Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


kaza borcu olanlarin namaz kilmasi?hangisi dogru

Ilk once herkesden ozur diliyorum bu soru sorulmus mu bilmiyorum ama 11 sayfayi teker teker dolasamyacagim icin tekrar sorma geregi duydum....ben daha once namaz kilmayan biriydim son 1 yildir namaz kiliyorum hatta oyleki namaz kilmamanin buyuk gunah oldugunu dahi bilmiyordum... fakat namaza basladim ve arastirdikca nafile namazlari da buldum....ama kaza namazi olanlar nafile namazzzlari... sunnet, tehhecud, ebbavin ,tesbih gibi namazlari kilinamazz kabul edilmez diye bi yaziyla karsilastim bazi hadislerde... bu kafami karistirdi.... ben sunnetlerle namazimi kildigim gibi her gun bi gunluk kaza yapiyorum cok yorgun olsam dahi genelde ebbavin namazinida kiliyorum ....nerdeyse her gece uyandigim icin tehecudu kilmadan olmaz diye dusunuyorum .... kalbimin fetvasi kilabilirim seklinde cunku bunlari hepsini duzenli yaptigimda gunum guzel geciyor...nerdeyse psikolojik sorun dahi yasamiyorum....ama ben bundan emin olmak istiyorum ...karsima bu sekilde seyler cikti hangisi dogru ??? :'(

Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer’e yaptığı vasiyette buyurdu ki:
Allah’ın gece yapman gereken hakkını gündüz yapsan ve gündüz yapman gerekeni de gece yapsan kabul etmez. Üzerine farz olan ibadetleri ödemeden nafile ibadetini kabul etmez. (Kitab-ül Harac)


[b]Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri buyurdu ki:
(Farz namaz borcu olanın nafilesi kabul olmaz) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu varken nafileyle meşgul olmak ahmaklıktır. Kaza borcu olanın nafile kılması, alacaklıya borçlunun hediye götürmesine benzer ki, elbette kabul olmaz. Mümin bir tüccara benzer, farzlar sermayesi, nafileler ise onun kazancıdır. Sermaye kurtarılmadan, kâr olmaz. (Fütuh-ul-gayb m. 48



Farz namaz borcu olanın nafile kılması, doğurmak üzere olan hamileye benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [Fütuh-ul-gayb, Zahire-i Fıkh]


Kaza namazlar ile uğraşmak, nafile namazlar ile uğraşmaktan daha iyi ve daha önemlidir. Fakat farz namazların müekked olsun olmasın, sünnetleri bundan müstesnadır. Bu sünnetleri terk ederek bunların yerine kazaya niyet edilmesi daha iyi değildir.

Bu sünnetlere niyet edilmesi evladır. Hatta kuşluk ve tesbih namazları gibi hakkında nakil bulunan nafile namazlarda böyledir. Bunlara da böyle nafile olarak niyet etmek evladır.

Çünkü bu sünnetler farz namazları tamamlar, bunların yerine getirilmesi mümkün değildir. Kaza namazlarının ise muayyen vakitleri olmadığı için onların her zaman yerine getirilmesi mümkündür.

Bununla beraber namazları kazaya bırakmak büyük günahtır. Bu günahtan mümkün olduğu kadar kurtulmak için sünnetleri feda etmek uygun olmaz. Böyle bir günahı işleyen kimsenin fazla ibadet ederek Hz. Allah'ın bağışlamasına sığınması gerekirken, hakkında Peygamber(s.a.v.) efendinizin şefaatinin tecelli etmesine vesile olacak bir takım sünnet ve nafileleri terk etmek nasıl uygun olabilir?

Hem bir kısım namazları kazaya bırakmak hemde diğer bir kısım vakit namazlarını, kendilerini tamamlayan sünnetlerden ayırmak iki kat kusur olmaz mı?

Buna aykırı olan nakiller geçerli değildir. Bunlar kabul edilen fetvaya aykırıdır.



Ömer Nasuhi Bilmen - Büyük İslam İlmihali s.176 (Hanefi Fıkhına göre yazılmış, Ehli Sünnet Akaidine uygun muteber bir eserdir. ???

http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,10883.0.html

ben nafile namazlari soruyorum orayi okudum her kafadan bir ses cikmis anlamadim

ornegin bi yere sordum kazayla birlikte nafilere niyet edin diyo nasil oluyo bu bi namazda iki niyet mi? yoksa ilk once kazayi kilip nafile yapmak mi?

cvplar sitede mevcut mus

http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,2766.0.html

Rasûlüllah Efendimizin (s.a.v.) ve sahabenin (r.anhüm) hayatında böyle bir şey görülmemiştir. Niyetsiz ibadet olmaz, her ibadete de müstakil niyet şarttır. Keza her namaz başlı başına bir ibadet olduğuna göre, niyetleri de elbette ki kendilerine has olacaktır. Ayrıca, niyet neye ise kesin ve açık olması gerekir. Birden fazla ibadete tek niyet kafi gelmez. Kaza, kaza olarak; sünnetler de sünnet olarak ayrı ayrı kılınır.

Bilindiği üzere Şafiilere göre, kazası olan kimsenin nafile namazı kılması haram olarak kabul edilmektedir. Dolayısiyle bu mezhebe mensup olan Müslümanlardan kaza borcu olanlar, diğer sünnet ve nafile namazları da kılamazlar. Onların hiç vakit kaybetmeden hemen fazr namazların kazalarını kılmaları gerekir. Zikri geçen hüküm, zaten buna teşvik içindir. Yoksa maksat, atalet ve tembeliğe sevk değildir.

Hanefi mezhebine göre ise hüküm farklıdır. Kazası olanın, geçmiş namazlarını kaza etmesi, nafileyle meşgul olmasından evladır, efdaldir. Ancak bu hükmün istisnaları vardır. Mesela farz olan 5 vakit namazın evvelindeki veya sonundaki sünnetler ile duhâ, teheccüd, evvabin, tesbih, tehiyyetü'l-mescid namazları gibi, haklarında teşvik edici hadisler bulunan nafileler hariç tutulmuştur. Kişi, kaza kılacağım diye bu namazları terk etmemelidir.

Kısaca mesele bundan ibarettir. Aksi yöndeki kafa karıştırıcı, neyin hangi mezhebe göre olduğu belirsiz ve mutlak hüküm gibi ortaya konulan söz ve yazılara itibar edilmemelidir.

es-Selamü alâ meni't-tebea'l-hüda


Dini Sorular ve Cevaplar

MollaCami.Com