Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


AŞIK OLUNASI ŞEHADET VE ÇANAKKALE

AŞIK OLUNASI ŞEHADET VE ÇANAKKALE



Kahraman ejdadın Kıymetli Nesli

Şehadet, imandan sonra en kıymetli değer, en ulvî makamdır. Allah ve Resulu sevgisinden beslenen şahadet, vatan ve millet sevgisi ile nevşü nema bularak, Cennetul firdevsi Âlâ’nın kapılarını sonuna kadar açmış, inanları kendisine tutku ile bağlamış, adeta âşık etmiştir. Kâinatın Yaratıcısı, kendi rızası için şehit olan kulunu eşsiz ifadelerle övüp müjdeler verirken, o bu makama nasıl âşık olmasın! Ona değilse neye âşık olunur!

Daha vurulur vurulmaz, kanları henüz akarken, şehide cennetteki makamı gösterilir. O andan itibaren, Allah’ın (celle celaluh) onun için hazırladığı eşsiz ödüllerle taltif edilir. Bu ödüllerin en güzeli, içinde hiçbir sıkıntı, üzüntü, kısıtlama olmayan bir cennet hayatıdır.

İşte ‘ Çanakkale geçilmez’ destanı ikiyüz elibin imanlı vatan evladının bu şehadet şerbetini içmesiyle yazılmıştır.

Orda sedye ile götürülen bir yaralı asker in komutanın yanından geçerken’Şehid olamadım paşam’ diyerek üzüntüsünü dile getirmesi ne büyük makamdır

Şehitler, gördükleri bu eşsiz nimetler karşısında, adeta kendilerinden geçerek, bir daha, bir daha dünyaya gelip tekrar tekrar şehit olmak için Allah’a (cc) yalvarıp dururlar. Onların bu halini Efendimiz şöyle anlatır:

“Allah katında hayra kavuşan hiçbir kişi, dünya ve içindekiler tamamen ona verilse bile, bir daha dünyaya dönmek istemez. Yalnızca şehitler dünyaya dönmek isterler. Şehit cennete gittiğinde, Rabbi ona sorar:

- Cennetteki yerini nasıl buldun?
- Çok iyi ey Rabbim!
Rabbi buyurur:
- İste, vereyim! O şahadetin ne kadar çok faziletli olduğunu gördüğü için onu yeniden ister:

- Beni tekrar dünyaya göndermeni istiyorum. Oraya gidip on kere daha şehit olayım.” (Buhari, Cihad, c.6, 21; Tirmizi, Cihad, 13; Nesai, Cihad, 34)

Bir başka hadiste, Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem) şehitlerin ödüllerini sayarak şöyle buyurur:
“Şehitler, Allah katında yedi haslete sahiptir: Kanları akmaya başladığı an günahları affedilir. Cennetteki makamları gösterilir. Kabir azabından korunurlar. En büyük korkudan emin olurlar. Tek yakutu bile dünya ve içindekilerden daha kıymetli olan vakar tacı giydirilir. Akrabalarından yetmiş kişiye şefaatçi olurlar.” (Tirmizi, Cihad, 25; Ebu Davud, Cihad, 26)

Ve Allah inancı, vatanı, namusu uğruna şehit olan, Allah ve Resulü’nün (sallallahu aleyhi vesellem) rızasını kazanmaktan daha ulvî bir isteği bulunmayan şehide, hiçbir acı tattırmaz.

Efendimiz (sav) şöyle buyurur: “Kişi şehit olurken, yalnızca sizden birinizin çimcıklandığında duyduğu acı kadar acı hisseder.” (Tirmizi, Cihad, 25; Nesai, Cihad, 35)

İşte Milletimiz , vatanımız,namusumuz ve dinimizin korunması için şehidlik ve gazılik ruhunu kazanan nesiler yetiştirmekle mümkün olur.

Çocuklarımıza ve neslimize bu şuuru mutlaka vermeliyiz. Bundan dolayı Milli şairimiz M Akif

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın, bana zincir vuracakmış? şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.”

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım…
—Boğamazsın ki!
—Hiç olmazsa yanımdan kovarım!

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,

Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor,

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber

Sana avucunu açmış,duruyor peygamber. SAFAHAT

İshak OKUTAN

Allah Razı olsun kardeşim.
Söylenecek başka söz yok.
Çanakkale ruhunu hissedebilmek duasıyla...


Türk Tarihi

MollaCami.Com