Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Etiket dilini biliyormusunuz?

Ürün satın alırken genellikle fiyat ve son kullanma tarihine dikkat edilir, etiket bilgileri ve ürün içeriği ise incelenmez...


Ürün satın alırken genellikle fiyat ve son kullanma tarihine dikkat edilir, etiket bilgileri ve ürün içeriği ise incelenmez. 'Ürün içeriğinde yazılan bilgileri anlayamıyorum' diyerek etiket okunmaz.


Oysaki etiket bilgileri, doğru alışveriş yapma ve sağlıklı beslenmenin haritasını gösteriyor. Gıda mühendisi Kübra Koyuncu sağlık için etiket dilinin öğrenilmesi gerektiğini söylüyor. Etikette besin öğe değerleri, üretici firmaya ait bilgi ve üretim izinleri, içindekiler listesi, porsiyon miktarı gibi bilgiler yer alır. Kübra Koyuncu ürün satın alırken özellikle HACCP gıda güvenlik belgesi, son kullanma tarihi ve 'e' simgesinin kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor. HACCP belgesinin tehlike analizi ve kritik kontrol noktasını ifade ettiğini söyleyen Koyuncu, "HACCP, üretim sırasında gıda maddesi ya da ambalajına herhangi bir bulaşma olmasına karşı alınacak önlemlerin bütününü kapsar. HACCP belgesi bulunmayan hiçbir ürün satın alınmamalı. Ayrıca ISO22000 belgesi taşıyan ürünler tercih edilmeli. ISO22000, HACCP belgesini de içinde barındırır ve üretim standartlarının dünya standartlarıyla aynı olduğunu gösterir." diyor. Koyuncu, etiket üzerindeki 'e' simgesinin yasal olarak kabul edilmiş ürün hacmi ya da ağırlığına işaret ettiğini dile getiriyor. 'e' işaretinin, E kodlu katkı maddeleri ile karıştırılmamasını söyleyen Koyuncu, bu simgenin ürün ağırlığını gösterdiğini belirtiyor. Öte yandan İstanbul Tüketici Hakları Zabıta Birimi yetkilileri, etiket ve tarifedeki gramajlara uyulup uyulmadığını kontrol ettiklerini dile getiriyor.

EtiketLER BİZE ne söylüyor?

Zenginleştirilmiş: Bir ürüne üretim aşamasında çeşitli besin öğelerinin ilave edilmesidir. C vitamini zenginleştirilmiş meyve suları, iyotlu tuz gibi ürünler zenginleştirilmiş ürünlerdir.

Taze dondurulmuş: Besinlerin taze halde iken hızla dondurulmasıdır.

Azaltılmış: Bu besinler, kendine benzer ve normal üretilmiş besinlere göre yüzde 25 oranında daha az enerji, yağ veya kolesterol içerir.

UHT: Besinde bulunan mikroorganizmaların yüksek ısıda öldürülmesidir. Bu tür ürünler oda sıcaklığında açılmadan 3 ay bekletilebilir. Ancak açıldıktan sonra buzdolabında saklanması gerekir.

Homojenize süt: Sütten yağın ayrılması sonucunda, sütün pütürsüz ve berrak bir yapıya sahip olmasıdır.

Pastörize: Süt ve yumurta gibi besinlerde vücuda zarar verebilecek bakterilerin, yüksek ısıda kısa süre ısıtılıp hızla soğutularak yok edilmesidir.

Doğala özdeş aroma: Kimyasal yollarla sentezlenen ve kimyasal yapısı, doğal aroma maddeleri ile aynı olan maddelerdir.

Parti no: Aynı koşullarda ve zamanda üretilen, ambalaj, ambalaj büyüklüğü, sınıf, tip, çeşit ve boyu aynı olan ürünler veya ambalajlar topluluğudur.

Hidrojen yağ (trans yağ) : Sıvı bitki yağların hidrojen bulunan bir ortamda ısıtılmasıyla katı yağa dönüşmesidir. Hidrojen yağ, kötü kolesterolü yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda iyi kolesterolü de düşürür. İçindekiler listesinde bu yağların sonlarda yer aldığı ürünleri tercih edin.

Meyve nektarı: Bazı meyvelerin suyu ya da püresi tüketime uygun değildir. Ya kıvamı koyu (kayısı, şeftali) ya da tadı çok ekşidir (vişne, limon). Bu tür meyvelerin belirli miktar su ile seyreltilmesi ve su ile bozulan tat dengesinin şeker vb. maddelerle yeniden kurulmasına nektar denir. Meyve oranları, yüzde 25 ile 99 arasında değişir.

Aromalı içecek: Ürünün içeriğinde yüzde 0 ile 9 arasında meyve bulunur.

Emülgatör: Bir gıda maddesinde, yağ ve su gibi iki veya daha fazla fazın homojen bir karışımını oluşturan veya sabit tutan maddelere verilen genel addır.

MSG (Mono sodyum glutamat): Lezzet artırıcı katkı maddesidir. İçeriğinde MSG bulunan ürünleri kesinlikle tercih etmeyin. Bu madde, böbrek ve karaciğer hasarı, alzheimer, parkinson, obezite gibi birçok hastalığa yol açabiliyor.

Barkod: Bir ürünün elektronik cihazlar tarafından kolay bir şekilde tanınmasına imkân verebilmek için geliştirilmiş özel görsel veridir. Barkod numara ve şekli her ürüne göre değişir. Ayrıca her ülkenin farklı ön barkod numaraları vardır. Türkiye'nin ön numarası 869'dur. Yani barkod numarası 869 ile başlayan ürünler Türkiye'de üretilmiştir.

Emülgatör için hınzır yağıdır deniyor, Bu konuda bizi aydınlatabilirmisiniz?

Emülgatörler nedir ve ne amaçla kullanılırlar?
Yağı suya ilave edin, göreceksiniz ki bu iki sıvı hiçbir zaman karışmayacaktır, ta ki emülgatör eklenene dek. Emülgatörler uçlarından birisi yağı seven (hidrophobic) diğeri suyu seven (hidrophilic) moleküllerdir. Yağın ve suyun iyi bir şekilde birbirine karışmasını (dispersion) sağlayarak kararlı, homojen ve topaksız bir emülsiyon meydana getirirler.

Eski Yunanlılar, balmumunun emülgatör etkisini kozmetik ürünlerde kullanmışlardı ve yumurta sarısı 19. yüzyıl başlarında muhtemelen gıda üretiminde kullanılan ilk emülgatördü. Yumurta sarısının oldukça kısa süren kararlığından dolayı, imalatçılar 1920' lerden bu yana önemli bir gıda ürünü olan soya fasulyesinden elde edilen lesitini daha çok tercih etmişlerdir. Fakat emülgatörler için ani ve önemli gelişme bundan 10 yıl sonra, yağ asit türevleri (mono- ve di-gliseritler) ortaya çıkarıldığında yaşandı. 1936 yılında emülgatörlerin dondurma üretiminde kullanımları patent almıştır. Şimdilerde, emülgatörler gıda katkı maddeleri, margarin, mayonez, kremalı soslar, şeker (bonbon), işlenmiş paketli gıdalar, şekerlemeler ve fırın ürünleri gibi birçok gıda ürününün imalatında önemli rol oynarlar.

Emülgatörlerin bazı yaygın uygulamaları

Ekmek

Emülgatör olmadan da ekmeğin yapımı mümkündür fakat sonuç olarak kuru, hacmi düşük, ve kolay bayatlayan bir ekmek elde edilir. Hamura eklenen % 0.5 kadar az miktardaki emülgatör ekmekte hacmin artışını, yumuşak bir ekmek içi yapısının oluşumunu ve raf ömrünün uzamasını sağlamaya yeterlidir. Ekmekte 2 çeşit emülgatör kullanılır: hamur sertleştiriciler (örneğin diacetyl tartarik asit esterleri (E 472e) ve sodyum yada kalsiyum stearoyl-2-lactylate (E 481, E 482)) ve hamur yumuşatıcılar (örneğin yağ asitlerinin mono- ve di-gliseritleri (E 471)). Hamur sertleştiriciler hamuru daha dayanıklı kılıp ekmeğin daha düzgün bir yapı ve hacimde olmasını sağlarlar. Hamur yumuşatıcılar ise yumuşak bir ekmek içi yapısının oluşumuna ve uzun bir raf ömrünün elde edilmesini sağlarlar.

Çikolata

Bütün çikolata ürünleri, %0.5 oranında lesitin (E 322) veya amonyum fosfat (E 442) içerir. Bu emülgatörler, çikolataya uygun bir kıvam sağlamak amacıyla eklenir. Böylece çikolatalar kalıplara daha kolay yerleşebilir.

Eğer çikolata yüksek sıcaklıkta stoklanmışsa, yüzeyi donuk veya beyaz görünebilir. Bu durum, ürünü müşteriye karşı daha az çekici kılar ve çiçek açma (beyazlanma) olarak isimlendirilir. Sorbitan tristearate (E 492) çiçek açma oluşumunu geciktirebilir.

Dondurma

Karşılaşılan en kompleks (karmaşık) ürünlerden birisi dondurmadır; hem köpük hem de emülsiyon, buz kristalleri ve donmamış sulu karışım içerir. Emülgatörler, dondurmanın daha akıcı bir yapıda olmasını sağlamak ve servis yapıldıktan sonra hızla erimemesini garantiye almak için donma işlemi esnasında ilave edilirler ve aynı zamanda donma-çözünme kararlığını düzenlerler. Yağ asitlerinin mono ve digliseritleri (E 471), lesitin (E322) ve polisorbatlar (E 432, E 436) dondurma üretiminde yaygın olarak kullanılan emülgatörlerdir. Bahsi geçen bütün bu emülgatörlerin kullanımı, donmuş yoğurt gibi tatlılara da uygulanır.

Margarin

Emülgatörler, margarine gerekli sağlamlık, yumuşaklık/sertlik ve tat sağlarlar. Su damlacıklarının, yağ fazı içerisinde iyi bir şekilde dağılmasını sağlamak için genellikle yağ asitlerinin mono ve digliseritleri (E 471) ve lesitin (E 322) kullanılır. Örneğin, kek pişirmede kullanılan iyi kalitede bir margarin için laktik asit ve poligliserol esterleri kullanılırken mono ve digliseritlerin sitrik asit esterleri, margarinden suyun ayrılmasını engellerler.

İşlenmiş et

Sosisler, Avrupa işlenmiş et ürünleri endüstrisinde en önemli yeri tutarlar. Sosisler, et proteinleri ve sağlam bir emülsiyon içinde bağlanmış yağ ve su moleküllerinden meydana gelirler. Emülgatörler, bu emülsiyonu kararlı hale getirerek yağın ürün içerisinde iyice dağılmasını sağlar. Gıda katkı maddeleri yağ oranı düşük et ürünlerinde de, bu ürünlerin tam yağlı türleri kadar iyi olmalarını sağlamak amacıyla kullanılırlar. Gıda endüstrisinde, işlenmiş et ürünleri imalatında, yağ asitlerinin mono ve digliseritleri ve sitrik asit esterleri kullanılır.

Yönetmelik

Günümüzde gıda ürünlerinde kullanılan emülgatörler ya saflaştırılmış doğal ürünlerdir ya da dağal ürünleri çok benzeyen kimyasal yapıya sahip sentetik kimyasallardır.

Tıpkı diğer gıda katkı maddeleri gibi emülgatörler de güvenlik değerlendirmeleri, onay, kullanım ve etiketleme açısından Avrupa Birliği yönetmeliğine (Avrupa Parlamentosu ve Konsül'ün 20 Şubat 1995 tarih ve 95/2/EC nolu renklendiriciler ve tatlandırıcılar haricindeki gıda katkı maddeleri direktifi) tabidir. Bu yönetmelikler; gıdaya eklenen tüm katkı maddelerinin ya isminin ya da E-numarasının gıda ambalajı üzerinde belirtilmesini istemektedirler.


Sağlık Haberleri

MollaCami.Com