Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
İmam Malik
Maliki Ekolü
a) Hicaz veya Medine ekolü diye bilinen ve esas itibariyle Hz Ömer, Abdullah b Ömer, Zeyd b Sabit, Abdullah b Abbas, HzAişe gibi sahibilerle Said b el-Museyyib, Urve b ez-Zubeyr, Kasım b Muhammed, Ebu Bekr b Abdirrahman, Süleyman b Yesar ve Harice b Zeyd gibi tabiilerin ictihad ve fetfalarına dayanan Maliki mezhebinin ünlü temsilcisi, Malik b Enes el-Asbahiâdir.
Kısaca İmam Malik diye anılan bu büyük bilgin, Medineâde 95/713 yılında doğmuş [1] ve 179/795 senesinde orada vefat etmiştir.
Malik b. Enes, Medineânin bilgin, fakih, mücahid, muhaddis ve imamı idi.
İmam Malik, fıkıh ilmini Rabiatuâr-Reây diye tanınan Rabia b Ebi Abdirrahman (ö 137/753)âdan; hadisi de İbn Ömerâin azatlısı Nafiâ (ö 119/737), İbn Şihab ez-Zuhri (ö 124/741), Ebuâz-Zinad (ö 130/747) ve Yahya b Said el-Ansari (ö 143/760) gibi tabii ve teba-i tabiinden tahsil etmiştir.
Onüç yıl gibi uzun bir süre derslerine devam ettiği ve çeşitli İslami ilimleri tahsilde kendisine asıl rehberlik eden hocası ise Abdurrahman b. Hürmüz'dür. (ö 117/735) [2]
Zamanla hadis ve fıkıhta büyük bir üne kavuşan İmam Malik cesur, imamlı ve çok dindar bir insandı. İmam Şafii, onun ilim ve şahsiyetine hayrandı. Şafii, dokuz yıla yakın bir süre İmam Malikâin ilminden feyiz almıştır.
İmam Malik, ictihadlarında özellikle:
1- Kuranâa, 2- Sünnetâe, yani sahih olarak kabul ettiği hadislere, 3- İcmaâa, 4- Sahabilerin fetvalarına, 5- Medinelilerin icmaâve amellerine, 6- Kıyasâa, 7- Masalih-i murseleâye, yani hakkında herhangi bir nass bulunmayan kamu yararlarına dayanırdı. [3]
İmam Malikâin en önemli eseri Muvattaâdır. Bu eser, nevi kendisine özgü ilk fıkıh ve hadis kitaplarından biridir. O, bu eserinde Hicazlıların rivayet ettiği hadisleri, sahabi ve tabiilerin sözlerini, Medinedeki hukuki tatbikat ve teammülleri toplamış; bunları fıkıh bölümlerine ğöre tertib etmiş ve kırk yıl kadar ona emek vermiştir.
El-Muvattaâın meşhur ve muteber rivayetlerinden birisi, büyük Hanefi hukukçusu İmam Muhammed b el-Hasan eş-Şeybani tarafından yapılan rivayettir. Malikilerce en çok tutulan öteki rivayet ise, Yahya el-Leysi (ö 234/848)ânin yapmış olduğu rivayettir.
Adı geçen Yahya el-Leysi tarafından rivayet edilen el-Muvatta üzerinde Malikiler çok durmuşlardı. Burada Ebuâl-Velid el-Bacı (öTakriben 480/1086)ânin el-Munteka adıyla 6 cilt halinde kaleme aldığı şerhi anmak gerekir. Ayrıca Zurkani (ö 1122/1310)ânin el-Muvatta üzerine yazdığı 4 ciltlik şerh de çok önemlidir.
Bilindiği gibi Abdullah b el-Mukaffaâın teklifi üzerine Abbası Halifesi el-Mansur, İmam Malikâten hukuki ve kazai farklılıkları ortadan kaldıracak kaynak bir eser hazırlanmasını istemiştir. O da, el-Muvattaâı bu maksatla yazmıştır. Daha sonraları Halife el-Mansur, Halife el-Mehdi ve Harun el-Reşid, el-Muvattaâı bütün hakimlerce başvurulması gereken bir düstur olararak ilan etmek istemişlerse de, İmam Malik buna razı olmamış; hukukla ilgili hadis ve tatbikatın bu kitapdakilerden ibaret olmadığını, Hz. Peygamberâin sahabilerinin öteki İslam ülkelerine de dağıldıklarını ileri sürerek, ictihad alanına daraltmaktan, hakim ve bilginleri kendi kitabı ile sınırlamaktan kaçınmıştır. [4]
b) Bu mezhebin yayılmasında İmam Malikâin öğrencilerinin çabaları büyük rol oynamıştır. İslam dünyasından, özellikle Mısır ve Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerinden gelip İmam Malikâten ders ve feyiz alanlar, onun görüş ve ictihadlarını memleketlerinde yaymayı başarmışlardır. Ünlü Hanefi hukukçusu İmam Muhammed b el-Hasan eş-Şeybani ve Şafii mezhebinin kurucusu İmam Muhammed b İdris eş-Şafii de İmam Malikâten ders alan seçkin öğrenciler arasında yer alırlar.
İmam Malikâin görüşlerini, öğrencisi Abdurrahman b el-Kasım (ö191-806)âdan da yararlanan Esed bel-Furat (ö 213/828) el-Esediyye adı altında bir araya toplamış; daha sonra bu eseri, Sahnun diye anılan Abdusselam et-Tenuhi (ö240/854), genişleterek, el-Mudevvanetuâl-Kübra adıyla 16 cüz halinde tertip etmiş ve yaymıştır.
İmam Malikâin Mısırâda yerleşen ünlü öğrencilerinden Abdurrahman b. el-Kasım (ö191-806), Abdullah b. Vehb (ö197/812), Eşheb b. Abdilaziz (ö204/819), Abdullah b. Abdilhakem (ö214/829), Asbağ bel-Ferec el-Emevi (ö225/839) ve Muhammed b. Abdiha b. Abdilhakem (ö268/881)âin burada adlarını anmadan geçemeyeceğiz.
Maliki bilginlerden el-Muvattaâ Şarihi Ebuâl-Velid el-Bacı, el-Mukaddemat veâl-Mumehhedet Müellifi İbn Ruşd el-Kebir (ö520/1126) ve Bidayetuâl-Muctehid ve Nihayetuâl-Muktasıd yazarı ünlü filozof İbn Ruşd el-Hafıd (ö595/1198), el-Kvaaninuâl-Fıkhiyye fi Telhisi Mezhebiâl-Malikiyye müellifi Ebuâl-Kasım b Cizzi (İbn Cuzey, ö741/1340), ünlü el-Muhtasarâın yazarı Seyyidi Halil (ö767/1365), Ebu Abdillah Muhammed el-Haraşı (el-Hırşı,ö1101/1690) ve Ebuâl-Hasan Ali b. Ahmet el-Adevi (ö1189/1775) de otorite olarak kabul edilirler. [5]
c) Maliki mezhebi Medineâde doğdu. Önce Hicazâda yayıldı. Sonra bütün Kuzey Afrikaâda, özellikle Mağrib ve Endülüsâte egemen oldu. Bunun sebebini İbn Haldun şöyle açıklar:
âBu ülkenin fakihleri genellikle Hicazâa kadar giderlerdi. O devirde Medine ilim merkeziydi. Irak onlar için sapa idi. Dolayısıyla onlar, Medineli bilginlerden ilim tahsil etmekle yetiniyorlardı. Ayrıca Mağrib ve Endülüsâe genel olarak bedevi hayatı hakimdi. Iraklılar gibi onlar medeni değillerdi. Bedevilikleri nedeniyle onlar, Hicazlılara daha fazla meylediyorlardı.â [6]
Maliki mezhebi, bugün de Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır ve Sudan gibi Afrika memleketleriyle Bahreyn ve Kuveyt gibi bir takım İslam ülkelerinde hakim durumdadır. Hicaz gibi öteki İslam ülkelerinde de bu mezhebe bağlı olan müslümanların sayıları çoktur. [7]
[1] İmam Malikâin 93 veya 97 hicri yılında doğduğu da rivayet edilmektedir.
[2] M. Ebu Zehra, İslamda Fıkhı Mezhebler Tarihi, s 257, 263; Hahmasani, Felsefetuât-Teşriâiâl-İslamı, s 41
[3] MY Musa, el-Fıkhuâl-İslami, Kahire 1954, s 146; İbn Ferhun, ed-Dıbacuâl-Muzehheb, s 16
[4] MY Musa, age, s 145; Mahmasani, Felsefetuât-Teşriâiâl-İslami, s67,68; İbn Abdilberr, el-İntika, s41
[5] Subhi Mahmasani, age, s 42, 43; MY Musa, el-Fıkhuâl-İslami, s 147 vd
[6] İbn Haldun, Mukaddime, s 392
[7] S Mahmasani, age, s 43; ME Zehra, İslamda Fıkhı Mezhepler Tarihi, s 304
Doç Dr Abdulkadir ŞENER İslamâda Mezhepler ve Hukuk Ekolleri