Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Abdullah bin Ümmi Mektûm hazretleri ( r.a.)

Abdullah bin Ümmi Mektûm hazretleri ( r.a.)

İKİ GÖZÜ GÖRMİYEN ÖRNEK BİR SAHABİ ve CEMAAT İLE NAMAZ KILMANIN ÖNEMİ


Peygamberimizin müezzinlerinden.Abdullah bin Ümmi Mektûm, Peygamberimizin İslâmiyeti anlatmaya başladığı ilk zamanlarda îman ile şereflenerek Müslüman oldu. Mekke’de kâfirlerin zulüm ve eziyetlerinin dayanılmaz hâle gelmesi üzerine ve Medîneli Müslümanlara din esaslarını ögretmek için, Medîne-i Münevvereye hicret etti. Âmâ olup, sesi çok gürdü. Sabah namazında, önce Hazret-i Bilâl, sonra İbni Ümmi Mektûm ezan okurdu. Kâfirlerle silahlı mücâdele başlayınca, harplere katılıp, gür sesiyle düşmanın moralini bozardı. Bazı savaşlarda Peygamber efendimiz, onu Medîne-i Münevverede vâli olarak bırakırdı. Peygamberimizin zamanında, onüç defa Medîne’de kalıp, valilik ve imamlık yaptı. Resûlullah efendimiz kendisine çok iltifat edip, dâima gönlünü alırdı. Medîne’de valilik ve imametle vazifelendirilmesi, âmâ hâliyle sefer ve muharebelere katılmasının güç olmasındandır.

Bir defasında Resûlullah efendimiz, insanlara dînimizin esaslarını anlatırken, İbni Ümm-i Mektûm yanına geldi. Peygamberimiz, meşguliyetlerinden dolayı, alâkalanmakta geç kaldılar. Daha cevap veremeden Kur’an-ı kerimin sekseninci sûresi olan Abese sûresinin ilk on âyet-i kerimesi indi.
İlâhi emir üzerine, Peygamberimiz, daha fazla alâkalanıp, iltifatını artırdı. Hatta ona, "Merhaba! Ey Rabbimin bana hitâb ve ikâzında bulunmasına sebep olan kişi!” diye iltifat edip, yanına oturttu, hâlini, hatırını sordu. Hâne-i saadetine alıp, onunla sohbet ederdi.

Abdullah bin Ümmi Mektûm, Vedâ Haccına katıldı. Peygamberimiz Vedâ Hutbesini okurken, gür sesiyle hutbeyi tekrarladı. Hazret-i Ebû Bekir’in hilâfetinde müezzinlik, Hazret-i Ömer devrinde de İslâm ordusunda vazife aldı.

Devamlı Cemaate gelir, Namazını Mescid-i Nebevide Kılardı

Evi Mescid-i Nebeviye uzakta olmasına rağmen, dâima cemaate gelirdi . Mescide gelirken Hazret-i Ömer yardım ederdi. Onunda bulunduğu bir mecliste , Peygamber Efendimiz S.A.V cemaate devam etmenin lüzumu hakkında şöyle buyurmuştu :
“Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı namazıyla sabah namazıdır. Eğer bu iki namazdaki hayrın ne olduğunu bilselerdi, emekleyerekten olsa onları kılmaya camiye gelirlerdi. Nefsimi kudret eliyle tutan zata kasem olsun ki, ezan okutup namaza başlamayı, sonra halkın namazını kıldırması için yerime birini bırakmayı, sonrada, beraberlerinde odun desteleri olan bir grup erkekle namaza gelmeyenlere gitmeyi ve evlerini üzerlerine yıkmayı düşündüm . (BUHARİ C.8 S.258 ) Bunun üzerine âmâ olan ABDULLAH İBNİ ÜMMİ MEKTUM R.A. Heyecanla : “ Ya Râsûlallah, benim durumumu biliyorsun, benim rehberimde yok .Aynı zamanda Mescidle evimim arasında hurma ağaçları var .” diyerek ,Peygamberimizden (namazı evinde kılmak için) ruhsat istedi.

PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.V. :
“ Ezanı İşitiyor musun? “ diye sorar. “ Evet “ deyince.
PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.V: “ÖYLEYSE CEMAATE GEL, EMEKLİYEREKTE OLSA CEMAATE GEL “ der VE gözleri görmeyen bir zâtâ dahi, cemati terk hususunda, izin vermez.

İMAM-I RABBANİ (K.S) Hazretleri de :

1-Sabah Namazını Cemaatle kılmak, bir sene Nafile Namaz kılmaktan birkaç mertebe üstündür.
2- Sabah Namazını CEMAATLE KILMIYAN kişinin nefsi asla kemal bulmaz. Buyurmuşlardır.

Abdullah bin Ümm-i Mektûm hazretleri, Kur’an-ı Kerimi ezbere bilenlerdendi. Kur’an-ı Kerimin kıraatını öğretirdi. Resûlullahın buyurduklarını unutmamak için, sohbetlerinde devamlı hadis-i şerif rivâyet ederdi.. Mücâhid olup, cihâdlara dâima katılmak isterdi. Fakat gözleri görmediği için, fiilen katılamamaktan dolayı çok üzülürdü. Katıldıklarında da gür sesiyle düşmanın moralinin bozulmasına sebep olurdu. 636 senesinde yapılan Kadisiye savaşında, elinde sancak oluduğu hâlde, bir tepeye çıktı. Gür sesiyle düşmanın moralini bozdu. İbni Ümm-i Mektûm’un bu muharebede şehit olduğu rivâyet edilir.

Ey Ehl-i İman! Âmâ olduğu halde hafız olup Kur’an muallimliği de yapan, namazlarını Cemaatle mescidde kılan Kadisiye savaşında gür sesiyle düşmana korku salıp bu savaşta şehit olan, bu mübarek sahabeden, tefekkür ve tezekkür edip ibret almaz mısın?

Allah rası olsun paylasımınıs ıcın ... Hosgeldınıs


Sahâbe-i Kirâm

MollaCami.Com