:-[ :-[ :-[
Öncelikle aklına ilk ben geldiğim için çok teşekkür ederim kardeşim.. ::) ::) ::)

Ben en son yalan ile alakalı hadisler okuyordum...
Birkaçını paylaşayım...

5168 - Esma radıyallahu anha anlatıyor: "Bir kadın gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü! Benim bir kumam var. Ona karşı (yalan söyleyerek) kocamın vermediği şeyle karnımı doyurmuş göstersem bana bir mahzur getirir mi?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam:
"Verilmeyenle karnını doyurmuş gösterip övünen, tıpkı, iki yalan elbisesini giyen gibidir" cevabını verdi."
Buhari, Nikah 106; Müslim, Libas 127, (2130); Ebu Davud, Edeb 91, (4997).

5169 - Abdullah İbnu Amir radıyallahu anh anlatıyor: "Bir gün, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, evimizde otururken, annem beni çağırdı ve:
"Hele bir gel sana ne vereceğim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam anneme:
"Çocuğa ne vermek istemiştin?" diye sordu.
"Ona bir hurma vermek istemiştim" deyince, Aleyhissalatu vesselam:
"Dikkat et! Eğer ona bir şey vermeyecek olursan, üzerine bir yalan yazılacak!" buyurdular."
Ebu Davud, Edeb 88, (4991).



5172 - Esmâ Bintu Yezîd radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ey insanlar! Pervanenin ateşe atılması gibi sizi yalanın peşine düşmeye sevkeden şey nedir? Halbuki, üç yer hariç yalanın her çeşidi âdemoğluna haramdır: Bu üç yere gelince:
1. Erkeğin, rızasını sağlamak için hanımına yalanı.
2. Harpte söylenecek yalan. Çünkü harp bir hileden ibarettir.
3. İki müslümanın arasında sulhü sağlamak kasdıyla söylenen yalan."
Tirmizi, Birr 26, (1940).


5176 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Benim hakkımda yalan söylemeyin. Zira benim üzerime yalan uyduran cehenneme girer."
Buhâri, İlm 38; Müslim, Mukaddime 1, (1); Tirmizi, İlm 8, (2662).


5178 - Muğire İbnu Şu'be radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Benim üzerime söylenen yalan, bir başkası üzerine söylenen yalan gibi değildir. Öyleyse kim bile bile bana yalan nisbet ederse cehennemdeki yerini hazırlasın!"
Buhâri, Cenâiz 34; Müslim, Mukaddime 4, (4); Tirmizi, İlm 9, (2664).

:'( çok ince mevzular RABBİM Hakkıyla amel etmemizi nasip etsin inşaallah..

şimdi kim gelsin firdevs kardeş unutmussun galıba :-[

Amin...

İsim verilmesi gerektiğini bilmiyordum... :-[ :-[ :-[

Benden sonra serapta bir damla kardeşimiz gelsin...

istersenız ısım soylemedende olab ılır paylasmak ısteyen kardeslerımız yazsın ozaman? hangısı daha ıyı olur frdevs kardes ???

Bende sana teşekkür ederim Firdevs27 kardeşim,aklına geldiğim için :D Zambak sana da paylaşım için teşekkürler kardeşim..
Bende birkaç ayet okudum az önce,en son okuduğumu yazayım;
''Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin.
Bilesiniz ki O,haddi aşanları sevmez.

//Âraf Sûresi, 55. Âyet''

Benden sonra da,''Letaif'' kardeşimiz gelsin ve anlatsın..İsim verilmeyecekse de isteyen kardeşimiz paylaşımda bulunsun :)

Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır." Ebu Said der ki: "Kim (bu ihbarın ifade ettiği hakikatten) şüpheye düşerse şu ayeti okusun: "Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz..." (Nisa, 40).

Gece ile gündüzü Allah takdir eder. Bildi ki, siz onu bundan böyle başaramazsınız; bu bakımdan size lûtufta bulundu da, artık Kur'an'dan ne kolayınıza gelirse okuyun..." ayetiyle ümmet için emir olmaktan çıkmış; İsrâ sûresinde "Gecenin bir kısmında sana mahsus bir nâfile olmak üzere teheccüdde bulun. Umulur ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud'a ulaştırır" (el-İsrâ, 17/79) ayetinde de ifade olunduğu üzere, Resulullah (s.a.s.)'in terketmediği bir amel olarak kalmıştır.
O kadar ki, Buhârî ve Müslim'in ittifâken rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte, Efendimiz'in, mübârek ayakları şişinceye kadar geceleyin ibadet ettiği; Hz. Âişe'nin kendisine, "Ya Resulallah, geçmişteki ve gelecekteki günâhların affolunduğu halde, neden böyle yapıyorsun?" demesi üzerine "Rabbime şükreden bir kul olmayayım mı?" buyurduğu ifade olunmaktadır.

İbni Abbas:
-Allah dünya hayatını üç çeşitte yarattı:

1-MÜ,MİN'İN hayatı
1-MÜNAFIK'IN hayatı
3-KAFİRİN hayatı.


Mümin hayatını,Allahın koyduğu güzel huylarla süslenerek geçirir.
Ahiret içinde hazırlık yapar.

Münafık,süslü-püslü,şatafatlı ve keyfi bir hayat yaşar
Kafirin işi gücü dünya nimetleri ile zevklenmektir.

İbrahim ethem'e" Nasılsın"? diye sorarlar.Şu cevabı verir:


Yamadık dünyamızı,yırtarak dinimizden
Dünyada gitti dinde gitti elimizden.


Müjde o kişiyeki, Allah yolunu seçti
Dünya ile mücadele edip hevasından vazgeçti...

“ Rahmân'ın(has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler);”
( Furkan - 63)

Yarın ki teşrik tekbirlerini unutmayalım lütfen...

Benden sonra Zambak gelsin...

"İnsanlara teşekkür etmeyen kimse, Allahü Teala'ya da şükretmez."

Hadis-i Şerif, Buhari

Benden sonra gelmek isteyen bir kardeşim gelsin

Ben geldim :)
Bir divan şiiri paylaşmak istiyorum;

Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni

Az eyleme inâyetini ehli derdden
Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni

Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni

Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni

Ben geldim

Kânûnî Sultan Süleymân ve Yahya Efendinin süt kardeş olduğu, Yahya efendinin
Hızır (a.s) ile devamlı görüştüğünü Kanuninin bilmesi, ve sonuçta Hızır (a.s)ın Kanuni ile buluşması ve tanıyamaması.....

Benden sonraaa Leyya (arkadaşımız) gelsin...

aboooo geldim geldim...

''Ya Rabbi, kalp gözümü açıpta beni perişan etme.

Beni Rıza_i İlahine giden yolda daim et...''



benden sonra Talip Abi gelsin... ;) ;) ;) ;)

Ben geldim....

BAYRAMLAR BAYRAM OLA - 1

Güneş yükselmeden kuşluk yerine

Bir adam camiden döndü evine

Oturdu sessizce yer minderine


Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı

Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı..


Eli öpüldükçe içi burkuldu

Konuşmak istedi, dili tutuldu

Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu


Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı

Adam “he ya” dedi, gözü kapalı..


Düşündü kış yakın, evde odun yok

Tenekede yağ yok, çuvalda un yok

Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok


Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını

Adam “evet” dedi, sıktı dişini..


Çalışsa ne iş var, ne cepte para

Dağ oldu içinde büyüyen yara

Dikti gözlerini karşı duvara


Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı

Adam “öyle” dedi, bağrında sızı..


Döndürse yönünü herhangi dosta

Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta

Aylar, yıllar, günler erirken yasta


Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı

Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı..

Abdurrahim Karakoç