Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


herkese okumasini tavsiye ediyorum

(Bu olay tahmini on oniki yıl kadar önce geçiyor)
İmani istikamet sahibi bir ağabeyimiz anlatmıştı, yine imanı hayatına şahit bir arkadaşı üniversite için Kıbrıs’a gidiyor ve yaşadığı olayları arkadaşına anlatıyor.

Okulda iki başörtülü - tesettür diyemiyorum - bayan varmış, bunların hal, hareket ve tavırları Müslüman bir bayana yakışmayan bir vaziyetteymiş (erkeklerle samimi tavırları, şakalaşma, gülüşme vs. gibi).
Diğer yandan başı kapalı olmayan fakat yüreği tesettürlü, edebi hayranlık uyandıran başka bir bayan daha varmış,
Bu arkadaş emri bil maruf nehyi anil münker - iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak- emri ilahisi mucibince bunları uyarmayı kendine görev biliyor.
Baş örtülü olan bayanların davranışları rahatsız edici boyutlara varınca uygun bir zamanda yanlarına gidip ALLAH RIZASI İÇİN BAŞINIZI AÇIN -hal ve hareketleriniz tutum ve davranışlarınız Müslüman inancına uymuyor, yüklendiğiniz misyona ihanet ediyorsunuz- diyor.

Diğer örtüsüz ama yüreği tesettürlü bayana da sizin hal ve tavırlarınız, edebiniz, Müslüman bir bayanın tutumunu andırıyor, size tesettürü tavsiye ediyorum -size Müslümanlık yakışır- diyor.

Diğer bayanların akıbetini bilmiyoruz fakat tesettür tavsiye edilen bayan kısa zaman da gerçek kimliğine bürünüp tesettürü dışına da yansıtıyor müstakim bir hayat tarzını benimsiyor.

Evet dostlar sanırım kıssadan, herkes kendine düşen hisseyi almıştır. Ama küçük bir hatırlatma da bulunmak yararlı olur zannındayım.
İnsan inandığı gibi yaşamazsa, yaşadığı gibi inanmaya başlar, ne kadarda dışımız müslümana benzese de önemli olan bizim hal, hareket ve düşüncelerimizdir. ALLAH (cc) bizim şeklimize değil kalbimize göre değerlendirir.
Eğer Müslümanlık iddiasında bulunuyorsak ve öyle biliniyorsak, davranışlarımız da müslümana yakışmalı, yüklendiğimiz misyonun, sorumluluğun bilincinde olmalıyız. Yoksa bizim tavırlarımızdan dolayı henüz Müslüman olmamış insanların İslama bakışını olumsuz yönde etkilersek bunun hesabını Rabbimize nasıl verebiliriz?

Çevremiz de her iki örnekte de bayan veya erkek bireyler olabilir. Bizde üzerimize düşen ne ise yapalım inşallah, unutmayalım emri bil maruf nehyi anil münker farzdır.

Siz siz olun kendiniz olun,

ALLAH'A EMANET OLUN

Teşekkür ederim, anlatımınız yüzümüze tokat gibi geldi. Geçenlerde bir sohbet esnasında, bir büyüğümüz:
Ümmeti Muhammed uyumakta, geçmiş ümmetlerin uyuyanlarına benzemiyor. uyuyanlar tam uyuyor. Rabbimiz, nice ihtarlar gönderiyorda, yine de uyanmıyor.
Allah muhafaza buyursun!
Müslüman yürüyen bir kur'ân-ı Kerim olmalı, efali-ahvali tam bir mu'min. Hidâyette olan delâlete, delâlette olanada hidâyet nasip olabiliyor. Onun için lisanımızda şu duâyı hiç düşürmemek gerekiyor..
Son nefesimize kadar, son nefesimizde dâhil olmak üzere hidâyetinden ayırma Rabbim!

Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim. Çok güzel bir paylaşımdı. Hissemize düşeni aldık amil olmak da nasib olur inşallah.

Hep denirya insanın kalbi önemlidir ama ben kalbininde insanın halinden belli olduğuna inananlardanım nitekimde yazıda belirtildiği gibi herkesin kalbindeki tavırlarına yansımış.
Emeğine sağlık kardeşim.

Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim


Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim


Serbest Kürsü

MollaCami.Com