Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Anne Babalara Bazı Tavsiyeler

Râfi’ B. Amr (r.a.) Hadisesi

Rafi’ b. Amr (r.a.), henüz çocuk yaşında bir sahabidir. Bir gün Medine’de ensardan birinin bahçesindeki hurma ağaçlarını taşlamış, daha sonra bahçe sahibi Râfi’ b. Amr’ı (r.a.) Resulullah’ın huzuruna getirmişti. Adeta Efendimizin onu cezalandırmasını ister gibiydi. Allah Resulü (s.a.s.); “Yavrum! hurmayı neden taşladın?” diye sordu. Çocuk da, “Karnım açtı, yemek için taşladım” cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.s.); “Bir daha hurmaları taşlama, dibine dökülenlerden ye” buyurdular. Sonra çocuğun başını okşadı ve ona şöyle dua etti; “Allahım! Onun karnını doyur.” (Tirmizi, Büyu’, 54; İbn Mace, Ticaret, 67)

Bu kısa hadise, eğitimde takip edilmesi gereken ilkeler adına önemli mesajlar ihtiva etmektedir. Kısaca bunlar üzerinde durmak istiyoruz:



1. Sevgiyle ve Şefkatle Yaklaşma

Eğitimin mayası sevgi ve şefkattir. Eğitim sevgiyi öğretmeli ve sevgiyle yapılmalıdır. Özellikle çocuklar için sevgi çok önemlidir. Çocukların sevgiye daha çok ihtiyacı vardır. Onlar sevgiyle büyür ve sevgiyle eğitilirler. Çocuk sevgi gördüğü kişiye bağlanır, onu dinler, onun gibi yaşamaya çalışır. Sevgi çocuktaki yönelişlerin geliştirilmesini sağlayan kaynak durumundadır. Bu yüzden eğitimin ana hedeflerinden birisi de sevgiyi öğretmek olmalıdır.

İnsanlığın İftihar Tablosu, bütün insanlara sevgiyle yaklaşıyor, bütün insanları kucaklıyordu. Peygamberimiz çocuklara karşı daha çok şefkatliydi ve onlara sevgiyle muamele ediyordu. Rafi’ b. Amr (r.a.) hadisesi bunun güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır. Yanına suçlu olarak getirilmesine rağmen, O kesinlikle kızmıyor, cezalandırmıyor ve her şeye rağmen şefkatle yaklaşıyordu. Çocuğa “Yavrum” diye hitap ediyor, onun başını okşuyor ve ona dua ediyordu.

Yanlışların düzeltilmesinde ve istenilen davranışı kazandırmada elbetteki cezalandırmanın eğitimde önemli bir yeri vardır. Fakat bunun yeri ve zamanı iyi belirlenmelidir. Yanlışın düzeltilmesi konusunda öncelikle nasihat etme ve sevgiyle yaklaşma daha etkili olabilir. Özellikle çocukların hatalarına karşı daha müsamahalı ve affedici olmak gerekir. Çünkü çocuklar çok defa yaptıkları yanlışın farkına bile varmazlar. Böyle durumlarda çocuğa kızmak, cezalandırmak hatayı düzeltmez, bilakis daha büyük yaralar açabilir. Bazı davranışların kazandırılmasında ve hataların düzeltilmesinde sevgi ve şefkat daha etkili olacaktır.







2. Çocukları Dinleme, Onların Dünyalarına Girme

Çocukları anlayabilmek için onları dinlemek ve dünyalarına girebilmek gerekir. Onların apayrı dünyaları vardır. Bulundukları yaşa göre, sahip oldukları bir takım duygular ve özellikler vardır. Onların zihni henüz her şeyi tam anlamıyla ölçüp tartamaz. Bu durumda yapılması gereken onları çok iyi tanıyıp, onların düşünce ve duygularını hesaba katmak olacaktır. Bir çok anne baba çocuğun davranışlarını anlayamadıklarını söylerler, ama anlamak için onları hiç dinlemezler.

Rafi’ b. Amr (r.a.) hadisesinde Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ona hiçbir şey söylemeden önce niye yaptığını soruyor ve onu konuşturuyor. Çocuk yemek için taşladığını söylüyor. Karnı aç olan bir çocuğun, karnını doyurmak için böyle bir şey yapmasını tabii karşılamak lazım. Çocuk yaptığı yanlışın farkında olmayabilir. Böyle bir durumda çocuğun niyetini ve düşüncelerini anlamak çok önemlidir. Çocuklar ne yaparsa yapsın, hemen kararımızı vermeden önce onları dinlemeliyiz. Onun dünyasına girip onu anlamaya çalışmalıyız.

Çocuklar çok defa yanlış yaparlar, fakat yaptıkları yanlışın farkına varmazlar. Büyükler ise genelde, çocuğu bir büyük gibi değerlendirir, büyük insandan beklenebilecek davranışları beklerler. Yanlış yapınca da çocuklara kızar veya cezalandırırlar. Çoğu zaman çocuğu dinlemeye bile gerek görmezler. Çocuk ise, niye cezalandırıldığını veya niye bu kadar sert tepkiye maruz kaldığını anlayamaz. Büyüklerin kendisine kötülük ettiğini veya sevmediğini düşünebilir. Bunun için çocuğun duygu ve düşüncesini öğrenmeden çocuğu yargılamak ve cezalandırmak doğru olmayacaktır.






3. Alternatif Gösterme

Anne ve babaların içine en çok düştükleri yanlışlardan birisi de sürekli yasaklar koyarak çocuğun hareket alanını daraltmaktır. Elbette ki, bir takım yanlışları karşısında çocuk uyarılmalı, yanlış yaptığı izah edilmelidir. Çocuğun yanlışları karşısında sessiz kalmak doğru değildir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken şey, yasaklara karşı alternatifler getirmek olmalıdır. Alternatif getirilemezse çocuk yaptığı yanlışa devam edebilir. Çünkü bu konuda başka tatmin yolu bulmakta zorlanabilir. Bu alternatifler, yasaklara ilgi duyan çocuklara farklı tatmin yolları sunmalıdır.

Eğitimde çocukların önüne yasaklar koyarken karşısına alternatifler getirme önemli bir prensiptir. Çocuğa “onu yapma”, “bunu yapma” diyerek hareket alanını daraltmak doğru değildir. Ona dokunma, bunu çizme, koşma, atlama gibi sürekli yasaklar getirilir. Fakat çocuk yaşının gereği olarak hareket etmelidir. Hareket alanını daraltmak çocuğun gelişimini olumsuz etkileyebilir. Çocuğa yasaklar koyarken bunun karşısında alternatif olarak neler yapabileceğini de göstermelidir. Mesela; “duvarları çizme ama şu kağıda istediğini çizebilirsin”, “Salonda koşma, fakat koridorda koşabilirsin”, “bu filmi seyretme ama şu filmi seyredebilirsin” tarzında alternatifler sunulmalıdır.

Rafi’ b. Amr (r.a.) hadisesinde Kâinatın Efendisi (s.a.s.) çocuğu dinledikten sonra, onun yaptığının bir hata olduğunu ve bunu yapmaması gerektiğini söylüyor, fakat hemen alternatifini de ortaya koyuyor: “Hurmaları taşlama ama, altına düşenleri yiyebilirsin.” Karnı aç olan bir çocuğa hurmaları taşlamamasını, bu hurmalara dokunmamasını söyleseniz acaba ne kadar etkili olur. Mutlaka çocuk karnını her hangi bir şekilde doyurmalıdır. Çocuğa karnını doyurabileceği bir yol göstermelidir, yani bunun bir alternatifini ortaya koymalıdır.

Günümüzde çocukların etrafını kuşatmış olan tehlikeler ve zararlı alışkanlıklar karşısında sadece “yapma” demek çözüm olmayacaktır. Onlara alternatif olabilecek şeyler ortaya koymalıdır. “Sinemaya gitme, televizyon seyretme” demek yerine onların seyredebilecekleri alternatif filmler, belgeseller bulmalı, CD’ler hazırlamalıdır. Çocuklara “şuraya buraya gitme” demek yerine, onların gidebilecekleri ortamlar hazırlamalı, arzu edilen arkadaş çevresini meydana getirmelidir. Çocuklarımızı aile içinde eğitmenin yanında, toplum içinde muhafaza etmenin de yollarını aramalıyız.


4. Dua Etme

Dua etme, çocuğa her konuda Allah’a yönelmek, her şeyi O’ndan istemek gerektiği mesajını verir. İnsan, ihtiyacı olan her şeyi Allah’tan istemeli, O’na yönelmelidir. Bir kişi üzerine düşen görevleri yaptıktan sonra işini Allah’a havale etmeli, o işin olması için Allah’tan yardım dilemelidir. Çocuğun din eğitiminde büyükler çocuğa ne zaman ve nasıl dua edilmesi gerektiğini zamanı geldikçe göstermelidir.

Aynı zamanda eğitimciler ve anne babalar, çocuğu güzel bir şekilde terbiye etmek için Allah’a dua etmelidir. Sözlerin tesirli olmasını ve neticeye ulaşmayı Allah’tan beklemelidir. Özellikle anne ve babanın çocuğuna dua etmesi çok önemlidir. Çünkü anne ve babanın çocuğuna yaptığı dua makbul olmaktadır. Bir anne baba çocuğuna samimi ve içten dua ederse, bu dua daha makbul olur. Yukarıdaki hadisede Peygamber Efendimiz (s.a.s.), dua ederek bu mesajı vermekte, dua etmenin önemini fiilleriyle göstermektedir.


5. Fiziksel Temas (Dokunma)

Çocuğu bir büyüğün okşaması veya herhangi bir şekilde fiziksel temasta bulunması, onun için bir mükafattır. Bu temas başını veya yanaklarını okşama, sırtını sıvazlama, kucağına alma, öpme, elini tutma şeklinde olabilir. Çocuk böyle bir dokunuşla sevildiğini anlar, dokunan insanın kendine olan yakınlığını hisseder. Aynı zamanda kendini güvende hisseder, dokunan insan tarafından korunduğunu fark eder ve yalnız olmadığını anlar.

İnsanlar arası iletişim açısından da fiziksel temas çok önemlidir. Dokunma ve fiziksel temas sözsüz iletişim aracı olarak kabul edilir. Böyle bir temasla kişi duygularını daha kolay ifade edebilir. Özellikle çocukların gelişimi açısından dokunma çok önemlidir ve aynı zamanda onlar için psikolojik bir ihtiyaçtır. Bazı araştırmalar kucağa alınıp sevilmeyen ve okşanmayan çocukların bir takım ruhî hastalıklara sahip olduklarını ortaya koymaktadır.

Dokunma bir insana, “sen benim için önemlisin”, “ben senin yanındayım, seni yalnız bırakmayacağım” mesajını verir. Hiçbir söz böyle bir mesajı verme konusunda dokunma kadar etkili değildir. Bir babanın veya öğretmenin, çocuğun başını şefkatle okşaması, saatlerce konuşmaktan daha etkili olabilir. Anne babalar ve öğretmenler, çocuklara sevgilerini sadece sözlerle ifade etmekle yetinmemelidirler. Çocuğa dokunarak, başını ve yanaklarını okşayarak, sırtını sıvazlayarak onlara olan sevgilerini daha yakından ifade etmek gerekir. Dokunma, sözlerle ifade edilemeyen duyguları ortaya koyacaktır.

Kâinatın Efendisi (s.a.s.)’in, yukarıda bahsedilen olayda, Rafi’ b. Amr’ın başını okşaması çok şey ifade etmektedir. Suçlu olarak karşısına getirilen çocuk, korku içerisindedir ve belki de kendisine verilecek cezayı beklemektedir. Böyle bir durumda çocuğun başını okşama, ona sevgisini ifade etmenin yanında, “korkma! ben senin yanındayım, seni koruyacağım” mesajı da verebilir. Böylelikle çocuk, korkularından emin olacak ve kendini güvende hissedecektir. Aynı zamanda böyle bir mesaj ve böyle bir yakınlaşma suçların önüne geçme açısından da önemlidir. Çünkü kendisine şefkat ve ilgi gösterilen çocuk, bunu karşılıksız bırakmayacak ve kendisine yakınlık gösteren insanları mahçup etmemeye çalışacaktır.


Sonuç

Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in insanlara tesir etmesi ve onlar üzerinde büyük değişiklikler icra etmesinin sebeplerinden birisi de, eğitime dair metot ve ilkeleri çok güzel uygulamasıdır. O’nun kullandığı metot ve ilkeler, sadece yukarıda bahsettiğimiz birkaç hususla sınırlı değildir. Allah Resulü (s.a.s.)’in hayatına baktığımızda, çocuk eğitimi açısından çok zengin bir kaynak olduğunu görebiliriz. Eğitim faaliyetlerine örnek olması için, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in hayatı dikkatli bir şekilde incelenmeli ve günümüze ışık tutabilecek prensipler değerlendirilmelidir.


güzel bilgiler için teşekkürler


Okul Öncesi Çocuk Eğitimi

MollaCami.Com