Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Timuroğulları

Timuroğulları


Timuroğulları (Hicrî: 770-931; M.1370-1526)
Timuroğulları, İslam devrindeki Türk hânedânlarından olup Osmanlılar ve Selçuklulardan sonra gelen en büyük hânedândır. Timur Han (Timurlenk [5] ) tarafından kurulan bu büyük İslam devletine Timurlular Devleti denilmektedir.

Aslen Moğol ırkından olan Timur Han, cihangir, aklî ve naklî ilimlerde ileri, âlim ve evliyâ dostu bir zâttı.

Çok mütevâzi, sâde ve dervişâne bir yaşayışı olan Timur Han, bir gün adamları ile birlikte yeşillik bir yerde oturmuş, âlimlerin üstünlükleri ile velîlerin kerâmetlerinden konuşuyorlardı. O sırada biraz ötelerden bir topluluğun geçtiğini gördüler. Timur Han, soruşturup o geçenlerin Emir Külâl Hazretleri ve talebeleri olduğunu öğrendi.

Hemen kalkıp koştu ve edeple o büyük velînin huzûruna vardı; "Efendim, himmet edip, meclisimizi şereflendirseniz, biz de sohbet ve nasihatlerinizden istifâde etsek" diye yalvardı.

Bunun üzerine Emir Külâl Hazretleri O'na; "Dervişlerin sözleri gizli olur. Bu bizim vazîfemiz değildir. Aslında mânevî bir işâret olmadıkça bir şey söyleyemeyiz." dedi ve ama yine de O'na nasîhatta bulunarak; "Hiç bir zaman kendinden bir söz söyleme ve gâfil olma. Önüne mühim bir işin çıkacağını ve bunda muvaffak olacağını görüyorum" buyurdu. Sonra Emir Külâl Hazretleri yola devam ettiler. Evine varınca, zâviyesinde bir müddet durup, yatsı namazı vaktinde dışarı çıktı. Cemaatle namaz kıldıktan sonra başını önüne eğip bir müddet tefekküre daldı. Hemen talebelerinden Şeyh Mensur'u yanına çağırdı ve; "Hiç durma, sür'atle Emir Timur'a git! Söyle, derhal Harezm tarafına harekete geçsin. Eğer oturuyorsa hemen kalksın, ayakta ise harekete geçsin, hiç durmasın. Çünkü bana, onun ve oğullarının bütün memlekete baştan başa hâkim olacağı bildirildi. Harezm'i alınca, Semerkant'a yürüsün" dedi. Haberi götüren Şeyh Mensur, Timur Han'ın yanına girince, onu ayakta bekler buldu. Haberi aynen iletti.

Timur Han, bu haber üzerine derhal ordusunu harekete geçirdi. O, harekete geçip gideceği yolun yarısına vardığı sırada, düşmanları Timur Han'ın çadırına hücum ettiler. Fakat O, çoktan yola çıkmıştı. Timur Han, Harzem'i aldı. Sonra Semerkant üzerine sefere çıktı ve orayı fethetti. Böylece birbiri ardından pek çok zafer kazandı ve işleri dâimâ iyi gitti.

Timur Han, İslâmiyeti yıkmak, müslümanları doğru yoldan saptırmak isteyenlere karşı şiddetle muâmele etti. Yahûdî olduğunu gizleyip, kendi sapık fikirlerini İslâmiyet diye yaymağa kalkan, haramlara helal deyip, kendini tanrı îlân etme cür'etini dahi gösteren Fadlullahı Hurûfî adındaki din ve ırz düşmanı sapığı öldürttü. Böylece din ve ırz düşmanlarının yayılmasını önledi. İslâmiyete çok büyük hizmet etti. Bunun için "Hacı Bektaşı Veli Hazretlerinin gösterdiği yoldan çıkan" sahte Bektâşîler, yani Hurûfî tarikatinin mensupları Timur Han'ı sevmez ve kötülerler.

Timurlenk oğlu Mirân Şah'a verdiği emir üzerine, bütün Ehli Sünnet dışındaki hurûfi tekkeleri ortadan kaldırıldı. Hurufî sapıklıklarının merkezi hâline gelen Esterâbad şehrini tamamen dağıttı. Timur Han'ın M.1393 senesinde gerçekleştirdiği bu hayırlı hareket, Ehli Sünnet müslümanları arasında memnuniyetle karşılandı.

Timur Han, İslam ülkeleri arasında birliği temin edip, ehli küfrü yerle bir etmek, Allâhü Teâlâ'nın dînini yaymak niyetiyle müslüman memleketlerin hükümdarlarına mektuplar yazıp, kendisine itaat etmelerini istedi. Hatta bir kısmına para ve hediyeler de gönderdi. Timur Han, Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid Han'a bir kaç defa mektup yazarak, dost olmayı arzu etmişti. Fakat Yıldırım'ın ortadan kaldırdığı beyliklerin beyleri, Osmanlı Sultanını Timur Han'a şikâyet ederek hakkında olmadık şeyler söylediler. Timur Han'ın önünden kaçan bâzı beyler de gelip Yıldırım Bayezid Han'a Timur'u kötülediler. Böylece ne hazindir ki dost olmayı arzu eden bu iki müslüman hükümdarın arasını açmaya muvaffak oldular.

Bunun üzerine Timur Han, Anadolu'ya geldi ve Ankara yakınlarında Çubuk ovasında yapılan savaşta, Osmanlı ordusunu yenerek (M.1402) Yıldırım Bayezid Han'ı esir etti. O'na çok iyi muâmele etti. Ancak Osmanlı sultanı Yıldırım Bayezid Han, hastalanarak Akşehir'de vefât etti. Ankara savaşından sonra İzmir'i hristiyan şovelyalerinden temizlemesi Anadolu'daki sapık fırka mensuplarını cezalandırması bu seferin hayırlı neticelerindendir. Timur Han daha sonra Anadolu'yu eski sâhiplerine havâle edip, mümtaz âlimleri yanına alarak ülkesine döndü.

35 senelik hükümdarlığı süresince yaptığı bütün muhârebeleri kazanan Timur Han, Çin'e ve Delhi'ye kadar bütün Asya'yı; Irak, Suriye ve İzmir'e kadar bütün Anadolu'yu aldı. Timurlular ehli sünnet hâmîsi olduğu için, zamanlarında pek çok büyük İslam âlimi ve tasavvuf ehli yetişip Timurlu ülkesinde yaşadı.

Timur Han, Türk Târihinin ender yetiştirdiği devlet adamlarından biridir. Bugün bâzı yazarlar devrin sosyal, kültürel ve siyasi cephesi üzerinde hiç durmadan onun Altınordu ve Anadolu seferlerini bahane ederek bu büyük hakan'a akıl almaz iftira ve karalamalarda bulunmaktadırlar. Bilhassa İslâmiyetten ayrı bir Türkçülük düşünenler bu tarz hissi yorumlara girmektedirler.

Oysa; "Biz ki, Mülük-ı Tûran Emîr-i Türkistanız!", "Biz ki Türk oğlu Türküz!", "Biz ki, milletlerin en kadîmi ve en ulusu Türkün Başbuğuyuz!" diyen Timur Han, Türk için İslâmiyetin ne demek olduğunu da bugünkü Türkçülere bundan altıyüz yıl önce şöyle söylemektedir: "Tecrübe bana gösterdi ki, din ve hukuk üzerine kurulmayan bir devlet, uzun zaman yaşayamaz. Böyle devlet, çırıl çıplak olup kendisini gören herkese karşı gözlerini yere dikmiş ve herkesin yanında saygı ve değerini yitirmiş adama benzer. Bu durumda, böyle devlet, tavanı, kapısı, avlu duvarları olmayan ve her önüne gelenin içine daldığı eve benzetilebilir. Bunun içindir ki, ben devletimin çatısını İslâmiyet üzerine kurdum. Devletimi idâre için kanunlar çıkarttım. Bu kanunlar uygulandığı müddetçe onlara aykırı hareket etmekten sakındım."

"İslâmiyet rûhum, Türklük cesedim" inancında olan Timur Han ilim adamlarına saygı gösteren, onları koruyan, Teftâzâni gibi büyük âlimleri meclisinde bulundurur, devrinde yaşayan İslam âlimlerinin yanında, daha önce yaşamış olanlara karşı da hürmette kusur etmez, onların türbelerini yaptırırdı. Ahmed Yesevî Hazretleri bunlardan biridir.

[right]Muhtasar İslam Tarihi | Hasan Arıkan
Mollacami kütüphanesinden :)
[/right]

Emir Timur, Ehli Sünnet yoluna cok büyük hizmetleri olmus bir Hakandi.
Allah c.c. onlardan razi olsun.

Kimi tarihciler Osmanliyla savastigi icin onu tenkit eder ve elestirirler.

a. Halbuki Emir Timur'un Anadolu seferinde sapik firkalara karsi giristigi mücadele sebebiyle, ayni sapik firkalar Müslüman anadolu topraklarinda yayilmak icin arzu ettikleri zemini bulamamislardir.

b. Timur Han'in Ankara muharebesini kazanarak Sultan Yildirim Bayezit Han'i esir etmesiyle aslinda Osmanliya birazda hizmet etmistir. Cennet mekan Sultan Bayezit Han vefat ettikten sonra malum oldugu gibi Devlet icinde sehzadeler mücadelesi baslamis ve Osmanli tarihinde Fetret devri diye anilan bir döneme girilmisti. Sultan Celebi Mehmet kardeslerinin isyanini bastirmis ve Devletin tek otoriter kisiligi olmustu. Adeta yapraklari budanmis bir agac misali Osmanli devleti yeniden ve daha büyük bir gücle en kisa zamanda toparlanmisti.
Yani bize Ser gibi görünen bu durum aslinda hayirimiza olmustur.

Paylastigin icin tesekkürler kardelen kardesim.

Değerli yorumunuz ile konuya renk kattınız. Asıl ben teşekkür ederim Seyyah99 kardeşim...

burada da büyük dersler var mesela biri:
Ankara savaşı öncesinde fitne o kadar çoktu ki Timur Han' a Yıldırım'ı, Yıldırım'a da Timur'u o kadar kötülediler ki işin ucu savaşa kadar dayandı...

teşekkürler...


Türk Tarihi

MollaCami.Com