Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Tevazu'nun Fazileti..

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ مَن يَرْتَدَّ مِنكُمْ عَن دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللّهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ

Meali:‘’Ey iman edenler!Sizden biriniz dinden dönerse Allah öyle bir kavim getirir ki,Onlar Allah’ı,Allah’da Onları severler.Bunlar,Mü’minlere karşı alçakgönüllü,kafirlere karşı şiddetlidirler.’’ Sure-i Maide – 54

Allahü Teala,kendilerini başkalarından üstün görmeyi ve üstün bilmeyi haram kılmıştır.Mümin,tevazu sahibi olmalıdır,Ona yakışan akçakgönüllü olmaktır.

Allah dostlarından Fudayl ‘’Tevazu,Allah’a karşı alçak gönüllü olman,Ona itaat etmen ve hakikatı söyleyen kimsenin sözünü kabul etmendir.’’ demiştir.
Güneş,ziyasını ayaklar altına serdiği için başlar üzerinde mekan tutmuştur.Güler yüz ve güzel huy ile herkese yaklaşan tevazu sahibi de Hakk’ın katında kabul,halkın yanında mahbup olur.Bu terakkiyi tescil eden bir Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmaktdır: ‘’Bir kimse,Allah için tevazu etmeye görsün,Allah Teala Onu ille yüceltir.’’(**)

Evliya kervanının başta gelenlerinden Ebu Yezid Bistami’ye, ‘’Kişi ne zaman tevazu sahibi olabilir?’’ diye sorulmuş.O büyük Zat ‘’Kendinde bir makam ve hâl;halk içinde kendisinden daha şerii bir kimse göremediği vakit’’ cevabını vermiştir..(**)

Büyüklüğün ilacı,tevazudur.Efendimiz (s.a.v) tevazu ile igili Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:

~~Allahü Teala,tevazu üzere olmayı Bana emretti.Hiçbiriniz,hiçbir kimseye büyüklük,üstünlük göstermeyiniz..

~~Sadaka malı eksiltmez.Allahu Teala suç bağışlayan kimsenin ancak izzü şerefini arttırır.Allahu Teala tevazu gösterenleri yüceltir..

~~Kişi kibirlenince, iki melek, “Ya Rabbi bunu alçalt!” derler. Tevazu ederse, “Ya Rabbi bunu yükselt!” derler..

Tevazuda toprak Misali olan Efendimiz(s.a.v);hayatında bunun sayısız örneklerini göstermiştir..’’Güzel ahlakı tamamlamak için Peygamber olarak gönderildim’’ buyuran Efndimiz(s.a.v),su veya benzeri bir şey dağıttığında en son içen kendisi olurdu.O güzel koku takdim edildiğinde geri çevirmezdi.Kimseye yük olmak istemeyen Efendimiz(s.a.v),Kendi işini Kendi yapmayı severdi.Gömleğinin söküğünü diker,yırtığını yamardı.Ayakabısını onarır,koyununu sağdığıda olurdu..Sadaka yemez,haediye kabul eder,karşılığında ikramda bulunurdu.Onun(s.a.v) dostluğunda vefa çok,cefa yoktu.Sevdiklerine yâr olur,yük olmazdı..

Efendimiz(s.a.v) gibi,Eshabı da çok tevazu sahibi idiler,çok mütevazı hayat sürmüşlerdir..

İslam tarihine ‘İkinci Ömer’’ diye geçen Ömer bin Abdül-aziz,devlet işlerinin yazıları ile meşgul bulunuyordu.Bu sırada yanına bir misafir geldi.O işini tamamlamak ondan sonra sohbette bulunmak arzusu ile çalışırken,kandil sönme işareti vermeye başladı.Huzurundaki müsafir:

-Kandili düzeltip yanması için yağ getireyim,dedi..Ömer bin Abdül-aziz:

- - -Müsafire iş gördürmek mürüvvete uymaz,dedi..Müsafir:

- O halde hizmetçiyi uyandırayım,diye konuştu.Halife:

- - - Hizmetçi yeni uyumuştur,uyandırmayalım,dedi.

- Müsafir ne yapmak gerektiğini düşünürken,O yağ bardağını getirdi ve kandile yağ döktü.Huzurundaki konuk:

- - -Ey Müminlerin emiri,kendiniz neden kalktınız? Demiş..Müminlerin emiri :

-Ömer olarak gittim,Ömer olarak döndüm ((Bende bir eksilme olmadı)) deyip tevazuun yüce bir örneğini isminin yanına nakşetmiştir.


Toprak ol toprak, gül bitsin sende,
Ancak topraktır kavuşan güle.


(**)Mehmed Emre - Müslümanca Yaşama Sanatı / Tevazuda Ölçü


~~serapta bir damla~~

www.mollacami.net


Zilkade

MollaCami.Com