Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


organ nakli

Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Genel Cerrahi Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Demirbaş...O, Avrupa'nın en iyi Organ Nakli Merkezi'nin bel kemiği... Miami Üniversitesi'nde Organ Nakli Cerrahı olarak ihtisas yapan Prof. Dr. Alper Demirbaş, Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin başına gelince bütün bilgisini ve deneyimini ortaya koymuş...Yılda 200'e yakın böbrek naklinin yapıldığı merkezin en üst düzey yetkilisi Prof. Demirbaş ve ekibinin yaptığı başarılı organ nakli operasyonları tüm dünyanın dilinde... Prof. Demirbaş ve ekibi, Avrupa'nın en büyük organ nakli merkezi unvanını kazandırmış üniversiteye...Hedefleri ise dünya çapında isim yapabilmek...





-Sn. Alper Demirbaş, Türkiye ve Avrupa çapında söz sahibi olan Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi'nin müdürüsünüz. Böyle bir başarılı ekip kimlerden oluşuyor?

Organ nakli cerrahi ekibinde benimle birlikte Doç. Dr. Alihan Gürkan ve Doç. Dr. Okan Erdoğan yer alıyor. Nefroloji ekibinde Doç. Dr. Murat Tuncer, Organ Nakli koordinatörü Dr. Levent Yücetin ile sosyal hizmet uzmanı Nilgün Keçecioğlu çekirdeği oluşturuyor. Bunun dışında organ nakli konusunda diğer birimlerle koordinasyon içinde çalışıyoruz.






- Organ nakli konusunda nereye geldik?

Organ nakli konusunda Türkiye'deki öncülerdeniz. Organ nakillerine 1982 yılında başlandı. İlk böbrek naklini Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu yapmış. Üniversitemizde ilk karaciğer naklini ise 1998 yılında ben yaptım. İlk pankreas nakli 1 998 yılında Prof. Dr. Şükrü Aktan tarafından yapıldı. Pankreas nakli sistematik ve peş peşe bizim ekip tarafından yapıldı. Kalp naklini ise Ömer Bayezid ve ekibi yaptı. Şu anda Akdeniz Üniversitesi'nde dünyadaki organ nakillerinin tamamı yapılabiliyor.

-Peki başarı oranı nasıldır?

Dünyadaki başarı oranları ile aynı. Böbrek naklinde ise dünya standartlarının üstündeyiz. 2000 yılından itibaren organ nakli ünitesi ve merkezi içinde yeni bir organizasyona gittik. O dönemde Prof. Dr. Gülsen Yakupoğlu vardı. Fizik altyapı olanaklarının gelişmesiyle birlikte ortaya bir iddia koyduk. Daha önce yıllık ortalama 15 civarında nakil yapılıyordu, iddiamız Akdeniz Üniversitesi'ni Avrupa'nın en büyük böbrek nakil merkezi haline getirmekti. Bunun için yeni bir organizasyona girdik. 2000 yılında 37 böbrek nakli, 2001'de 74, 2002'de 94, 2003'te 141, 2004'te 1 74 böbrek nakli yapıldı. 2002 yılında bu rakamlarla Türkiye'nin en büyük merkezi olduk. Bu yılın ilk 7 ayında 135 böbrek nakli gerçekleştirdik. Yıl sonunda 200 rakamını geçeceğiz. Bu da bizi Avrupa'nın en büyük merkezi yapacak. Böylece 2000 yılında koyduğumuz iddiayı gerçekleştirmiş olacağız.

APANDİS AMELİYATINA BENZEMEZ

-Organ nakli konusunda sıkıntılar nelerdir?

Organ nakli çok karmaşık bir olay. Bir fıtık, apandisit ameliyatı gibi değil. Apandisit ameliyatı öncesinde de bir emeğe ihtiyaç yoktur. Organ nakli, her aşamasında çok ciddi süreçlerin yaşandığı bir ameliyat. Organ naklinde bir beyin ameliyatı, fıtık ameliyatı gibi vücudun kendini iyileştirmesi gibi bir durum yok. Öncelikle bir organa ihtiyaç var. Çözümü kendinde değildir. Çözüm başka birisinin organındır. Burada devreye toplumsal süreç girer, insanları, en değerli şeyi olan organını vermesi içir ikna etmeniz gerekir. Ayrıca ameliyat bittiğinde o hastanın işi bitmez. Takip altında tutmanız gerekir.

-Yani süreklilik gerektiren bir durum

Evet. Bir insan kanser bile olsa ilaçlarla tedavi edersiniz. Zaman geliyor 48 saat ameliyat yapıyorsunuz. Tabii ki ameliyat yapmakla işler bitmiyor. Bu işte toplumu eğitmeniz, hasta yakınlarını eğitmeniz gerekiyor. Hastane personeline pozitif güç vermeniz gerekiyor. Yapılanları tüm ülkeye duyurmak gerekiyor. Mutluyum ki bunu başardık. Bir yıl sonunda böbrek nakli başarı oranımız yüzde 98 oldu.

ÇALMADIK KAPI BIRAKMADIK

-Organ bağışlama konusunda ciddi sıkıntılarınız var. Bağışları nasıl sağlıyorsunuz?

Organ naklinde iki tür verici var. Birisi canlı vericiler, diğeri ise beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan alınan organ. Bu ikisini de artırmak için ciddi mücadeleye girdik. Kadavra vericiliğinin herkesin sorunu olması gerekir. Ancak bu küçük kampanyalarla geçiştiriliyor,
İnsanların organa ihtiyacı olan birisini görmesi lazım. Böyle olunca organ bağışına bakış açısı değişiyor. Bizim koordinasyon ekibi çalmadık kapı bırakmadı.

-Peki Türkiye'de organ bağışı durumu ne oranda?

Organ bağışını artırmak için girdiğimiz ciddi çalışmanın meyvelerini almaya başladık. Türkiye'de organ bağışı oranı milyon nüfus başına 1, İstanbul'da milyon nüfus başına 0.6, AB ülkelerinde ortalama milyonda 15. Antalya'da milyonda 1.7'ye çıkardık. Yani Türkiye ortalamasının 1.7 katına çıkardık. Ama yine de bıkmadan organ naklini anlatıyoruz. Halkı bilinçlendirme konusunda yapılacak çok iş var. Bu anlamda bu model Akdeniz Üniversitesi modeli olarak adlandırıldı. Yani bir model yarattık. Ancak ne yaparsanız yapın organ bekleyenleri bu kaynaklarla çözemezsiniz. Çünkü hasta sayısı korkunç şekilde artıyor. Ancak buna karşılık organ bağış oranı belli noktada sabitleniyor. Bunun çözümlerinden birisi de canlı verici.



DOKU UYUMSUZ NAKİL YAPINCA KIYAMET KOPTU

- Doku uyumsuz böbrek nakli ilk kez burada yapıldı. Bu konuyu açıklar mısınız?

Türkiye'de böbrek hastaları ve nakil konusunda bazı inanışlar vardı. Doku uyumu ve akraba olmadan nakil yapılamaz diye. Biz, doku uyumu olmadan nakil yaptık. Kıyamet koptu. 2004 yılında ABD'de yapılan böbrek nakillerinin yüzde 25'i, Türkiye şartlarında göre yapılamaz nakillerdi. "Gözünün üstünde kaşın var" diyerek nakil yapılmıyordu. Ama biz, böyle 35-40 hasta nakil yaptık.

-Bu sistemin ne faydası var?

Bir kere Türkiye'de 36 bin böbrek hastası var ve bu hastalara harcanan yıllık para 2.5 milyar dolar. Bir böbrek hastasının yıllık maliyeti ise 28 bin dolar. Bu şekilde böbrek nakli yapılan hastanın maliyeti 10 bin dolara düşer. Türkiye'de 5 bin nakil yapılması gerekirken şu anda 500 adet yapılıyor. Türkiye bu nedenle yılda 1 milyar dolar kaybediyor. Biz yavaş yavaş bu önyargıları kırmaya başladık ve Türkiye'nin en büyük merkezi olduk.

TEK ADAM ŞOVUNA İZİN VERMEYİZ

-A.Ü, yapılan organ nakilleri ile tüm Türkiye'de tanınır hale geldi. Bu sizin başarınız.

Biz meşhur olalım, para kazanalım diye yapmadık bu işleri. Türkiye'de her şey tek adam şovu şeklinde gelişir. Böyle bir şey yok. Burada tek adam şovuna izin vermedik. Başarıda herkesin emeği var. Bu komplike başarının Antalya'da olması, Türkiye'nin her yerinde her şeyin başarılabileceğini gösteriyor. Biz bu başarıyı elde etmek zorundaydık. Çünkü Türkiye'nin buna ihtiyacı vardı. Biz, organ nakliyle, diyalize
giren hastaların ömrünü üç kat uzatıyoruz.

-Peki hastalarınız bu durumu biliyor mu?

Böbrek naklinde temel amaç hastanın yaşamını üç kat uzatmaktır. Çünkü bilimsel çalışmalar göstermiştir ki; her yaş grubunda diyaliz tedavisi altındaki hastaların beklenen yaşam süreleri böbrek nakli yapılanlara göre üç kat daha azdır. Bu gerçek ne yazık ki, hemen hiç bir böbrek hastası tarafından bilinmemektedir. Bizde hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi ikinci amaçtır.

-Diyaliz hastaları önemli bir risk altında öyleyse...

EIbette... Haftada 3 kez diyalize girmek hastalara rahatsızlık veriyor. Bir ailede diyaliz hastası varsa o ailede hastadır. Çünkü, ailenin de hayatı ona endekslidir. Organ nakli hastayı diyalizden kurtarmak için yapılır.

-Böbrek naklinde canlı vericilere büyük iş düşüyor galiba...

Evet. Canlı vericili nakil ilk kez 1955 yılında yapıldı. Bir böbrek bağışlamanın sağlıklı insana hiçbir zararı yok.

50'YE YAKIN TEST

-Canlı vericilere ne tür işlemler uyguluyorsunuz?

Canlı vericilerde 50'ye yakın test uyguluyoruz. Böbrek bağışlayan kişilerin bunu bilmesi gerekir.

-Şu anda böbrek vermek isteyen çok kişi var mı?

Şu anda böbreğini vermek isteyen 100 kadar kişi var. Ancak bu hastaların yüzde 30'u "nakil olamazsın" diye korkutulmuş insanlar. Diğer illerden toplanıp gelen insanlar da var.

-En çok hangi bölgelerden hasta geliyor size?

Denizli'den bir otobüs böbrek hastası geldi. Bu yıl hastanemizde böbrek nakli olanların yüzde'8'i Antalya, Burdur ve Isparta'dan . Geri kalanı ise, ülkenin 56 değişik ilinden geliyor. Özelikle İstanbul'dan.

-Peki bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Hedefler tabii ki bitmez. Bu işe çok emek verdik. Bundan sonraki hedefimiz organ nakli konusunda dünyanın en büyük merkezi olmak.



KİMDİR?

1963 yılında doğdu. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirip, 1993 yılında Genel Cerrahi Uzmanı oldu. 1.994-1 997 yılları arasında Miami Üniversitesi'nde Organ Nakli Cerrahı olarak üst ihtisas yaptı. 1998 yılında Cerrahi Doçenti oldu.. 2000 yılında Organ Nakli Ünitesi Başkanı oldu. 2004 yılında Genel Cerrahi Profesörü olan Demirbaş, 2004 yılında da Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü oldu

alıntı

Organ nakli caizmidir?


Sağlık Haberleri

MollaCami.Com