Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


zeki kayserli.

Zamaninda padisahin biri;
- Bana yalan soyleyebilene bir küp dolusu altın verecegim!demis.

Yalancılar, hemen saraya kosusturup baslamislar yalana;

- Bir kus, aslani kapip yuvasina goturdu.
- Bunun neresi yalan?.. Kus kartaldir, Arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kapti mi goturur tabii!...

- Komsu ulkede bir esegi kral yaptilar!...
- Ulkenin krali, pencereden bakinirken tacini dusurmustu tac da pencerenin altindaki esegin basina gecmis. Tac kimin kafasindaysa, kral odur tabii!...

- Padisahim, ben gokyuzune bir ok attim. Alti ay sonra geri dondu!...
- Senin ok bir agacin ustune dusmustur, agac; sonbaharda yapraklarini dokunnce, takilacak yer bulamayip yere inmistir. Boylece padisah, her yalana gercek bir bahane bulmus ve kimse padisaha bu yalandir dedirtememis.

Sırası gelen kayserili çıkmış padişahın huzuruna ve başlamış anlatmaya :

- Padişahım sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın, Şimdi onu geri almaya geldim.
Yalandır dersen ödülümü ver. Yok yalan değil dersen borcunu ödee!... :)

eee kayserili olmanın ayrıcalığı ;D ;D

bir kayserili olarak gurur duydum ;D ;D
teşekkürler :)

:) Bizde boş yere Temel'e iftira edip duruyoruz...
Kimbilir Temel fıkralarındaki adam da kayserilidir..


Yöresel Fıkralar

MollaCami.Com