelim. Onları farklı şekilde tasvir edelim.. Bunu yaparken, hortumlanan bankalardan aktarılan milyonlarca liralık bütçeleri kullanalım. Ama kimse bize, iki çift laf edemesin. Edenleri hemen yargısız infaza tabi tutalım. Hatta mütedeyyin insanları tahkir etmek için, dini değerleri bile istismar edelim!â
Kim yapıyor bunları?
Kendilerini toplumun efendisi sayan, bir avuç azınlık.
Bunlar bir gün devletin derin bürokratı olarak karşımıza çıkıyor... Bir gün derin siyasetçisi olarak... Bir gün profesörü, bir gün aktristi.. Bir gün senaristi olarak!
İşte onlardan birisi; Meral Okay ölmüş. Muhteşem Yüzyıl dizisinin senaristi imiş, kendisi..
Normal şartlarda, kendisi ile bir sorunumuz var mı?
Hayır..
O yolunu çizmiş, yürüyor.
Biz kendi yolumuzda yürüyoruz.
Ama olur muuu? Mutlaka çıngar çıkaracaklar..
Eski bir solak olarak, Stalinâin hayatını dizi yapacağına..
Stalinâe mesafeli ise (Olur ya, elin Rusâundan bize ne, biz ulusalcı değil miyiz, diyebilir), Nazım Hikmetâin hayatını dizi yapacağına..
Ortalığı velveleye vermek için, Kanuni Sultan Süleymanâı, kendisine meze yapmaya kalkışıyor..
Kanuniânin hayatını, gerçeğinden farklı göstermeye kalkışıyor.. Bu arada dini kavramları da hafife alıyor..
Bunları ben mi iddia ediyorum?
Hayır, hanımefendi kendisi anlatıyor..
Radikalâde Ezgi Başaranâa 1.5 sene önce verdiği röportajdan: âHaremle ilgili çok az şey biliyoruz. Çünkü Avrupa saraylarında olduğu gibi, Osmanlı sarayında da Hareme girebilen tek erkek padişahın kendisiydi. Elde çeşitli bilgiler var ama, çoğunluğu âOlsa olsa şöyledirâ diye anlatıyor Haremi. 16. Yüzyıl Haremi ancak idealize edilerek anlatılabilir ama, benim idealize ettiğim şeyle bir muhafazakâr erkeğinki birbirini tutmuyor.â
Yani ne demek istiyor Meral Hanım?
âKanuniânin Haremi hakkındaki bilgilerde somut bir dayanağım yok.. Uydurdum gittiâ diyor..
Haydi uydurdun..
Peki, âuydurmaâ üzerine, dindarları tahfife kalkışmak da ne oluyor?
Aynı röportajda bakın ne diyor Meral Hanım: âBen oradaki(Haremâdeki) gündelik hayatı başka türlü kurguluyorum, onlar zannediyor ki beş vakit namazın üstüne beş daha kılınıyor, dualar ediliyor. Onlara göre orası büyük bir ilim ve irfan yuvası. Elbette eğitim de var Haremâde. Çünkü kızlar, şehzade yetiştirecek bilgi ve görgüye sahip olmalı. Öbür taraftan da Haremdekilerin ne sesi çıkabilir, ne hakları, ne de hukukları var. Kadınları köle statüsüne indirgeyen bir sistem var. Ama bunları görmek istemiyorlar.â
Kendisi itiraf ediyor: âKurguluyorâ!
O dönemde, köle statüsünde olan kadın ve erkekler var da.. Kadınların tamamının âköle olarak görülmesiâ suçlaması nereden kaynaklanıyor, anlayabiliyor musunuz?
Anlamanız gerekmez zaten..
Onlar suçlarlar.. Olur biter..
Ama birisi âO kadın öldüâ derse, sanki gerçekte o kadın ölmemiş gibi hep birlikte ayağa kalkarlar: âKüstah. Dinci. Ne biçim Müslümanlık bu? Ahlâksız..â
âValide Sultanâ kavramını oluşturmuş bir medeniyetin sahibi olan Osmanlı için, âKadınları köle gibi görüyorlardıâ derseniz, âahlâklıâ olursunuz..
Ama ölen kadına, âO kadın öldüâ derseniz, âahlâksızâ olursunuz!
Devam ediyor aynı kadın:
âBana âKanuniânin oğlu Şehzade Mustafaâyı ne zaman öldüreceksin?â diye soruyorlar mesela.â
Ne cevap veriyormuş, aynı röportajdan okuyoruz, senarist Meral Hanımâın cevabını: âMustafa beş yaşında henüz.. âTanrı ve iktidar izin verirse iki sezon sonraâ diyorum. Çok korkuyorlar bundan. Paranoyanın temelinde bunlar var.â
âÖlümün yerinin ve zamanının, yaratıcının takdiriânde olduğu gerçeği ile alay eden bir solak kadın!..
âTanrı izin verirseâ diyerek, aklınca dalga geçiyor..
Şehzadeâyi filminde öldürecekmiş!
Çok korkuyormuşuz bundan.
Paranoyamız varmış bu konuda..
Ne oldu?
Öldürebildin mi, Şehzadeâyi Meral Hanım?
âSen kazık mı çakacaksın dünyaya?â diyecekler hemen..
Olabilir; bu yazıyı yazmamla, okuyucunun okuması arasındaki kısa sürede bile, ben de ölebilirim.
Ama ben haddimi biliyorum. Gücümün ne olduğunun farkındayım.. Sizin gibi, âyaratıcıâ ile (hâşâ) alay edercesine âTanrı izin verirseâ demiyorum, Meral Hanım aşıkları!
Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit
Çok güzel bir yazı. Baştan sona hepsine katılıyorum.
Bir tek "solak" kısmına takıldım.
Kadın solcu olduğu için mi böyle diyor, yoksa sol elini mi kullanıyordu?
Görüşleriyle ilgiliyse bir şey diyemem, haklıdır.
Ama sol elini kullandığı için "solak" kelimesini özellikle hakaret olarak seçtiyse orada bir sıkıntı var demektir.
Bu kişiye uzun, kısa, şişman, zayıf gibi fiziksel özellikleriyle hakarete girer ki, buna bir Mümin tenezzül etmemelidir diye düşünüyorum.
Ama yazının içeriğine baştan sona katılıyorum.
Çok güzel bir yazı. Baştan sona hepsine katılıyorum.
Bir tek "solak" kısmına takıldım.
Kadın solcu olduğu için mi böyle diyor, yoksa sol elini mi kullanıyordu?
Görüşleriyle ilgiliyse bir şey diyemem, haklıdır.
Ama sol elini kullandığı için "solak" kelimesini özellikle hakaret olarak seçtiyse orada bir sıkıntı var demektir.
Bu kişiye uzun, kısa, şişman, zayıf gibi fiziksel özellikleriyle hakarete girer ki, buna bir Mümin tenezzül etmemelidir diye düşünüyorum.
Ama yazının içeriğine baştan sona katılıyorum.
yazıda solcu oluşundan bahsediyor.