Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Yoksa siz hala Ayasofya'yı Bizans eseri olarak mı görüyorsunuz ?

YOKSA SİZ HALA AYASOFYA'YI BİZANS ESERİ OLARAK MI GÖRÜYORSUNUZ ?

Günümüzde bin yıllık mazimize sahip çıkmak dururken, bazı hesaplarla çeşitli şekillerde, kaybolup gitmiş bir maziyi diriltme çalışmalarını anlamak mümkün değildir. Ayasofya için ecdadımızdan miras kalan kıymetli bir Türk eseridir demek hiç de yanlış olmaz.
Hıristiyan âleminin bin yıl kilise olarak kullandığı Ayasofya, İstanbul’un fethinden sonra 500 yıla yakın cami olarak hizmet vermiştir. Ancak, bütün dünyaca bilinen bu eşsiz mimarlık eseri, Osmanlı’ya geçtikten sonra birçok tamir görmüş, çeşitli desteklerle takviye edilmiştir. Bugüne kadar ayakta kalması sağlanan Ayasofya’ya yapılan tamiratlar ve çeşitli ilâveler, caminin gerçek bir Türk eseri halini almasını sağlamıştır.

Fatih Sultan Mehmed, harap ve perişan bulduğu Ayasofya’yı derhal camiye çevirterek ilk cuma namazını burada kıldıktan sonra camiyi, kendi hayratının ilk eseri olarak vakfetmiş, yanına bir de medrese yaptırmıştır.

16. asrın sonlarına doğru mabedin Marmara’ya bakan arka cephesine payandalar kondu. Kuzeybatı köşedeki tuğlalı minare Fatih tarafından yaptırılmış, Ayasofya çapındaki bir camiye tek minare yakışmayacağı için sonradan aynı cephenin doğu köşesine bir minare daha dikilmişti. Üçüncü Murad zamanında yaptırılan iki kalın minarenin mimarı Koca Sinan aynı zamanda Ayasofya’yı yıkılmaktan da kurtarmıştı. Öncelikle, minarelerin kalınlığı mabedin gövdesine uyuyordu. Ayrıca minarelerin kendilerinden çok daha kalın olan temel ve kaideleri iç taraftan Ayasofya’yı perçinlemiş, bu suretle Ayasofya bu cepheden de payandalanmıştı. Mimar Sinan önden o minarelerle, geriden de o heybetli payandalarla Ayasofya’yı öylesine sağlamlaştırdı ki, bina bir Türk eseri halinde ebedileşti.
Mihrap ve minber ile kütüphane Fatih zamanında yapıldı. Mihrabın önünde iki muazzam şamdanı Kanuni Sultan Süleyman, Macaristan zaferinde Matyas’ın sarayından alıp getirerek yerleştirdi. Müezzinler Mahfili Üçüncü Murad zamanında, mermer kürsü Dördüncü Murad zamanında yapıldı. Şahnişli Mahfil ile kubbede asılı büyük şamdan Üçüncü Ahmed’in eseridir. Üst katta bulunan mahfili Birinci Mahmud yaptırmıştır. Büyük kubbedeki Besmele ve Nûr Sûresi’nden alınma ayet ise bir hat sanatı şaheseri olarak Ayasofya’yı süslemektedir. Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin sekiz levhası, Teknecizade İbrahim Efendi’nin sanat eserleri, avludaki şadırvan ve Ayasofya’ya eklenen, Fatih’in ve oğlu İkinci Bayezid’in yaptırdığı medrese artık eserin Osmanlı şaheseri haline geldiğini ispatlamaktadır. Ne yazık ki sonradan bir Alman arkeologunun lüzum görmesiyle, ihmalimiz sebebiyle medrese yıkılmıştır. Ancak o da kısa süre önce aslına uygun tekrar inşa edildi.


Osmanlı Tarihi

MollaCami.Com