Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


KAZ DAGLARI

KAZ DAĞLARININ EFSANESİ
Kaz dağlarına hiç yolunuz düştü mü? Sonbaharda bir başkadır o dağlar..

Şimdi oralardayım.. Yani Kaz dağlarının eteklerinde düşlüyorum düşlerimi..

Şehre adını veren Dardeanos’un oğullarından biridir İdois. Onun için mitolojide İda Dağı ismi ile anılır buraları. Yüce dağ, Ulu dağ anlamına gelen. İDA.. Bir başka ismi de. “Tanrıların dağı ”dır. Çünkü Tanrıların Tanrısı Zeus, Truva savaşlarını izlemek için İda’ ya çıkıp yerleşmiştir. Efsaneleri bitmez tükenmez Kaz Dağlarının.. Göçerleri, yerleşikleri, Tahta kuşları, oba kızına duyduğu aşk ile ünlenen Hasan’ı ve daha niceleri...
Tarihin ilk güzellik yarışmasının da burada yapıldığı söylenir. Hera, Athena ve Aphrodites. Üçü de birbirinden çekici, üçü de birbirini kıskandıracak kadar güzel... Kıyasıya yarışırlar birbirleri ile.. Çoban Paris’in en güzel olanı seçmesi için... Sonunda sevgilerin en büyüğünü kendisine vereceğini söyleyen Aphrodites kazanır yarışı ve eş olarak kendini sunar Paris’e.....
İşte böyledir mitolojide İDA dağı.. Gizemli, büyülü, esrarlı ve kendine davetkar. Burası güneşin renk bulduğu ve batışının izlendiği en güzel yerdir.. Hüznün, gözyaşının, ümitsizliğin bitiş noktasıdır dağın etekleri. Ve burada kendindeki aşkı keşfeder insan.
Sırtımı denize verip uzun uzun seyrettim bu gidişimde dağları...
Dağlar benim için hep heybet, hasret ve özlemi simgeler. Onları seyredersiniz, ama asla ulaşamazsınız ulaşılmaz zirvelerine.. Nasıl da güzel ve çekicidirler. Çam ağaçlarının kokuları, kekikler, dağ çiçekleri hepsi buram buram bir koku salar etrafa..Tabiat yaza veda etmenin hüznü ile mahzun ve içine kapanıp böylece buyur eder sizi. .Gökyüzünün mavisi gümüş rengi denize karışıp bu kadar da güzellik olur mu dedirtir insana.

Gün bitiminde sahilde inip yine gök yüzünün kandillerinin ışımasını bekledim saatlerce...Yıldızlar neredeyse üstüme yağdı Kaz dağlarının eteklerinde....Tam aklımdan bir dilek tutmuştum ki bir yıldız olanca hızıyla kaydı gökyüzünden. Benim için dedim bu benim için.
Hani öyle bir inanış vardır ya, bir dilek tutulduğunda gökyüzünden bir yıldız kayarsa dileğiniz kabul edilir derler ya..İşte o an yalnız olmayıp gözlendiğimi hissettim.....Birden zeytin ağaçları ile bezenmiş o yüce dağ bir koku salıverdi etrafa..Bu .Sarı Kızın kokusudur diye geçirdim içimden, güzeller güzeli Sarı Kızın kokusu....Onu bilip düşünenlere dağın zirvesinden hoş geldin der gibi gülümser .ve hissettirir kendini..

Hani güzellik başa bela derler ya, işte öyle bir şeymiş Sarı Kızın güzelliği de..İda Dağının eteğinde dünyaya gelmiş bir Türkmen kızıdır o...Doğduğunda bile öylesine bir güzellik görülmemiş diye anlatır göçerler... .Altın sarısı saçları, ilahi bir yüzü ve gülümseyen gözleri ile bütün köyün diline düşmüş güzelliği.

Zaman geçmiş, büyümüş, serpilmiş, daha bir güzelleşmiş, köy delikanlılarının aklını başından alır olmuş. Bütün köyün gençleri peşindeymiş Sarı Kızın. Ama o kendi halinde kendi dünyasını kurmuş bir garip. Kendisinden yüz bulamayan köyün delikanlıları iftira etmeğe başlamışlar Sarı Kıza..... Babası dayanamaz olmuş bu dedikodulara, almış Sarı Kızı dağın en yüksek tepesine götürüp bırakmış...
Cananı ile kalmış dağın başında tek başına ve kazları arkadaş bellemiş kendine, onlarla yarenlik edip kaz çobanı olmuş.. Etrafında kazları, geceler boyu yıldızları seyredip yalvarmış Rabbine
Baba yüreği işte, hissetmiş kızının acısını, dayanamamış hasretine, çıkmış dağlara aramış kızını “.Sarı kız, Sarı kız ”diye seslenmiş durmuş.. Sesi rüzgarlara karışıp türkü olmuş dağlarda... Sarı kızda ses vermiş babasına.. Kavuşmuşlar birbirlerine, hasret giderip uzun uzun sohbet etmişler. ..Sonra babası abdest almak için testiyi uzatıp su istemiş kızından. Sarı kız da hemen testiyi uzatıvermiş babasına. .Babası bakmış ki su tuzlu bir anlam verememiş buna.. .Sebebini sorduğunda “Bekleme diye denizden alıverdim”demiş Sarı kız. İşte o zaman anlamış babası kızındaki hikmeti.., Ağlamış, haykırmış sesi dağlarda uğuldamış. Rüzgâra karışıp ağaçların gövdelerini sarsmış fırtınalar kasırgalar koparmış.

İşte, o dağda iki tepe vardır. Biri Sarı kız, diğeri Cilbak Baba tepesi. Oraya gittiğinizde hemen kazlar etrafınızı sarıverir.Belki de Sarı kız arkalarından salınır, size gülümser buradayım der gibi..
Dağlara uzun uzun baktığınızda Sarı kızı görmeyi çok görmeyi isterseniz belki de görünür size.... Beline kadar inmiş uzun sapsarı saçları, elinde testisi, diğer elinde kazları güttüğü sopası..başında çiçeklerden yaptığı tacı ile bir efsanedir o. Kaz Dağlarının Efsanesi.....

Eğer 18-25 ağustos tarihide yolunuz Kaz dağlarına düşerse , Sarı Kız tepesine uğramadan sakın geçeyim demeyin....Sarı kızın çobanlık yaptığı o tepe de.şenlikler yapılır ..Cilbak Baba (Kartal Tepe) tepesine çıkanlar oradaki pınardan zemzem suyu içip, 40 evliyalara dualar okurlar. Kazanlarla yemekler pişirilip mezarlık da dağıtılır ziyaretçilere. Çoluk çocuk bu geleneği benimseyip mezarlıklara alıştırılır.

İşte böyledir altın kalpli Sarı kızın diyarı Kaz Dağları.
Çok sevdiğim dağlar gizemini ve çekiciliğini korur orada. Göçerlerin konduğu, sonrada yerleştiği dağlarda mor menekşeler açar. Yüzlerce çeşit kuşun mekanıdır o dağlar..
Yaz oldu mu göçerler iner Edremit pazarına..Rengarenk giysileriyle dağdan topladıkları ne varsa getirip tezgah açarlar kasabada...Tezgahları çam sakızları ile süslüdür. Kimse.ne işe yaradığını bilmese de çam sakızı çoban armağanı diye satın alır eşine dostuna..Zeytinler, incirler,cevizler, daha bilmediğim bir sürü otlar:. Edremit pazarı onlarsız olmaz.
Kaz dağların da, o yöreye has bir çam türü yetişir. Kozalakları tersine dönük ağaçların arkasından gelen rüzgâr o kozalaklardan süzülerek iner şehre ve havayı süzerek oksijen pompalar yöreye. Onun için bir başkadır oranın havası...
Dağ da buz gibi çağlar sular. Emine’ye duyduğu aşk ile ünlenen Hasan’ın hikâyesi de işte burada geçer.

Baharda daha bir güzel oluyor buraları.
Ayrılmak zor olsa da, kavuşmak için ayrılmak gerek. Özlemi arttırmak için ayrılmak gerek.
Yollarda kaz sürüleri, belki de arkalarında Sarı kız. Uğurlamaya gelmiştir sizi.
Elveda diyorum dağlara.
Kısa bir süre için elveda.
Sarı kızı dağlarda,
Dağlarda kalbimi bırakarak;
Dönecekmiş gibi.
Elveda.

Teşekkürler degerli kardeşim


Teşekkürler degerli kardeşim

ben teşekür ederim kardeşlerim tuba64 ve şifaotu

sarı kız efsanesini ilk kez okumuş oldum sayenizde..
teşekkürler


Türk Tarihi

MollaCami.Com