Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Hep Beraber Yatalım

Yazıyı biraz ifadelerle karikatürizeleştirerek, daha keyifli bir şekilde okumanızı istedim. Fikrinizi beyan :) ederseniz, sevinirim... KÂŞİF

Hep Beraber Yatalım
Kaldırın yatalım sayın Bakan!
-Sayın Bakan yeni anayasa çalışmaları ne durumda?
-Eh, :-\ bir şeyler yapılıyor.

-Yeni bir anayasa yazılacağına inanıyor musunuz? Ümitli misiniz?
-Bu haliyle ve bu gidişle değilim. Sizler sahip çıkar ve Meclisi sıkıştırırsanız belki bir sonuç çıkar.
-İyi de sayın Bakan, millet size ve hatta kısmen muhalefete, “şu anayasa meselesini bir şekilde halledin” diye oy verdi. ::) Başka ne yapsın?
-Doğru, ama Meclisin gücü zayıf, halkın Meclisin üzerinde tam bir baskı kurması lâzım.
-Ne yapsın meselâ?
-Millet, meclisin çevresine çadır kursun, yatak sersin, “anayasayı değiştirmeden buradan çıkamazsınız, hadi çalışın” desin.
-Aklıma yattı, olur gibi, ama bir şartla, ;) yoksa pışşıııık!
-Nedir o?
(Diyaloğun burasında, okuyucu makalenin başlığını yeniden okur :) …
-Önce, Meclisi barışçıl amaçla da olsa kuşatmayı suç sayan kanunu kaldırın, ondan sonra hep beraber yatalım meclisin bahçesinde ve çevresinde, 8) sayın Bakanım!
-Böyle bir kanun mu var?
-Evet var, siz gerçi kabinenin koltuğu en sağlam ve koltuk kıdemi en yüksek iki bakanından birisiniz, ::) ama sizin de bilmedikleriniz var demek ki!
-Hayır yoktur, inanmam, ispat edin!
-2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 22. ve 28. maddesine göre TBMM’nin bir kilometre yakınında gösteri yapanlara bir buçuk yıl ceza var, sayın Bakan.
-Canım kim uygulayacak o kanunu, korkmayın kimse size dokunamaz!
-Sayın Bakan, milletin reyleriyle dokunulmaz hale gelmiş olan sizsiniz, meclisin bahçesine çadır kurma görevini de millet size verdi. Siz ise maşallah Meclisin bahçesine kocaman bir bina diktiniz. :P Her vekile bir büyük oda, bir sekreter, bir şoför verdiniz. Vekillikten bürokratlığa terfi (!) ettirdiniz. Biraz daha çalışın da milletin önünü tıkayanların mezarına bir taş dikin. >:( İdeolojiden arınmış yeni bir anayasa ile, her asile bir sürur ve inşirah verin.
-Tamam ama, yapamıyoruz, ::) destek verin…
-Verelim, ama riske de girmeyelim :P Bakanım.
-Ne riski?
-Ya biz Meclisi kuşatınca savcı hepimizi tutuklatırsa? ;D
-Kanun çıkarır sizi kurtarırız! ;)
-Ya bir kanun çıkaramazsanız sayın bakan, ya çıkarmazsanız?
-Çıkarırız merak etmeyin. :P
-Önce siz kanunu çıkarıp Meclise topluca yaklaşma suçunu kanundan kaldırın, sonra biz Meclisin bahçesinde de kapısında da yatarız. ;D Zira şu güneydoğu açılımı meselesinde MİT’ten ağzımız yandı, ::) hür anayasa yoğurdunu üfleyerek yemek lâzım, değil mi sayın Bakan! Öyle ya, :) nereden bilelim hem bizi gaza getirip hem de sizin frene basmayacağınızı? ;D
-Canım, bize güvenmiyor musunuz? ::)
-Elbette güvendik sayın bakan, ama krediniz bitti, :(icraatınızı görelim, yeni anayasanızı hele bir elimize alıp okuyalım. Güvenip güvenmeyeceğimize, ::) )) oy verip vermeyeceğimize, siz bize öl deyince ölüp ölmeyeceğimize o zaman karar vereceğiz. :-\))) O zamana kadar, bütün milletvekillerinden verdiğimiz reylerin hakkını istiyoruz. Yani şimdi 8) “hüsn-ü zan ve adem-i itimat” prensibini uygulama zamanı.

Not: Bu hikâyenin gerçek kişi, olay ve yerlerle hiçbir alâkası yoktur! Zaten bizim memleketimizde MİT'ten ağzı yanan yoktur ki yoğurdu üfleyerek yesin!

Prof. Dr. Ahmet BATTAL


Serbest Kürsü

MollaCami.Com