Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Muhabbeti Rasüllullah ve İmanın tadını almak..

İMANIN TADINI ALMAK

Kalplerin tabibi,Allahü Teala'nın Habibi Peygamberimiz HZ Muhammed(s.a.v), İmanda kemale ermeyi, hakiki muhabbeti gönüllerde dermeyi bizlere şöyle açıklamaktadır;

ثَلاَثٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ وَجَدَ حَلاَوةَ اْلاِيماَنِ اَنْ يَكُونَ اللهُ وَ رَسُولُهُ اَحَبَّ اِلَيْهِ مِمَّا سِوَاهُماَ وَاَنْ يُحِبَّ الْمَرْءُ لاَ يُحِبُّهُ اَلاَّ ِللهِ وَاَنْ يَكْرَهَ اَنْ يَعُودَ فِي الْكُفْرِ كَماَ يَكْرَهُ اَنْ يُقْذَفَ فِي النَّارِ (بخار خ:۱ ص۹


Manası;üç şey vardır ki, bunlar kimde bulunursa o kimse imanın tadını (kalbinde) bulur.

1- Allah ve Rasülü ona (o kimseye) başkalarından daha sevimli gelmek.

2- Bir kimse sevdiğini yalnız Allah için sevmek.

3- Küfre dönmekten ateşe atılmaktan nefret ettiği gibi nefret etmek.


-İmanın halavetini (tadını) kalpte hissetmek için Hadis-i Şerifte ki üç hususu şahsımızda toparlamamız lazımdır.Aksi halde İmanın tadını tam manasıyla tadamaz ve hakiki muhabbetin zevkini alamayız.

-Allah Rasülünün sevgisi gönüllerinde volkan olan saadet asrının mümtaz sahabe toplumundan bir kaç misal vermek istiyorum.

1- Hz Ebu Bekir(r.a) Hanzale bin rebi(r.a)'i ziyareta gitmişti.Ebu bekir (r.a) ona"nasılsın?" diye hal ve hatır sormuştu.O"hanzale münafık oldu" diye cevap verdi.Sıddıklar zümresinin başı hayretler içerisinde kalıp "bu ne biçim söz hanzale"dedi.
Hanzale(r.a) içini rahatsız eden sıkıntılarını,endişelerini şu ifadelerle dile getirdi:

"Biz Rsülullah(s.a.v)'in huzurunda bulunuyoruz.O bize cennet ve cehennem den bahsederken orayı gözümüzle görür gibi oluyoruz.Rasülullah(s.a.v)'in huzurundan çıkıp ailelerimizin, çocuklarımızın işleri ile meşgul olmaya başlayınca duyduklarımızın,dinlediklerimizin çoğunu unutuyoruz"dedi,
Hz Ebu bekir onu aldı ve beraberce Rasülü ekrem(s.a.v)'in huzuruna vardılar.Peygamber(s.a.v.) ona hatrını sorunca Hz Ebu Bekir'e (r.a) açtığı endişelerini,içini rahatsız eden sıkıntılarını gönüllerin terbiyecisi Efendimiz(s.a.v)me tekrarladı.

bunun üzerine Allah Rasülü(s.a.v);

وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ اِنْ لَوْتَدُومُونَ عَلَي مَا تَكُونُونَ عِنْدِي وَ فِي الذِّكْرِ لَصاَ فَحَتْكُمُ الْمَلاَءِكَةُ عَليَ فُرُشِكُمْ وَ فيِ طُرُقِكُمْ وَلاَكِنْ يَا حَنْظَلَةُ سَاعَةً وَ سَاعَةً ثَلاَثَ مَرَّاةٍ (مسلم خ:۸ ص:۹۴-۹۵


Manası; "Nefsim(kudret) elinde bulunan Allaha yemin olsunki,huzurumda bulunduğunuz hal üzere ,ve zikre devam edebilmiş olsaydınız, yataklarınızın üzerinde bulunurken ve yollarınızda(yürürken) melekler sizinle musafaha ederlerdi.Lakin ey Hanzale,bir saat(ibadetle), bir saat işlerinizle meşgul olun!Peygamberimiz(s.a.v)bu sözü üç defa tekrar etti.


2- Bilal'i Habeşi(r.a) Hazretlerini kölelikten sultanlık tahtına çıkaran Allah Rasülü(s.a.v) Efendimize olan muhabbeti(sevgisi)idi.

Bilal-i Habeşi(r.a) Peygamberimizin ebedi aleme irtihalinden sonra büyük bir ızdırap içine düştü.Her nereye gitse Peygamber Efendimizi hatırlryor,gözün yaşı dinmiyordu.Her geçen gün bu firkat(ayrılık) ateşi biraz daha şiddetleniyor, tahammül edilemeyecek hale geliyordu.Hz Bilal-i Habeşi sonunda dayanamayarak şam'a hicret etti.

Bir gece rüyasında Rasülullah(s.a.v)'i gördü.Peygamberimiz(s.a.v); "Ya bilal bu cefa ne? Beni ziyaret etme vaktin gelmedimi?"buyurmuşlardı. Hz Bilal korku ve hüzün içerisinde kalktı ve devesine binip medine yolunu tuttu.Nurlu belde medineye ulaşınca Ravza-i Mütahhareye koştu,göz yaşları içerisinde ziyerette bulundu.Muhabbeti Muhammedi ile yanan kalbindeki ateşin hararetini göz yaşları ile teskine çalıştı.

Daha sonra Efendimz(s.a.v)'in torunları Hz Hasan ve Hz Hüseyin'in yanlarına gitti.Bir taraftan ağlıyor,bir taraftan onları kucaklayıp bağrına basıyor,onların saçlarını koklayarak Muhammedi kokuyu onlardan almaya çalışıyordu....

Onlar kendisinden şöyle bir ricada bulundular;"Ya Bilal! Rasülullah(s.a.v)için okuduğun ezan gibi bir ezan dinlemek istiyoruz."

Aşık-ı Rasülullah bulunan Bilal-i Habeşi Mescidin üstüne çıkıp,eskiden ezan okuduğu yerde durdu.Yanık Yüreği ve yakıcı sesiyle "ALLAHÜEKBER,ALLAHÜEKBER"diye ezana başladı.medine halkı sokaklara fırladı."EŞHEDÜ ELLAİLAHE İLLALLAH"dediğinde bu hal dahada şiddetlendi..hele"EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDER RASULULLAH " dediği zaman evlerinden sokaklara dökülen kadınlar-yoksa Rasülullah mı dirildi? diye feryada başlamışlardı.Medine kurulduğu günden beri, o günkü kadar çok ağlama görmemişti.(terbiye lavelad fil islam c:2 s:1028)


Efendimiz(s.a.v)'i sevenler böyle sevmişler...Onun sevgisi ile yandılar,Onun sevgisi ile uyandılar,Onun sevgisi ile boyandılar ve nurlandılar...


"Hz Muhammed'den muhabbet oldu hasıl;

Hz Muhammed'siz muhabbet ne hasıl"


Tek muhtaç olduğumuz şey muhammedi muhabbet,Ahmedi aşk,İmanı firaset ve Peygamberi cihaddır..

Mü'minin derecesi, Efendimiz(s.a.v)'e olan sevgisi ile ölçülüp ona göre değer kazanır....

İşte bu yüzden ALLAH (C.C) ve PEYGAMBER(s.a.v) sevgisi her şeyin başıdır...

Ya Rabbelalemin biz günahkar kullarını dünyada ve ahirette seni sevenler ve senin sevdiklerinle beraber kıl...AMİN...

paylaşım için teşekkürler ALLAH razı olsun..

Cümlemizden İnşaallah...

ALLAH RAZI OLSUN...
TEŞEKKÜRLER...


ALLAH RAZI OLSUN...
TEŞEKKÜRLER...

Ya Rabbelalemin biz günahkar kullarını dünyada ve ahirette seni sevenler ve senin sevdiklerinle beraber kıl...AMİN

Allah cc razı olsun kardeşim. Emeğinize sağlık.

cümlemizden inşaallah...rabbim hakiki kul, hakiki ümmet olmayı nasip etsin....


ALLAH RAZI OLSUN...
TEŞEKKÜRLER...

Allah razı olsun kardeşim,konuyu yeni fark ettiğim için anca yorum yapabiliyorum,Rabbim cümlemizi O Habib-i Zişan'a hakiki ümmet eylesin..

Ve cemal-i ba kemal-i Rasulullah'a nazır ve hayran olarak son nefesimizi verme devletini bizlere nasip eylesin...

elinize sağlık RABBİM tesirini halk buyursun imanın tadını alanlardan eylesin inşallah..


paylaşım için teşekkürler ALLAH razı olsun..

Kardeşim ellerinize sağlık....

Mevla bizleri imanı kamilden,muhabbeti Rasulullahtan ayırmasın daim kılsın inş............

Amin amin kardeşlerim, dualarınıza en içten amin...

Okuyan gözlerinize sağlık

:'( :'( :'(


Sevgili Peygamberimiz

MollaCami.Com