Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Türkiyenin notu ekonomik saldırıla rKredi not kuruluşlarından sinsi savaş
TÜRKİYE KÜRESEL GÜÇ YOLUNDA
FED, Türkiye için büyüme öngörülerini sürekli güncelliyor. Türkiye’de büyüme verileri daima FED’in tahmin ettiği verilerden yüksek çıkmaktadır. FED’in hiçbir tahmini doğru tutmadı. Çünkü tahminler siyasi ve gerçeklikten uzaktır.
Türkiye küresel bir güç oluyor. Dünyada yeni bir lider. Sürekli büyüyen ve bu büyümesini İslam karşıtı batı toplumları çekemiyor. Türkiye adına müthiş bir karalama kampanyası var.Küresel güçlere hizmet eden medya ve birtakım kuruluşlar Türkiye’nin büyümesini ve yatırımcıların gelmesini engellemek istiyorlar.
Tüm karalamalara rağmen, gezi gibi olayların dillendirilmesine rağmen, felaket tellalcılarına rağmen yabancı yatırımcı girişi ve Türkiye’ye güven sürekli artmaktadır.
Not kuruluşları, kredi derecelendirme kuruluşları sürekli Türkiye hakkında olumsuz beyanlarda bulundular. Türkiye kırılgan, Türkiye’de istikrar sürdürülebilir değil gibi sayısız açıklamalar yapılıyor. Batı medyası da Türkiye hakkında sürekli felaket senaryoları çizmektedir. Küresel batı yanlısı Türkiye düşmanı yandaş bir medya Türkiyeyi sürekli kötü göstermeye çalışıyor.
Not Kuruluşları'nın Türkiye’ye yönelik not güncellemesi öncesinde ardı ardına yaptığı olumsuz açıklamalar hükümetin sabrını taşırdı. Tüm gelişmelere rağmen yapılan negatif açıklamalar üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının teknikten uzak siyasi olarak aldıkları tavırlarını değiştirmemeleri halinde bu kuruluşlarla ilişkilerin kesilebileceğini belirterek yaşanan tartışmalara son noktayı koydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu çıkışının arka planına bakıldığında ise Türkiye'ye yapılan haksızlıkların ciddi anlamda sabırları zorladığı görülüyor.
Kredi derecelendirme kuruluşlarından hak ettiği notu bir türlü alamayan Türkiye göstergelere bakıldığında İspanya ile aynı notu paylaşması gerekirken inanılması güç ama ismini dahi belki ilk defa duyacağınız Barbados ve Namibya gibi ülkelerin de yer aldığı Kostarika, Kolombiya, Endonezya, Romanya, Tunus ve Uruguay ile aynı notu paylaşıyor. Türkiye’nin notu Namibya ile aynı olamaz.
Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi olmasına rağmen 2007 yılından bu yana olumsuz raporlar yayınlayan kredi derecelendirme kuruluşlarının aksine Türkiye’ye giren doğrudan yabancı yatırım oranı ise her geçen yıl daha da artıyor. 2013 yılı itibarıyla Türkiye’de 36.500’in üzerinde yabancı sermayeli şirket faaliyet gösterirken, doğrudan yatırım oranı ise yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 arttı. Bu da yapılan açıklamaların artık yatırımcı nezdinde bir anlam ifade etmediğini gösteriyor. Yatırımcı artık dinlemiyor. Önce gezici yandaş yatırımcılar bir hamle yaptılar ancak bu güçlü ve uzun soluklu olmadı. Türkiye’nin güçlü bir duruşu sağlam bir temeli olduğu görülmüştür. Amerika gibi borç ve faiz üzerine kurulu olmayan para üzerinden temelsiz bir para sistemi değildir.
Kredi derecelendirme kuruluşları ile çalışmamak Türkiye'ye hiçbir şey kaybettirmeyecektir. Yatırımcı girişini sermaye gücünü engellemeye çalışsalar da Amerika’ya ve batıya artık kimse güvenmiyor. Bir de ışid ile mücadele edeceğiz diye Arap baharına karşı küresel bir savaşa başlamışken uzun vadede Amerika büyük kayıplar yaşayacaktır.
Türkiye her geçen gün hedefe biraz daha yaklaşıyor. Türkiye, dünyanın küresel finans merkezi olmaması kaçınılmazdır. Gerek jeopolitik konumu, gerek aktif siyaseti, gerek yükselen Ortadoğu ve gerileyen batı açısından değerlendirildiğinde geleceğin küresel gücü olması kuvvetle muhtemeldir. Ne Rusya ne de Çin Türkiye kadar aktif, dinamik, işlek ve dirençli değildir.
Zamanla Türkiye’de üç ve üçün üzerinde borsa görebiliriz.