Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kabir Ziyareti

كُنْتُ نَهَيْتُكُمْ عَنْ زِياَرَتِ الْقُبُورِ اَلاَ فَزُورُوهاَ


Peygamberimiz kabir ziyareti Hakkında: “ Ben sizi kabri ziyaret etmekten men etmiştim, fakat ziyaret edin” buyurmuştur. Bunun için kabir ziyareti sevap kabul edilmiştir.

Kabre karşı ayakta durmak ve duayı ayakta yapmaktır. Nitekim, Peygamberimiz (S.A) Efendimiz şöyle dua yapmışlardır.

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ دَارَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ وَ اِنَّا بِكُمْ لاَحِقُونَ


“Ey mü’minlerin evleri ve sakinleri, Allah’ın selâmı üzerinize olsun, biz de inşallah size ulaşacağız. Sizin ve bizim için Allah’dan âfiyet dileriz.”


Cennet’ül-Bâkî’ de ziyareti şu şekilde yapmışlardır:

Aliyyülkaâri’nin ifadesine göre, kabre ölünün ayak tarafından girmek menduptur. İmkan olmazsa baş taraftanda girilir. Ölü ziyaretçiyi daha iyi anlar ve bilir. Haftada bir kabirleri ziyaret etmek lazımdır. En faziletlisi Cuma, Perşembe ve Pazartesi günleridir.

Kim kabristana girer ve Yâsin okursa, Allah orada yatanın günahını hafifletir. Yani ölünün günahını hafifletir. Ve her harfine birer de sevap verilir.

Kur’anı Kerimden bilinen ayetleri ölüye okumak, mesela Fatiha’yı ve Elif lâm mîm’i, âyetel kürsî’yi , âmenerrasûlü ‘yü , Yâsini Şerif , tebâreke, Tekâsür ve onbir defa ihlâsı okumak ve okunanları evvelâ Resûlullah’ın, daha sonra da orada yatan ölünün ruhuna bağışlamak ve kabulünü Cenâb-ı Hak’dan istemek lâzımdır.

Başkası tarafından okunan Kur’anı Kerim, ölü için faydalıdır. Başkası için yapılan hac ve verilen sadakalar ve yapılan hayırlar haseneler de ölü için büyük fazilet kaynağıdırlar.

Sadakanın evlâsı: “Nafile niyetiyle bütün mü’minlerin ruhlarına bağışlanmasıdr. Hepsini duasında zikretmekle ölüsüne gönderecek olduğu hediye eksilmez, aksine daha da çoğalır. Ehli sünnet velcemaat mezhebi bu görüştedir. Ancak, namaz ve oruç başkası tarafından yapılamaz, yapılsa da kabul olunmaz” denilmiştir.


Kabre annesini veya babasını evlâdın koyması daha sevaptır. Ölü kabre girmeden oturmak mekruhtur. Kur’anı Kerim kabir üzerinde okunurken ayakta durmak mekruhtur. Kabir yanında uyumak mekruhtur. Kabire ziyaret için gidilir ve evlâsı ayakta dua yapmak ve ziyaret etmektir.

Kabirde fazla durulmaz, ancak zaruret olursa durulabilir. Kabirde Kur’anı Kerim okuyacak kişinin oturarak okumasında beis yoktur. Gayet düşünceli ve okuduğu Kur’anı Kerimin mânasını tefekkür ederek okumak lazımdır.


اِنَّ الْمَيِّتَ لِيُعَذَّبُ لِبُكاَءِ اَهْلِهِ



Yukardaki hadiste Peygamberimiz (S.A) Efendimiz: “Muhakkak meyyit, ehlinin (arkasından) ağlaması sebebiyle muazzeb olur” buyurmuştur.
Ulemanın çoğu, “Çoluk çocuğun ağlamasıyla ölü azap görmez” demişlerdir.

Nitekim, Allah âyette “ Kimse, kimsenin günahını taşımayacaktır” buyurmuştur. Ancak , eğer ölü vasiyetinde bana ağlayın, demişse, o zaman azap görecektir, denilmiştir. Nitekim, Yahudilerde bu hal vardı. Peygamberimiz (S.A) Efendimiz bir gün bir yerden geçerken bakmış ki Yahudiler ölülerine ağlıyorlar.” Ölü azap olunuyor, onlar ise ona ağlıyorlar” buyurmuştur.


Kefene “ Yâsini Şerif ve Kehif “ surelerinin yazılması muvafık görülmemiştir. Çünkü, Kur’anı Kerimin yerlere serilmesi caiz değildir. Kur’anı Kerimde her hangi bir ayetin halıya veya namazgâha yazılması da caiz değildir. Çünkü, Kur’anı Kerime hürmet edilmemiş olunur. Bazı rivayetlerde kefene besmele ve kelime-i tevhid yazmak caiz görülmüştür.

Kılınan namaz, oruç, zekât, hac gibi farz ibadetler ölüye bağışlanmaz. Ancak nafile yapılırsa bağışlanabilir. Meselâ, sadaka; başkası için hac; başkasına Kur’anı Kerim bağışlama, gibi sevapların ölüye bağışlanabileceği kaydedilmektedir.


Hûlâsa, insanın hayatta iken ölülerine yaptığı ve okuyup gönderdiği Kur’an Kerimlerde de kendisinin ayrıca manevi bir hissesi vardır. Hem okuyana ve hem de kimin için okunuyor ve yapılıyorsa ona da faydası dokunur.


Zilhicce

MollaCami.Com