Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Şa'bân-ı Şerîf

Şa'bân-ı Şerîf

Şa'bân ayı Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz'in ayıdır. Bu itibarla bu ayda Salevât-ı şerîfeye çok devam etmek lâzımdır. Yine mümkün oldukça İstiğfâr-ı şerîf, Salevât-ı şerîfe, İhlâs-ı şerîf okumalı, teheccüd ve tesbih namazları kılmalı ve Hatm-i Enbiyâ yapmalıdır.

"Şa'bân“ kelimesinde beş harf vardır. Bu harfler şu mânâlara gelmektedir:

ش : Şerefli

ع : Ulvî

ب : Berâet
Be harfi, kelimenin tam ortasında olup, bu ayın ortası, yani 15'inci gecesi Berâet gecesidir.

ا : İhsan-ı ilâhî

ن : Nûr-i ilâhîye nâiliyet. Bu nûr kâfirlere zulmet ve gadab-ı ilâhîdir.

Bu ayın birinci gecesinde, her rek'atte 1 Fâtiha-i şerîfe ve 3 Âyetü'l-Kürsî ile bir tesbih namazı kılınır.

Şa'bân'ın 27'nci gecesi, akşam ile yatsı arasında iki rek'at teşekkür namazı kılınacak. Zamm-ı sûre olarak ne istenirse o okunur.

Namaza şöyle niyet edilir:

"Yâ Rabbî, beni Resûl-i Zîşân Efendimiz'in ayının sonuna yaklaştırdın. Resûlullah Efendimiz'i ve mübârek ayını bana hem şefi' ve hem de şâhid eyle, Allâhü Ekber“
Namazdan sonra 70 defa İstiğfâr-ı şerîf:

اَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ

"Estağfirullâhe'l-azıym. Ve etûbü ileyk“,

100 defa da şu Salevât-ı şerîfe okunacak:

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى رُوحِ مُحَمَّدٍ فِى اْلاَرْوَاحِ وَصَلِّ عَلَى جَسَدِ مُحَمَّدٍ فِى اْلاَجْسَادِ وَصَلِّ عَلَى قَبْرِ مُحَمَّدٍ فِى الْقُبُورِ

„Allâhümme salli alâ rûhi Muhammedin fil-ervâh. Ve salli alâ cesedi Muhammedin fil-ecsâd. Ve salli alâ kabri Muhammedin fil-kubûr“.

Namazdan sonra "Yâ Rabbî, senin huzûr-ı sırr-ı ehadiyyetine ilticâ ediyorum“ denilir.

teşekkürler...emeğine sağlık..


teşekkürler...emeğine sağlık..

böyle önemli konulardan bahs ettiğiniz için teşekkürler kardeşim...

rabbim bu mübarek ayıda hakkı ile idrak eden kullarından eylesin..


böyle önemli konulardan bahs ettiğiniz için teşekkürler kardeşim...

rabbim bu mübarek ayıda hakkı ile idrak eden kullarından eylesin..
amiin kardeşim HZ ALLAH razi olsun hakkıyla amel edenlerden oluruz inş.


amiin kardeşim HZ ALLAH razi olsun hakkıyla amel edenlerden oluruz inş.


aminn aminn inşallah

o nun ayında (s.a.v) o na (s.a.v) hakiki bir ümmet olma şerefini bizlere Cenab-ı Hak nasip etsin ve bu aydan hakkı ile istifade eden kularının zümresine bizleri dahil etsin ve bizleri onun sancagının altında toplanan kullardan eylesin inşallah

o sancak ki,üç köşelidir ve üzerinde nurdan üç satır yazılmıştır
1. satırda :bismillahirrahmanirrahim
2. satırda:lailahe illallah muhammeden rasulüllah
3. satırda:elhamdülillahi rabbilalemin yazılıdır(marifetname)


o nun ayında (s.a.v) o na (s.a.v) hakiki bir ümmet olma şerefini bizlere Cenab-ı Hak nasip etsin ve bu aydan hakkı ile istifade eden kularının zümresine bizleri dahil etsin ve bizleri onun sancagının altında toplanan kullardan eylesin inşallah
amin inş. :'(

aminn inşallah çağrı27 ve zambak kardeşim
gözlerinize sağlık teşekkür ederim

Yapılan bu güzel dualara binlerce kez amin...
Allah celle celaluhu sizden razı olsun hak yolcusu kadeşim. Emeğinize sağlık.


Yapılan bu güzel dualara binlerce kez amin...
Allah celle celaluhu sizden razı olsun hak yolcusu kadeşim. Emeğinize sağlık.

teşekkür ederim gözlerinize sağlık..

16 yi 17 baglayan gece idark edecegimiz Berat Gecesini


Tefsirlerde bu gece ile ilgili olarak şu şekilde izahlar yer almaktadır: Vergi ödendiği zaman nasıl ki vergi borçlusuna borcundan kurtulduğunu gösteren bir belge veriliyorsa, Azze ve Celle de Berat Gecesinde mü'min kullarına berat yazar. Zaten bu gecenin dört adı vardır: "Mübarek Gece", "Berae Gecesi", "Sakk Gecesi. Belge ve senet. ( Teala bu gece mü'min kullarına beraet yazar)", "Rahmet Gecesi."
"Berat, beraet" kelimesi "el-berâe" kelimesinin Türkçedeki kullanılış şeklidir. Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir.
"Berâet" iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelmektedir. Mü'minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için de Berat Gecesi denmiştir.
Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan Mekke'deki Kabe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında Berat Gecesinde gerçekleştiğini kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.3
Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
3. İlâhi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. 'ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.
Bir rivayette bildirildiğine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam Şâban'ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi. Ondördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. Onbeşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak 'tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka...
Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır.4


Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde Berat Gecesinin feyiz ve bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir.
"Şâban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:
"İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. "Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
"Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
"Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder."s
Çünkü o gece İlâhi rahmet coşmuştur. Berat Gecesi beşer mukadderatının programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini Ondan talep eden ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır. Buna karşılık, her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan ne kadar bedbahttır.
idrak ettigimiz mübarek Şâban ayı, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz’in ayıdır.
Şâban ayı, “Şerefli, ulvî, berâta erdirici, ilâhî ihsâna kavuşturucu, mü’minlere rahmet ve kâfirlere gazap olan ilâhî nûra nâil edici”bir ay olarak târif edilmiştir.

Bu ayın birinci gece, her rek’atte bir Fâtiha üç Âyetü’l-Kürsî ile bir tesbih namazı kılınır. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)


Bu mübârek aya hürmet ve tazim ise çok oruç tutmak ve çok Salavâtı şerife okumakla olur. Zira Efendimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki;

“Kim Şa’bân-ı şerifin evvelinden, ortasından ve sonundan üçer gün oruç tutarsa, Cenâbı Hak onun için 70 Nebî’nin ibâdet sevâbını yazar. O kişi 70 yıl ’a ibâdet etmiş gibidir. Eğer bu sene içinde ölecek olursa şehît olarak ölmüş olur”

Bu ay Efendimiz (s.a.v)’in kendisine izâfe ettiği bir ay olması münâsebetiyle Salavât-ı şerifeye devam etmelidir.

Salavât: ’tan rahmet, meleklerden istiğfâr, mü’minlerden duâ mânâsına gelir

Çok salavât-ı şerife okumak, okuyanın Peygamberi ile ünsiyet etmesine sebeptir. Kişinin Ümmet-i Muhammed’den olduğuna delâlet eder ve Efendimiz (s.a.v)’e yaklaşmaya vesîledir. O kimsede Peygamber sevgisi olduğunu gösterir. “Kişi sevdiğini çok anar.” Hadis-i şerîfi buna delildir.


Cenab-ı Hakk’a sonsuz hamdü senalar olsun ki; Receb-i şeriften sonra bizleri, Efendimiz (s.a.v.) in ayı olan Şa'bân-ı şerife ulaştırdı.

Ashab’dan Üsâme bin Zeyd (r.a) Rasûlullah (s.a.v) Efendimize hitâben: “Ya RasûlAllah, Şa'bân-ı şerifte tuttuğunuz oruç kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmüyorum.” dediğinde Efendimiz (s.a.v)şöyle buyurdular.

“Şa'bân-ı şerif; Receb-i şerifle Ramazan-ı şerif arasında öyle bir feyizli aydır ki; insanların ekserisi bundan gafildir. Bu ayda ameller Alemlerin rabbine yükseltilir. Bu sebeple ben de amellerimin oruçlu iken yükseltilmesini istiyorum”

Hadis-i şerifde Efendimiz (s.a.v) “Receb-i Şerif, ’ın ayı, Şa'bân-ı Şerif benim ayım, Ramazan-ı Şerif ümmetimin ayıdır.” buyurdular.

Şa’ban ismi; Beş harften teşekkül etmiş olup, ifâde ettiği bir çok mâna olmakla beraber hayırlar bu ayda şubelendiği için kendisine bu isim verilmiştir. Ayrıca Şa'bân kelimesindeki (Şın), şeref ve şefaate, (Ayn) izzet ve keramete, (Be) birr u ihsana ve berâate. (Elif), ülfet ve muhabbete (Nun) ise 'ın nuruna delâlet eder. Aynı zamanda (Be) harfinin kelimenin tam ortasında olması bu ayın ortasının Berâet gecesi olmasına işârettir.

Kader, kaza, ölüm, doğum, rızk ve sâir hususlar bu ayda görüşülüp karara bağlanacağından ve en mühimi Efendimiz (s.a.v)’in ifadesiyle “Ameller bu ayda 'a arz olunacağından” Receb-i şerife gösterilen hürmet ve tazim bu aya da gösterilmeli hatta daha uyanık ve hassas olunmalıdır.

Efendimiz (s.a.v) bir başka Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadırlar.

“Kim ki Şa’bân-ı şerife hürmet ve tazim eder, ’tan korkar ve ’a itaat edip nefsini günâh işlemekten korursa, Cenâb-ı Hak onun günâhlarını mağfiret eder. O sene içinde başına gelecek belâ, musîbet ve hastalıklardan emin kılar.”

Bu ayin on dördünü on besine baglayan gece mübarek Berat kandilidir. Berat kelimesi, günahtan, suçtan, borç ve cezadan kurtulmak manalarına gelir.


Bu gece birçok Müslüman, günahlarından kurtulup û Teâlanın af ve mağfiretine erişir. İlahi ihsana nail olur. Gönülleri nurani hava ile dolup taşar.
Bakiniz rasülüllah efendimiz mübark hadisi seriflerimde bizlere neler ifade ediyor.

قال رسول الله صلي الله عليه وسلم ـ

من احيا الليالي الخمس وجبت له الجنة ليلة الروية وليلةالعرفة وليلة النحر وليلة الفطر وليلة النصف من شعبان ـروح البيان جلد 8

قال رسول الله صلي الله عليه وسلم

من صلي في هذه الليلة مأة ركعة ارسل الله تعالي اليه مأة ملك .ثلاثون يبشرون با لجنة وثلاثون يأمنون من عذاب النار وثلاثون يدفعونه عنه آفات الدنيا وعشرة يدفعونه عنه مكايد الشيطان ـروح البيان جالد 8
Müfessirlerden bir kısmı Kur'an-ı Kerimin mübarek bir gecede indirildiğini

beyan eden Duhan Suresinin ilk ayetlerinin Berat gecesi ile ilgili olduğunu belirtirler.
بسم الله الرحمن الرحيم
حم والكتاب المبين انا انزلناه في ليلة مباركة انا كنا منزرين فيها يفرق كل امر حكيم




Peygamber Efendimiz, Berat gecesinin içinde bulunduğu Şaban ayında nafile oruç tutmaya özen gösterirdi. Bunun sebebini soranlara: Bu ayda ameller Alemlerin Rabbine yükseltilir. Ben amelimin, oruçlu bulunduğum bir halde arz olunmasını isterim;[1] cevabını verirdi.


Bir hadis-i şeriflerinde: ;Şaban ayının onbeşinci gecesi oldumu, onu ibadet ve taatla geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Zira Allahu Teâla o gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve: Yok mu tevbe eden, onu affedeyim. Yok mu rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir hastalığa müptela olup şifa isteyen, afiyet vereyim. Yok mu daha başka isteği olan. Yerine getireyim der. Bu hal tâ sabaha kadar devam eder,[2] buyurmuşlardır. Diğer taraftan Rasulullahın, Şaban ayının 15. gecesinde Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok kişinin bağışlanacağını bildiren hadisi de, bu gece af ve mağfiretin sınırsızlığına işaret eden bizler için ne güzel bir müjdedir.[3]


Bu mübarek gecede hayrın, bereketin ve güzelliklerin sağanak sağanak yağmasına rağmen; o manevi ziyafetten nasibini alamayacak, o mana denizinde yıkanıp arınamayacak olanlar da Allaha şirk koşanlar, içinde sönmez bir kin ve tükenmez bir düşmanlık besleyenler, akrabaları ile ilişkiyi kesenler, kibirli ve gururlu olanlar, ana-babaya asi olanlar, içki içmeye ısrarla devam edenler,[4] olarak beyan edilmiştir..

Muhterem kardeslerim.

Her canlı ölümü tadacaktır Hiç birimizin elinde yarına çıkacağımıza dair bir garanti yoktur. Ölümü akıllarından bile geçirmeyen, daha gencim, önümde uzun bir ömür var diyerek avunan nice kardeşimizi şu geçen bir yıl içinde dünya evinden ahiret yurduna uğurlamadık mı? O halde; (c.c.)ın biz Muhammed ümmetine bahşettiği bu geceyi en güzel şekilde değerlendirelim. Böyle mübarek geceleri bir ganimet bilelim. Rabbımızın açık olan tevbe kapısına yönelelim. Kin ve düşmanlık duygularını terk ederek birbirimizi sevelim. Akraba ve komşularımızla tebrikleşelim. Anne ve babalarımızın hayır dualarını alalım. Çevremizdeki öksüz, kimsesiz, fakir, muhtaç ve hastaları ziyaret ederek onlara yardımcı olalım. Bu geceyi kaza namazı kılmak, Kuran-ı kerim okumak, Peygamber Efendimize salatu selam getirmek, dua ve istiğfarda bulunmakla ihya edelim.
-------------------------------------------------------------------------------
[1] Nesai Sıyam 70.

[2] İbn Mace, ikame 191.

[3] Tirmizi Savm, 39.

[4] Müttaki, Kenzul Ummal, XII, 316 (35184); et-Tergib vet. Terhib,



alinti


Mübarek Gün ve Geceler

MollaCami.Com