Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Karınca İle HZ.SÜLEYMAN (a.s)

Karınca İle HZ.SÜLEYMAN (a.s)Bir gün Süleyman Peygamber (a.s) bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar.
Karınca da,
"Bir buğday tanesi yerim" diye cevap verir.


Cevabın doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber (a.s) karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır. Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır. Kendi kendine meraklanır. Acaba neden yemedi?


Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s) karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini sorar.
Karınca da,
"Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah (c.c) verirdi. Ben de O'na güvenerek bir buğday tanesini tamam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. O yüzden de bir yıllık yiyeceğimin yarısını yiyerek, diğer yarısını da ertesi yıla bıraktım" diye cevap verdi.

Yüce Allah (c.c) cümlemizi kul kapısına baktırmaktan korusun, amin

Vaktiyle Hz. Süleyman, kuvvet ve haşmetiyle yolda giderken bir alay karıncaya rast geldi. Karıncaların hepsi, tazim etmek üzere huzuruna koştular. Bir an içinde binlerce, hatta daha da fazla karınca huzura vardı.

Fakat bir karınca, hemencecik huzura gelmedi. Yuvasının önünde bir toprak tepe vardı. O tepeyi düzeltmek için yel gibi toprak zerrelerini birer birer taşımaktaydı.

Süleyman, bu karıncayı yanına çağırıp dedi ki:

Ey karınca! Görüyorum ki pek güçlü sayılmazsın. Nuhun ömrüyle Eyyûbun sabrına sahip olsan yine bu tepeyi kaldırmaya güç yetiremezsin. Böyle bir iş, senin gibisinin kol kuvvetiyle yapılamaz. Bu tepeyi sen kaldıramazsın.
Karınca dile geldi:
Padişahım! dedi,;bu yolda ancak himmetle yürünebilir. Sen benim yaratılışıma bakma. Himmetimdeki yüceliğe bak. Benden ayrı bir karınca var. Göremiyorum onu. Fakat beni aşk tuzağına çekti. Bana dedi ki: ;Sen şu toprak tepeyi dümdüz yol yaparsan ben de senin yolundan bu hicran kayasını kaldırır, seninle düşer kalkarım.Hemen şimdi ben de bu işe bel bağladım. Bu toprağı taşımaktan başka çarem yok. Bu toprağı kaldırır, tepeyi dümdüz bir hale getirirsem onun vuslatını elde edebileceğim. Bu hususta çalışıp çabalarken ölebilirim, ama hiç olmazsa yalan yere bir davaya kmış sayılmam ya!

Azizim, aşkı karıncadan öğren! Gözün kıymetini körden belle!

Karıncanın kilimi karadır ama gayret kemeri vardır belinde. Karıncaya bile hor bakma sakın! Onun da gönlünde bir aslan yatar.

Bu yolda hal böyle; bir karınca, bir aslanın kulağını çekmede...

güzel bir paylaşım tşkkrlr...

teşekkür ederiz kıssalar için..
karıncalara ayrı bir sevgi beslerim nedense.diğer böceklerden değerlidirler benim için.kesinlikle öldüremem. çocukluğumda evimizin kapısının önünde bulunan büyük karınca yuvasından olsa gerek.karıncaları beslemek çok zevkli olurdu.. :)

Allah razı olsun kardeş çok hoş bir paylaşım bu

bende küçükken şeker verir karınca beslerdim
ibret almak lazım belki onların çalışkanlığından...

güzel yazı teşekürler


Allah razı olsun kardeş çok hoş bir paylaşım bu

aşkı karıncadan öğren! Gözün kıymetini körden belle!

emeğinize sağlık...


Peygamberler Tarihi

MollaCami.Com