Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Gıybet.

GIYBET (1)

gıybet:Bir kimsenin gıyabında, yani hazır olmadığı bir yerde, onun hakkında (duysa) hoşlanmayacağı, üzüleceği bir şey konuşmak demektir.
Gıybet ile yalan ve iftirayı birbirine karıştırmamak lâzımdır. Bir kimsenin gıyabında söylenen sözler doğru değilse, yalan ve iftira olur.
Doğru ise gıybet olur. Gıybet sadece dil ile olmaz. Göz ile, el ile, işaret ile, yazı ile, resim ile, karikatür ile, film ile de olabilir. Fakat en yaygın şekil dil ile olanıdır.

Gıybet, Kur'ân-ı Kerîm'de muhkem âyet ile yasaklanmış, haram kılınmış büyük bir günahtır.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) de müteaddid hadîs-i şerifleriyle gıybeti kötülemişler, ümmetine yasak kılmışlardır.
Ashab-ı kiram hazeratı (Allah onlardan razı olsun) ve her devirde gelen ulemâ, evliyâullah, fukahâ, salihler dahi (Allah onlara rahmet eylesin) gıybetin aleyhinde bulunmuşlar, gıybet hakkında ümmeti uyarmışlardır.
[color=red]Yâni gıybet Kitapla, Sünnetle, icmâ-i ümmet ile haram olduğu sabit, çok çirkin ve büyük bir günahtır
.


Gıybeti yapanlar iki sınıfa ayrılıyor:

1-Câhiller. Bunların dinî bilgisi yoktur. Gıybetin ne olduğunu bile doğru dürüst bilmiyorlar.

2- Gıybetin haram olduğunu bildikleri, bu mevzuda yeterli bilgiye sahip oldukları halde, nefs-i emmârelerine uyup, bile bile gıybet edenler..,


Gıybetin caiz ve mubah olduğu çok sınırlı, çok mahdut ihtiyaç veya zaruret halleri vardır. Bunlar istisnaî hallerdir.

1- Halka, millete zulm eden eziyet eden emirler.

2- Kötülüğünü ve günahını hayâsızca açıkça işleyenler

3- Sünnetleri bırakıp bidat irtikab eden, bilhassa itikâda müteallik meselelerde dalâlete, (sapıklığa) düşen kimseler. Bunlar aleyhinde yapılacak gıybetin şartı ve maksadı, halkı bu gibi kötü insanların şerrinden korumak, fenalıkların yayılmasını önlemektir. Fakat bu insanların bedenlerinden olan bir kusur söylenmez.

Hüccetü'l-İslâm îmam Gazali rahmetullahi aleyh hazretleri şöyle buyuruyor:

«Bil ki, kalb ile gıybet etmek, dil ile etmek gibi haramdır. Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru olmadığı gibi kendi kendine de söylemek, düşünmek doğru değildi. Kalp ile gıybet, gözü ile bir şey görmeden, kulağı ile duymadan ve kat'i olarak bilmeden bir kimseye su-i zan (kötü zan) etmektir. Su-i zan haramdır.

[/COLOR]

GIYBET (2)

Açıkça bilinmeyen, insaf ve adalete sığmayan zanları kalbe şeytan getirir.
Şeytan insanın kalbinde, diğer müslüman kardeşleri hakkında kötü zanlar uyandırır.
Kalbin bunlara aldanmaması inanmaması lâzımdır.
Bu kötü zanlar kalpte karar kılarsa bu haramdır. Fakat gayri ihtiyarî olarak gelen, senin gelmemesi için çalıştığın, kovmağa uğraştığın düşünceler günah değildir.»

Kuran-ı kerîmde Cenab-ı Hak, Meâlen «Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.(Müslümanların ayıp ve kusurlarını) araştırmayın; bir kısmınız bir kısmınızı (arkasından hoşlanmıyacağı sözle) çekiştirmesin. Hiç, sizden biriniz ölü kardeşinizin etini yemek ister mi?. Bundan tiksindiniz (değil mi?). O halde (gıybet etmekte) Allah'tan korkun. Muhakkak ki, Allah Tevvabtır (tövbeleri kabul edendir), Rahimdir.» (Sure-i Hucurat, 49)

GIYBET EDENE NASIL DAVRANILMALI?

Birisi Zeynelâbidin aleyhinde konuşmuştu.
Onun yanına gitti. Onunla biraz sohbet ettikten sonra buyurdu ki:

Hakkımda bazı şeyler konuştuğunu duydum. Dediklerin doğru ise Allâhü Teâlâ dan mağfiret dilerim Allah beni afvetsin. Dediklerin iftira ise Allah seni afvetsin. Selâmı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun.


«Bil ki, kalb ile gıybet etmek, dil ile etmek gibi haramdır. Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru olmadığı gibi kendi kendine de söylemek, düşünmek doğru değildi. Kalp ile gıybet, gözü ile bir şey görmeden, kulağı ile duymadan ve kat'i olarak bilmeden bir kimseye su-i zan (kötü zan) etmektir. Su-i zan haramdır


RAbbım affet affet affet Allahım

dılımızı yuregımızı gıybetten koru Allahım....



Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com