Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


BİR SORUM OLACAK

Sitenize biraz önce üye oldum.
Cümlenizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
Bu başlığı doğru yerde mi açtım, bilemiyorum. Hata ettiysem affola.

Benim çocukluğumda işittiğim bir sözü kimin söylediğini unuttum. Günlerdir bunun araştırmasın yapıyorum, lakin bir türlü bulamadım. Çalışmalarım sırasında sitenize rastladım ve cevabı burada bulamassam, başka bir yerde de kolay kolay bulamam fikriyle derhal aranıza katıldım.

Benim sitenize katkıda bulunmama bilgi ve birikimlerim yeterli değildir.

Zaman zaman sorularıma cevaplar arayacağım.

Malumatı olanların bunlar hakkındaki düşüncelerini paylaşacaklarından eminim.

Bir Mürşid'in Mürid'ine söylediği söz olduğunu sandığım aşağıdaki cümlenin kim tarafından, kime ve ne için söylediğinin cevabını arıyorum:



KARIŞTIR DAHA PİŞMEDİ.


ALLAH (C.C.) HEPİNİZDEN RAZI OLSUN...

NOT: Link vererek buradaki bilgileri başka sitelere aktarabilir miyim?

Molla Cami ye hosgeldiniz...

Sorunun cevabini malesef bilmiyorum, ama bende merak ettim dogrusu...

Hoş bulduk, teşekkür ederim.

Sorunun cevabını burada da bulamayacağım her halde.

Nasıl bir araştırma yapmam gerekir.

Yol gösterecek bir var mı?

Öncelikle hoşgeldiniz kardeşim...

Bayezid-i Bestamî hazretleri büyük velilerden.
Bir gün tımarhanenin önünden geçiyor.
Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüyor
Ne yapıyorsun?
Hizmetçi. Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum.
Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin?
Hastalığını söyle. Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum..
Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilâç hazırlıyorum..
Parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli,(!) Bayezid-i Bestamî hazretlerine
Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslendi.
Bayezid-i Bestamî hazretleri, delinin yanına sokularak
Söyle bakalım, benim derdime çare nedir? dedi.
Deli(!) şu ilâcı tavsiye etti
Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır...
Kalb havanında tevhîd tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir,
göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir...
Akşam sabah bol miktarda ye... O zaman göreceksin senin hastalığından eser kalmaz, dedi.
Bu güzel ilâcı öğrenen Bayezid hazretleri
Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya getirmişler, deyip oradan ayrıldı.

Not:Bu ilâç, halen günah hastası olanlara tavsiye olunmaya değer bir ilâçtır.
Yani bu formülün hükmü hâlâ devam etmektedir.



Evet her ne kadar sözleri bire bir olmasa da yakın, ve aynı manayı taşımakta...
Aradığınız bu olabilirmi acaba...

Elbette Link vererek buradaki bilgileri başka sitelere aktarabilirsiniz...
Selam ve dua ile...

Hoş gördük, sağ olun, var olun Aziz Kardeşim.

Sanıyorum aradığım bu değil, ancak bu da nefis bir olay, inanın ilginize ve aktarımınıza ne kadar teşekkür etsem, ne kadar duam etsem azdır.

Bu cümle benim başıma neler açtı bir bilseniz.

''Siyonist'' olarak suçlanmama ramak kaldı.

Bunun tasavvufta geçen, bir Mürşidin Müridine söylediği bir söz olduğuna nerdeyse eminim. Lakin inanır mısınız, duyduğumdan bu yana, aradan elli yıla yakın bir zaman geçti. Bir türlü hatırlayamıyorum.

Allah'a emanet olunuz.

Not: Bayezid-i Bestamî hazretleri ile gereken araştırmayı yapacağım.

hoşgeldiniz KOKA kardeşim, sefalar getirdiniz. kusuruma bakmayın bende bu sözü daha önce hiç duymamıştım. size yardım edemediğimiz için üzgünüz ama eminim kardeşlerimde bu konuda duyarlı davranıp bu konuda bilgi bulduklarında size ulaştıracaklardır. bu konuda duyarlı olmanızda da haklısınız elbette. Rabbim yardım etsin inşaallah.


hoşgeldiniz KOKA kardeşim, sefalar getirdiniz. kusuruma bakmayın bende bu sözü daha önce hiç duymamıştım. size yardım edemediğimiz için üzgünüz ama eminim kardeşlerimde bu konuda duyarlı davranıp bu konuda bilgi bulduklarında size ulaştıracaklardır. bu konuda duyarlı olmanızda da haklısınız elbette. Rabbim yardım etsin inşaallah.


Sağ olun, var olun.

Bu konu ile ilgili olarak neler çektiğimi bir ben bilirim, bir de Allah (C.C.).

Zamanı gelince mutlaka cevabını alacağım.

Her halde ''PİŞMESİ'' için daha fazla ''KARIŞTIRMAYA'' ihtiyacım var sanıyorum.

Nur içinde yatsın, Rahmetli Gönen'li Mehmet Efendinin bir vaazında duyduğumu sanıyorum, lakin emin değilim.

Allah'a emanet olunuz.

ALLAH'A HAMDOLSUN !

Bugün akşam saatlerinde ziyaretime gelen bir akrabam ile muhabbet ederken bu konuyu açtım.

Nasıl unutursun, ben sana kaç kez anlattım, dedi.
Anlattıktan sonra, menkıbeyi hatırladım.
Geç saatler olmasına karşın, özetle anlatacağım.

Bir Mürşid ile Müridi arasında cereyan eden kısaca olay şöyle:

Mürşidi tarafından ''Helva Yapmakla'' görevlendirilen Mürid sürekli bir kazanın başında helvayı karıştırır dururmuş. Ziyaretçiler gelir irşad olup kısa zamanda giderler, Mürid ise devamlı helvayı karıştırırken bu olaylar karşısında;

''Herkes gelip,gidiyor. Bense durmadan helva karıştırıyorum''. Bu nasıl iş diye düşünmeden edemezmiş.
..........

Bu düşünceler içindeyen, nihayet bir gün Mürşidi gelerek ''Haydi bakalım, vakit tamam, artık gitme zamanın geldi demiş.Mürid içinden derin bir ''Ohh!'' çekmiş.
Hazırlanmış, veda için Mürşidinin yanına gidince Mürşidi şöyle demiş:

''YALNIZ SAKIN UNUTMA, NE ELDE EDERSEN HER ŞEY YARI YARIYA'' Diyerek kendisini uğurlamış.

Aradan yıllar geçmiş, bir gün Mürşid, Müridini ziyarete gitmiş. Gerekli karşılamayı, görmüş ve sonunda ''Haydi bakalım elde ettiklerini paylaşalım'' demiş.

Bütün her şey paylaşılmış. Lakin Mürşid biraz ötede duran 10-2 yaşlarındaki erkek çocuğu yanlarına çağırarak, belindeki bıçağı çıkarmış, '' Ben sana ne demiştim, her şey yarı yarıya '' Öyleyse çocuğun yarısı da benim.'' Mürid aman dilemiş, Mürşidinin ayaklarına kapanmış, gözlerini kapamış yalvarmaya başlamış.

......

Hiç ses, seda çıkmayınca gözlerini açmış. Bakmış ki, helva kazanının başında helva karışırmaya devam ediyor. Arkasında Müridi omuzuna dokunarak:

''KARIŞTIR EVLADIM KARIŞTIR...

KARIŞTIR DAHA PİŞMEDİ !.......''
Demiş.

Menkıbeyi aktardım, tabii ki daha derli toplusunu bulmak mümkün.

Ancak, bu sözü hangi Mürşidin Müridine söylediğini ikimiz de hatırlayamadık.

Şimdi iş ismi bulmaya kaldı.

İnşallah, onu da buluruz. Belki olayı okuduktan sonra aRamızda bilenler olabilir.

Allah'a emanet olunuz.

inanın menkıbeyi bulabilmenize çok sevindim ve hemen okudum, fakat sanırım biraz daha açıklanmış olanını bulursak daha faydalı olacak. umarım hangi mürşidin müridine söylediğini de bulabilirsin kısa zamanda. demek nasip bu güneymiş.

Sağ olun, var olun.
Evet, her şey zamanında ve yerinde.
Zaman içinde zaman.
Mekan içinde mekan.

Umarım elbirliği ile ve Cenab-ı Hak'kın yardımıyla, diğer konuyu da çözeceğiz, İnşallah!

Bu vesile ile mübarek Cuma gününün hayırlara vesile olmasını temenni ederim.
Allah'a emanet olunuz.

Ben bu hikayeyi yillar önce babamdan dinlemistim ve çok hosuma gitmisti... Neyseki sizde zaten bulmussunuz bu sözün bu kissaya ait oldugunu...

Yalniz ben sonunu su sekilde biliyorum:

Mürsid'i tam çocugunu ortadan ikiye ayiracakken mürid dayanamayip mürsidine karsilik veriyor: elini havaya kaldiriyor ve hocasina mâni olmak istiyor. Ama tam eli havada iken, birden ortam degisiyor ve mürid yine ocak basinda helva karistirir halde kepcesi elinden düsüyor..
(Yani el aman dileyip, ayaklarina kapanmiyor, mürsidine âsi oluyor. Bu sebepten dolayi zaten hizmete gönderilmiyordu kendisi, henüz olgun kivama gelmedigi için.)

Bu hoca Abdül Kâdiri Geylanî Hazretleri. Yalniz dedigim gibi, bir kitaptan okumadim, babamdan dinledim ve bu yüzden kaynak veremecegim maalesef... Belki bir baskasida kaynak verebilir..


Dini Sorular ve Cevaplar

MollaCami.Com