Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Sahte Bal Endüstrisi

Bazı konularda halkımızın ne kadar saf, devletimizin ne kadar laçka olduğunu gösteren binlerce kötülük vardır. Bunlardan biri de sahte bal üretimi ve satışıdır.

Geçen sene dostlarımdan biri gelmiş ve sohbet esnasında "Bal kampanyasından beş kilo bal aldım, kaşık kaşık yiyerek ailece enerji ve sağlık kazanıyoruz..." sözüne gülmüş ve "Onlar bal değil ki..." demiştim.

Bazen zavallı pazarcılarla sokak savaşları yapan belediyelerimiz şu son sahte bal furyasında niçin bir yıl boyunca sessiz kaldılar?

Sahte balcılar o kadar çok para pazarmışlar ki, içlerinden bir firma tv bile kurmuş.

Silahlı kuvvetlere bal satmak istemişler, fiyatın ucuz olmasından şüphelenilmiş, tahlil yaptırılmış ve balların mısır şurubuna kimyasal bal aroması katılarak yapıldığı anlaşılmış.

Sahte bal üretimi ve satışı çok kârlıymış. Kilosunu 2 liraya mal ediyor, 20 liraya satıyorlarmış.

Mısır şurubundan yapılan sahte ballar sağlığa çok zararlıymış. Kansere ve daha bir sürü vahim hastalığa sebep oluyormuş.

Ucuz diye sahte bal alan vatandaşlarımızda hiç mi akıl yoktur?

Hükümet ve belediyeler niçin bunu vaktinde önlememişlerdir?

Sadece bal mı?

Halkımıza büyük miktarda evcil domuz eti ve yağı yedirilmektedir.

Yaban domuzu yedirilmektedir.

Eşek eti yedirilmektedir.

Kepekli ekmek diye satılan bir kısım ekmeklerin esmerliği boya ile sağlanmaktadır.

Şifalı bitkilerden çıkartıldığı ilan edilen birtakım merdiven altı imalatı ilaçlar denetimsiz olarak alabildiğine reklam edilip satılmaktadır.

Piyasadaki gıda maddelerinin ve içeceklerin içinde 300 çeşit kimyevî boya, aroma, koruma maddesi bulunmaktadır. (Bunların listesini küçük bir broşür halinde bastırmıştım.)

Piyasada, birtakım ilaçların sahteleri satılmaktadır.

Sadece bal değil, binlerce çeşit madde sahtedir, içlerinde korkunç zehirler vardır.

Devlet ve belediyeler bunları yeteri kadar kontrol etmemektedir.

Halkın büyük bir kısmı saf mı saftır.

Bedava mezar görse içine girecek olanlar, ucuz sahte balı hiç kaçırırlar mı?

Etin kilosu 25 lira, bazı marketlerde 330 gram hazır köfte 3,5 liraya satılıyor.

9 liraya sucuk satılıyor.

Sahtekarlık o hale gelmiş ki, içine konulan et ve tavuk parçalarına yüzde 25 su ilave eden makineler varmış.

Kimyevî boyalar, aromalar, koruyucular, hormonlarla zehirlenmiş gıdaları ve meşrubatı tüketen milyonlarca vatandaş hasta... hastaneler tıklım tıklım dolu. Sahtekarlar ve ilaç fabrikaları çok memnun...

Sağlığa zararlı maddelerin tüketimi arttıkça ilaç tüketimi ve sağlık masrafları da artıyor...

İçinde bir gram gerçek bal olmayan sahte ballar kapış kapış satılıyor.

Halkımız ne akıllı, ne cingöz...

Domuzlu eşekli sucuklar.

300 çeşit kimyevî zehir içeren gıda maddeleri.

Sahte ilaçlar.

Türkiye toptan zehirleniyor.

Ah devlet neredesin?

Ah belediyeler neredesiniz?

Ah adalet, ah vicdan, ah vatanseverlik, ah ahlak ve fazilet, ah insanlık nerelere gittiniz?

Deprem sadece yerin silkelenip sarsılması, binaların yıkılması mıdır?

Not: Yukarıdaki yazı namusuyla, şerefiyle arılardan gerçek, tabiî ve sağlıklı bal üreten kimseleri ve firmaları hedef almamakta; mısır şurubuna kimyevî bal aroması, boya vs. katarak sahte bal üretip satan sahtekarları ve onlara göz yumanları karalamaktadır. Vazifeleri onları engellemek ve cezalandırmak olduğu halde, bunu yapmayanlara hakkımızı helal etmiyoruz. İlahî adaletin sillesini yiyesiceler...

Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com