Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Efendimiz(s.a.v)'in Mekârimi Ahlakı..

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ

Meali:Ey Habibim!Şüphesiz Sen pek büyük bir ahlak üzerindesin.. //Sure-i Kalem - 4 //

Ahlak: Hulk'un cemi'idir.Hulk,tabiat ve seciyye demektir.Buna huy deriz.Seciyye ve huy denilen şey;insanda yerleşmiş bir melekedir.O meleke sebebiyle nefisten istenilen şey kolayca çıkar.Bu itibarla ahlak 2 kısımdır..

Ahlak-ı hasene:Eğer insanın huyları İslam'ın emir ve güzel gördüğü makbul gördüğü güzel huylardan ise;ona,ahlak-ı hasene,ahlak-ı hamide,ahlak-ı fazile,ahlak-ı memduha,mehasin-i ahlak namı verilir..

Ahlak-ı seyyie:İnsanın huyları İslam'ın emir ve tavsiyelerine uymazsa;ahlak-ı seyyie,ahlak-ı rediyye,ahlak-ı makbuha namı verilir.Ahlak-ı seyyie;hayatı ebediyyeyi yok eden ruhi bir hastalıktır.

Efendimiz(s.a.v) güzel ahlak hususunda;

''Muhakkak Allah için 360 ahlak vardır.Kim ehli tevhid olduğu halde bunlardan birine sahip olursa Cennete dahil olur.'' Ebu Bekr (r.a) sordu ''Bunlardan bende var mıdır Ya Rasulullah?'' Efendimiz(s.a.v) ''Hepsi Sende vardır'' buyurdu.

Efendimiz(s.a.v) başka bir Hadis-i şeriflerinde ''Allah'ın ahlakı ile ahlaklanınız'' buyuruyorlar.
Bir başka Hadis-i şeriflerinde de Efendimiz(s.a.v) şöyle buyurmuşlardır ''Muhakkak güzel ahlak tıpkı güneşin buzları erittiği gibi hataları eritir.Kötü ahlak da sirkenin balı bozduğu gibi salih amelleri bozar.''

Ahlak-ı hasene ve ahlak- hamidenin en güzel örneği şüphesiz Sevgili Peygamberimiz(s.a.v)'dir..
Kur'an-ı Kerim diğer kütüb-ü semavinin esrarını câmi olduğu gibi Peygamberimiz de diğer bütün Peygamberlerin güzel ahlakını câmidir.


1-)Nuh(a.s)'ın şükrünü,
2-)İbrahim(a.s)'ın dostluğunu,
3-)Musa(a.s)'ın ahlakını,
4-)İsmail(a.s)'ın doğruluğu ve vâ'dini(sözünde durması)
5-)Eyyüb(a.s) ve Yakub(a.s)'ların sabrını,
6-)Süleyman(a.s)'ın tevazuunu ve diğer bütün Peygamberlein güzel ahlakını üzerinde toplamıştır.

Mübarek ayağını öpme şerefine ermiş kum zerrelerini bile yücelten Efendimiz(s.a.v);alemlere mir'at((ayna)) olan ''Hüsnü'nü'' aynada temaşa ettikleri zaman tevazunun en yüce zirvesinden şu duayı terennüm ederlerdi; ''Ey Allah'ım,yaradılışımı güzel kıldığın gibi ahlakımı da güzelleştir.''

Efendimizin ahlaktaki kemalini ve faziletteki üstünlüğünü en salahiyetli ağızdan dinlemek isteyen bazı sahabiler;bu arzularını ümmül-mü'miniyn Hz.Aişe'ye açtıklarında,Mü'minlerin annesi kendilerine:

''Siz Kur'an okumuyor musunuz?'' dediler

Ashab:''Evet okuyoruz'' dediler..

Hz.Aişe ''Rasulullah'ın ahlakı Kur'an'dı..((Kur'an'a muvafıktı.Kur'an'daki büyük mekârimi ahlakın hepsi O'nda vardı.Kur'an'ın men ettiği eksiklerin hepsinden korunurdu.))'' diye sözünü tamamlamıştır..

O,evinin köşesinde oturan saadet asrı kızlarından bile hayalıydı.Çile ve ibtilalara tahammül göstermede insanların en sabırlısı bulunuyordu.O;korkaklık ve cimrilikten hoşlanmazdı.Harp meydanlarında ashabı ile birlikte savaşa katılır,en tehlikeli anlarda şecaat ve sebatın eşsiz örneklerini verirdi.Cömertlikte,esen yelden;hayırseverlikte,akan selden;daha öndeydi.Elinde mevcut olan şey Kendisinden istenilecek olsa asla vermemezlik yapmazdı..
O;tevazuda toprak,merhamette güneş gibiydi.Sofrasını yere sere,hiçbir yemeği beğenmemezlik yapmaz,ekmeğini sirkeye banarak yer ve ''Sirke,ne hoş bir katıktır'' buyururdu.Yemeğe besmeleyle başlar,sonunda Mün'ın-i Hakiki'ye hamdededi.Efendimiz(s.a.v);binekte tercih yapmaz,merkebe bindiğide olurdu.O;çocuklara dahi selam verir,kölelerin bile davetine icabet ederdi.Yüksek yer aramaz,hasır üzerinde uyuduğu çok olurdu.Şefkat elini müşriklere bile uzatan Efendimiz(s.a.v),yüzünü yaralayan ve dişini kıran müşrike bile beddua etmemekte,alemlere Rahmet olarak gönderilişinin en açık örneğini vermiştir.
Gözü uyusa bile kalbi uyanık olan Efendimiz(s.a.v),az gülerdi,kahkahayla gülmeyi sevmez,tebessüm ederken eliyle ağzını örterdi.

Hikmet güneşinin kalp ufkunda doğmasına ve mana hazinesinin kalbe dolmasına sebep olan tefekkürü çok severdi..''Tefekkür gibi bir ibadet yok..''buyururdu.
Nafile ibadetin en kolayını ve vücuda en hafif gelenini ((sükut ve güzel huy)) diye tarif eden Efendimiz(s.a.v);Ahlak- hamide'ye ulaşmakta,sükutun tesir ve değerini Kendi hareketiyle açığa koymuş bulunmaktaydı.Sözün en değerlisini ifadeye muktedir olduğu halde sükutu sevmesi,tefekkür yoluyla daha yüce mertebelere mazhar olmak içindir.Bu sükut;hakkı söylememek manasında bir susma değil,hayrı ifade etmeyi bilmeyenin zararlı veya faydasız söz konuşabileceğine işaret içindir.Bu sebeple O,''Hayrı söyle,aksi halde sus.'' buyurmuştur.O,ağzını açtığı zaman,dilinden ebediyyetin selsebilleri akardı.Buna rağmen sükutta daha büyük fazilet gördüğünden dolayı ''Sükut eden kurtuldu.'' buyururlardı.

İki cihan saadetlerini,iman ağacının ahlak meyvelerini vermekle gören Efendimiz(s.a.v),Ümmetlerini bu değerler etrafında toplamak gayretini gösterirdi.Bu yoldan ayrılmanın felakete sebep olacağını bildiğinden;''Ey Allah'ım,ayrılık(lardan),nifak(imanda ikiyüzlülük yapmak)tan ve kötü ahlaktan Sana sığınırım'' diye dua ederi..

Mevzumuza bir Ayet-i Kerime ile son verelim,

''And olsun ki,Rasulullah'da sizin için,Allah'ı ve ahiret gününü umar olanlar ve Allah'ı çok zikredenler için,güzel bir(imtisal) nümune(si) vardır..''//Sure-i Ahzab - 21 //

Rabbim,cümlemizin ahlakını Efendimiz(s.a.v)'in ahlakı ile tamamlamak nasip etsin..




~~serapta bir damla~~

www.mollacami.net


Şaban-i serif

MollaCami.Com