Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Imam Mâturîdî ve Maturidilik
İMAM MÂTURÎDÎ VE MATURİDİLİK
Maturidilik, İslam düşünce tarihinde derin izler bırakan ve Türklerin müslüman olmasına büyük katkı sağlayan önemli bir mezheptir. Çok sayıda taraftarı olmasına rağmen Maturidilik, ve bu mezhebin kurucusu olan Mâturîdîânin hayatı, eserleri, fikirleri, kendisinden sonrakilere etkisi şimdiye kadar hak ettiği ölçüde araştırılıp incelenmemiştir. Bununla birlikte, İslam düşüncesi içerisinde âakılcı hadarîâ din anlayışının en önemli temsilcilerinden birisi olan Mâturîdîâye ve Maturidiliğe karşı gerek ülkemizde, gerekse bütün dünyada son zamanlarda, bir yönelişin olduğu ve bunun sonucu olarak da, Doğuâda ve Batıâda bu konuda önemli çalışmalar yapılmaya başlandığı görülmektedir.
Ancak, konuyla ilgili kaynakların büyük bir kısmının yazma olması, bazılarının yeni keşfedilmesi ve meselenin sadece bir yönüyle ele alınması gibi sebeplerden dolayı, bu konuda yapılan çalışmalar yetersiz kalmıştır.
Mâturîdîânin Mürcie ile ilişkisi, mezheplere karşı tutumu, din ve dünya görüşü, uzun süre ihmal edilişi v.b. konular, henüz yeterince açıklığa kavuşamamıştır. Bu konuda şu ana kadar yapılan çalışmaların, meselenin sadece bir yönüne ağırlık verip bütünlükten uzak oluşu, konunun uzmanlarınca önemli yönleriyle ele alınarak arz edilmesini gerekli kılmıştır.
İşte, Kitâbiyât yayınları arasında çıkan, ve editörlüğünü Sönmez Kutluânun yaptığı, İmam Mâturîdî ve Maturidilik isimli kitap, söz konusu eksikliğin giderilmesi amacıyla yapılmış önemli çalışmalardan birisidir. Yerli ve yabancı yazarların makalelerinden oluşan bu eser, 463 sayfadır. Söz konusu makalelerin bir kısmı daha önce yayınlanmış olmakla beraber yarıdan fazlası ilk defa burada yayınlanmaktadır. Makale sahibi araştırmacılar, ya bu konuda doktora yapmış ya da doktora sonrası özel çalışması bulunan kişilerdir. Eserde, Türkiyeâden, Bekir Topaloğlu, Hanifi Özcan, Hüseyin Atay, M. Sait Yazıcıoğlu, Sönmez Kutlu, Şükrü Özen ve Talip Özdeşâin; Avrupaâdan, Anke von Kuegelwgen, Joseph Givony, Keith Lewinstein, Ulrich Rudolph, W. Montgomery Watt ve Wilferd Madelung; ve Orta Asyaâdan, Ashirberk Müminov ve Ziyadov Şovosil Yunusoviçâe ait birbirinden özgün makaleler bulunmaktadır. Bu durum söz konusu esere, uluslararası bir çalışma hüviyeti kazandırmaktadır. Doktorasını Mürcie üzerine yapan, Mâturîdî ve Maturidilik konusunda uzun bir süredir çalışan Kutlu, mezkur yazarların, Mâturîdîânin hayatı, eserleri, fikirleri ile Maturidilik mezhebinin tarihî arka planı, oluşumu ve Türkler arasında yayılışı ile ilgili makalelerini, bu kitapta toplayarak meseleye bütünlük içerisinde bakılmasına, dolayısıyla konunun daha iyi anlaşılmasına ciddî bir katkı sağlamıştır.
Eser, bir giriş, üç bölüm ve bir âekâten oluşmaktadır. Girişâte editör Kutluânun, âBilinen ve Bilinmeyen Yönleriyle Mâturîdîâ adlı uzunca bir yazısı yer almaktadır. Kutlu, bu yazısında, onun kendi eserlerinden hareketle, Mâturîdîânin genel bir portresini çizmekte ve konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. âMaturidiliğin Tarihî Arka Planıâ adını taşıyan birinci bölümde, Mâturîdî ile Mürcie ve Hanefilik arasındaki ilişki ele alınmaktadır. Bu bağlamda Ebû Hanifeânin belli bir dönemde fırak (fırkalar) geleneği içerisinde nasıl takdim edildiği konusunda, Joseph Givonyânin â10.-12. Asır Fırak Edebiyatında İmam Ebû Hanife ve İlgili Meselelerâ adındaki makalesi bize ışık tutmaktadır. Ayrıca, Wilferd Madelungâun âHorasan ve Maveraünnehirde İlk Mürcie ve Hanefiliğin Yayılışıâ adlı makalesi, Mürcie mezhebinin Kûfeâden Horasanâın Belh Şehrine, oradan Mâverâünnehirâin Semerkand şehrine nasıl yayıldığı ve Maturidiliğin tarihi arka planı hakkında çok önemli bilgiler vermektedir.
Yine bu bölümde, Mâturîdîânin çağdaşı Mürciî Ebû Mutiâ Mekhul en-Nesefiânin, Kitâbuâr-Red âalââl-Bidaâ veâl-Ehvâ adlı eseri konusunda son derece önemli bir analiz olan Keith Lewinsteinâin âDoğu Hanefi Fırak Geleneği Üzerine Mülahazalarâ adlı makalesinde ve Mâturîdîânin içerisinde yetiştiği Mürciî çevreyle olan ilişkilerini ortaya koyan Kutluânun, âEbû Mansûr el-Mâturîdîânin Mezhebî Arka planıâ adlı makalesinde şimdiye kadar gözden kaçan önemli bulgulara rastlanmaktadır.
âEbû Mansûr el-Mâturîdîânin Hayatı ve Fikirleriâ adlı ikinci bölüm, onun hayatı ve eserlerinin yanı sıra tefsir, kelam, âbilgi kuramıâ, fıkıh ve fıkıh usulü ile ilgili görüşleri hakkında son derece önemli değerlendirmeleri içermektedir. Bu çerçevede yazılan W. Montgomery Watt âMâturîdî Problemiâ adlı makalesinde, Mâturîdîânin ihmal edilişiyle ilgilibir takım tespitleri de bulunmaktadır. Mustafa Sait Yazıcıoğluânun âMâturîdî Kelam Ekolünün İki Büyük Siması: Ebû Mansûr el-Mâturîdî ve Ebuâl- Muâîn en-Nesefîâ adlı makalesi, hem Mâturîdîânin, hem de onun görüşlerini yayan ve tanıtan Ebûâl-Muâîn en-Nesefîânin hayatı ve fikirleri konusunda önemli bilgileri içermektedir. Hüseyin Atayâın âEbû Mansûr el-Mâturîdî ve Bilgi Kuramıâ adlı makalesi, Mâturîdîânin önemini çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Mâturîdîânin Kitâbuât-Tevhidâini yeniden tahkik ve tercüme eden Bekir Topaloğlu, Mâturîdîânin kelam sistemini; Şükrü Özen, Mâturîdîânin, fıkıh ve fıkıh usulüne bakışını; Talip Özdeş ise, onun tefsir/ tevil konusundaki özgün görüşlerini ele almışlardır. Ashirbek Müminov ile Anke von Kuegelgenâin ortaklaşa yazdıkları âMâturîdî Döneminde Semerkant İlahiyatçılarıâ adlı çalışma ve Ziyadov Yunusoviçâin literatür çalışması, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde bu konuya olan ilgiyi göstermekle birlikte, bir çok yazma eseri de gün ışığına çıkarmakta ve genç araştırmacıların dikkatlerine sunmaktadır.
âMaturidiliğin Oluşumu ve Türkler Arasında Yayılışıâ adlı üçüncü bölümde, Hanifi Özcanâın âTürk Din Anlayışı: Mâturîdîlikâ adlı makalesinde, Maturidiliğin Türk kültürü ve düşüncesiyle ilişkisi güzel bir şekilde ortaya konulmaktadır. Batıâda Maturidilik konusunda uzman olan ve bu konuda önemli projeler yürüten Ulrich Rudolphâun âMaturidiliğin Oluşumuâ adlı makalesi, mezhebin oluşum süreciyle ilgili çok önemli yeni bilgiler vermektedir. Ayrıca Wilferd Madelungâun âMaturidiliğin Yayılışı ve Türklerâ adındaki oldukça hacimli çalışması, bu zamana kadar Maturidiliğin Türkler arasında yayılışını ortaya koyan ilk ve tek çalışma olması, genç akademisyenler için hem ufuk açacak hem de onları kışkırtacak niteliktedir. Aynı zamanda Madelungâun bu çalışmasını tamamlamak için â11-13. Asırlarda Hanefî Alimlerin Orta Asyaâdan Batıâya Göçüâ adıyla sunmuş olduğu makalesinin orijinal adıyla ilk defa bu kitapta yayınlanması eserin özgünlüğünü daha da artırmaktadır. Son olarak Kutluânun konuyla ilgili, Brockelmann ve Fuad Sezginâin eserlerinde dahi bulunmayan, bazı Hanefi-Mâturîdî eserleri de içeren oldukça önemli bir bibliyografya çalışmasının, genç araştırmacıların yolunu büyük ölçüde aydınlatacağı kanaatindeyiz. Ayrıca, Kutluânun âMâturîdîâ kelimesinin yazılması konusunda bir standart yazım şekline ulaşabilmek için farklı yazım biçimlerini inceledikten sonra âMâturîdîâ olarak yazımını tercih etmesi, dolayısıyla teklif etmesi birlikteliği ve ahengi koruma açısından dikkate değerdir.
Eserdeki makalelerin dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan kişiler tarafından yazılmış olması ve konunun pek çok açıdan ele alınmasına rağmen, konuların büyük ölçüde bir bütünlük içerisinde ele alınması, yazarların ve editörün çalışmaya verdikleri önemi göstermektedir. Ancak, kitapta, Mâturîdîânin tefsir, kelam, fıkıh, fıkıh usulü konularındaki görüşlerinin yanı sıra, hadis/sünnet anlayışı da müstakil olarak ele alınabilseydi, onun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlardı diye düşünmekteyiz.
Türkiyeâde ilk defa Maturidilik konusunun, önemli yönleriyle yerli ve yabancı uzmanlarca ele alınarak bir bütünlük içerisinde ortaya konulması, Eşarilik ve Mutezile gibi diğer mezhep ve konuların da aynı şekilde çalışılması için güzel bir örnek teşkil etmektedir. Büyük bir emek ve hassasiyetin ürünü olan bu çalışmanın, Mâturîdî ve Maturidilik konusundaki bilgi boşluğunu giderilmesinde bir katkı olduğunu düşünmekteyiz. Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.
Dr. Ahmet AK
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Araştırma Görevlisi.