Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Rasulullah'ı Ziyaret Adabı
Bazı büyükler, Resûlullah Efendimizi (s.a.v) ziyarete gelmiş ve fakat edebinin kemâlinden dolayı, Medine'ye girmeyip ziyareti dışardan yapmıştır. Onlardan birine, "Medine'ye girmeyecek misin?" denilmiş. O, Medine'de bulunan zat, benim gibi biri midir? Orada iki cihanın efendisinin kabri var. Nefsimi bu hususta güçlü bulamıyorum" cevabını vermiştir.
İmam Mâlik, hükümdarla birlikte Resûlüllah'ın huzu¬runa gideceğinde, halîfenin elçisi ona, binmesi için bir katır getirmişti. Çünkü İmam Malikin yürümesine mâni olan bir özrü bulunuyordu. Bu sebeple ellerine dayanarak gi¬derdi. O, getirilen katıra binmedi ve şöyle dedi:
-"Resûlullah (s.a.v)in mübarek ayakları ile bastığı bir yeri katırın ayakları ile çiğnemek bana lâyık değildir".
Bu büyük zât, Medine'ye kadar iki ayağına elleri ile dayanarak zorlukla yürüyüp gitmişti. Halife, İmam Mâlike; Mescid-i Nebeviye girildiğinde, Resûlullahâa doğru mu, yoksa kıble cihetine mi dönülmesi gerektiğini sormuştu.
İmam Mâlik: "O, senin ve baban Âdem aleyhisselâmın vesilesi olduğu hâlde, nasıl olup da yüzünü ondan başka bir tarafa çevireceksin?" dedi.
Mekke'den çıkınca niyyet ve maksad, tamamen Resûlullah Efendimizi (s.a.v) ve onun mescidini ziyaret edip, orada namaz kılmak olmalı, bu niyyetine, ihtiyacını elde etmeyi ve benzeri şeyleri, ortak kılmamalıdır
geçende ümreden gelen arkadaş anlattı !
hep birlikte ağladık :(
bizimkiler Mescidden telefon açıp '' bil bakalım nerdeyim .... dua edin bak ben tutuyorum telefonu siz dua edin ,amin deyin ''diyerek bağıra bağıra konuşuyorlarmış ...
bu en azı maalesef arkadaşlar ...