Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Salavât-ı Şerife ve Fazileti

Ayet-i celilede Rabbimiz Meâlen
Allah'u Teala ve melekleri, o peygamberi zişana çok salât ve selam ederler. Ey îmân edenler,(ne duruyorsunuz) siz de onun üzerine salât ve selâm okuyunuz.Tam bir teslimiyetle teslim olun.(AhzapSüresi)
Salât Allah'dan rahmet meleklerden istiğfar mü'minlerden dua manasına gelir.Kişinin ümmeti Muhammetten olduğuna delalet eder.Ve efendimiz (sav) yaklaşmaya vesiledir.O kimsede Peygamber sevgisi olduğunu gösterir.Kişi sevdiğini çok anar Hadis-i Şerifi bunun delilidir.
Fâidesi ise salavât getirenedir. Yoksa bizim duâmızla, Peygamber Efendimizin mertebesinde bir değişiklik olacak değildir.
Silsile-i Sadat'tan Ebu’l Faruk Hz'leri, Ayet tefsirinde Salavât-ı şerife semeatına (sevabına) asıl muhtaç olan bizleriz...Rasülüllah Efendimiz (sav)Habibim biz seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik ayetinin sırrına sahip olmakla onun hazinesi zaten Rahmet-i ilahi ile doludur.Getirilen Salâvat-ı Şerifeler o, dolu olan hazinenin taşmasına vesile olur da bir çok hayır ve bereket olarak tekrar sahibine avdet eder döner.
Bu Ayet-i kerîme ile peygamber efendimize ömürde bir defa olsun salavât getirmek emir olmuştur.
Ruh'ul Beyan tefsiri musannıfı İsmail Hakkı Bursevi (Hz) nin izahına göre İnsanlar yemek içmek vb.dünyevi meşguliyetlerle çok dalgınlığından bundan oluşan kesâfeti izale etmek kalplerini temizlemek için Peygamberimize salât-ü Selamla emredilmiştir buyurmuşlardır.
Nitekim Sıddık-ı Ekber (r.a) Hzleride Rasülülüllah (sav) üzerine Salavât-ı şerife getirmek soğuk suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder buyurmuşlardır.(Ruh'ul Beyan)
Süfyân-ı Sevrî (ra) anlatıyor Kâbe-i Muazzamayı tavaf ediyordum. O esnâda bir kimseyi gördüm. Her adımda devamlı salavât-ı şerîfe getiriyordu okuyordu. Merakla kendisine sordum Neden tesbih ve tehlil ile meşgul olmuyorsunda devamlı sâdece salavât-ı şerife okuyorsun? Her makâmın bir duâsı vardır. Başka duâ bilmiyor musun? Bir bildiğinmi var. O kimse bana dönerek şunları anlattı. Allah sana afiyet versin .Sen kimsin? dedi Kendimi bildirdim. Sen bu zamnın Ulamasından olmasaydın sana bu sırrı söylemezdim dedi ve ilave etti
Babamla beraber, Hac niyetiyle yola çıkmıştık. Gelirken, babam yolda bir konakta vefât etti. Yüzü siyah, gözleri gök, başı hınzır başına dönmüş, kendisini çok korkunç bir hâl almıştı.Ağlayarak Biz Allah içiniz ve hepimiz ona döneceğiz (Bakara süresi)mealindeki ayeti okudum. Ben, mahcup olmaktan korktuğum için, durumu kimseye söyleyemedim. Mahzun ve mükedder olarak babamım yüzünü örttüm. Bir müddet sonra gecenin sessizliği ortalığı kaplamıştı.Üzerimdeki hayret ve dehşet hiç geçmemişti. Bir taraftan yolculuğun verdiği yorgunluk, bir taraftan başıma gelen bu sıkıntı, beni iyice yormuştu. Gayr-i ihtiyârî uykunun kollarına bırakmıştım kendimi.Çok geçmemişti ki, rüyâ mıydı gerçek miydi, bilemedim. Çadırı beyaz elbiseleri içerisinde nûrânî bir zat şereflendirdi. Birden etrâfı çok güzel bir koku kapladı. O güne kadar ondan daha güzelini koklamamıştım. İzzet ve vakarla gelip, babamın başı ucuna oturdu. Yüzünden perdeyi kaldırarak, mübârek elini babamın yüzüne sürdü. İçerideki matemin yerini sürûr, zulmetin yerini ise nûr almıştı.Gözlerimi, o zâtın mübârek yüzünden başka bir tarafa çeviremiyordum. Bir ara gözüm babamın yüzüne ilişti. Gördüklerim hayretimi daha da artırdı. Babamın yüzü eskisinden daha güzel görünüyordu.O mübârek zât, babamın yanından aynı vakârla kalkıp ayrılacakken; hemen minnet ve şükran ifâdeleriyle Önüne geçtim ve Siz kimsiniz, beni ve babamı bu gurbet elinde, bu büyük belâdan kurtardınız Sizi gönderen kimdir diyerek eteğine sarıldım.Beni tanımadınmı?
Ben Sâhib-i Kurân Muhammed Mustafâyım. Senin baban günahkâr biriydi. Lakin, benim üzerime salavât-ı şerîfe getirmeyi de hiç ihmâl etmezdi. Babanın bu hâlini, her gün okuduğu salavât-ı şerîfe bana gelip kendisine yardım etmemi istediler Ben dünyada benim üzerime çok salavat getirenlerin yardımcısıyım buyurdu.Ve gözden kayboldu.Uyandığımda gördüm ki Babmın yüzü ağarmış.....İşte bundan dolayı salavat-ı Şerifeyi çok okurum dedi.(Ruh'ul Beyan)
Okuduğumuz salavât-ı şerîfeler dua ve ibadetlerin kabulüne sebeptir.Nitekim Efendimiz(sav) Bütün dualar bana salabat getirilinceye kadar muallakta kalır buyurmuşlardır.
Burada anlamamız gereken bir incelik vardır.Bizlerin günahkar ağızlarımızla yaptığımız dua ve ibadetlerimiz Cenaı Hakkın huzuruna arz edilmeye layık değildir. Ancak Allah'ımızın sevgilisi olan Efendimiz (sav) in adıyla onun eliyle gittiği zaman onun hürmetine Cenabı Hakkın muhabbeti ve Rahmeti zuhur eder ve kabulüne şayan olur. ikkat edilirse Namazın sonunda tahiyyatta (Esselemü aleyke eyyühennebiiyü) diyerek Efendimize selam veriyoruz.Tahiyyattan sonra Salli Barik okuyoruz.Müezzin Ala rasüline salavat diyerek bizleri salavat okumaya teşvik ediyor.Yine El fatiha deniliyor salavat çekiyoruz. Yani bir çok ibadetlerimizde salavât-ı şerîfe okuyoruz.
Salat-u Selam her türlü ihtiram efendimiz (sav) üzerine olsun...(Amin) //mollacami.net=ücharfbeşnokta //

teşekkürler kardeşim


Şaban-i serif

MollaCami.Com