Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Milletvekili maaşları ile emekli vekil aylıklarını arttıran geceyarısı operasyon

TBMM Başkanlığı yapan ve emekli olan ve halen Meclis'te bulunan AKP'li Bülent Arınç, Köksal Toptan ve Mehmet Ali Şahin, hem TBMM eski Başkanı hem de aktif milletvekili maaşı olarak 23 bin lira aylık alacak.

Gazeteport'un haberine göre Milletvekili maaşları ile emekli vekil aylıklarını arttıran geceyarısı operasyonu ile, üç eski Meclis başkanına piyango vurdu.

TBMM Başkanlığı yapan ve emekli olan, halen de parlamentoda bulunan AKP'li Bülent Arınç, Köksal Toptan ve Mehmet Ali Şahin, hem TBMM Başkanı hem de aktif milletvekili maaşı olarak 23 bin lira aylık alacak.

2.7 milyon emekli intibak yasasını beklerken, milletvekillerine kıyak emeklilik düzenlemesi TBMM Genel Kurulu'nda 216 Ak Partili ve 1 CHP'li vekilin oyu ile yasalaştı.

Emekli vekil maaşları 5 bin 600'den, 7 bin 750 liraya çıktı. Bu düzenlemeden yaklaşık 3 bin eski milletvekili yararlanacak. 3 bine yakın emekli vekili ilgilendiren düzenlemenin ek maliyeti ise yıllık 150 milyon TL'nin üzerinde hesaplanıyor.


Emekli olup halen parlamentoda olan vekillerin maaşı da 19 bin lira oldu. Aktif milletvekili olup emekli maaşı da alan vekillerden 1950 liralık prim kesintisi de yapılmayacak. 2011'de milletvekili seçilerek TBMM'ye giren ancak milletvekili emekliliği hakkı olmayan 220 genç vekil de bu düzenlemeyle milletvekili emekliliğine hak kazandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin soruları üzerine milletvekili maaşlarına yapılan düzenleme hakkında konuştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Milletvekili aylıklarına gece yarısı operasyonuyla zam yapılması doğru değildir'' dedi.

Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile Pembe Köşke gelerek İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün ölümünün 38. yılı dolayısıyla okutulan mevlidi dinledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, buraya gelişinde gazetecilerin milletvekili maaşlarına yapılan düzenlemeye ilişkin sorusu üzerine, ''Milletvekili aylıklarına gece yarısı operasyonuyla zam yapılması doğru değildir'' dedi.

AA

2012 yılı için memur maaş zammı yüzde 3 3 olarak açıklanmıştı malum. Asgari ücret için ise, tespit komisyonu bilmemkaçıncı toplantısını yaptı, hala da rakam belirlenemedi. O kadar cüz'i ve küsuratlı bir rakam ki, belirlemesi de zor oluyor haliyle. Hatta, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, asgari ücretin 1000 lira olmasını isteyenlere, böyle bir şey olduğu takdirde şirketlerin batacağını bile söyledi. "Devir değişti ve Yeni Türkiye geldi" denmesine rağmen, değişen sadece takvimdeki yapraklar.

Neredeyse hiçbir konuda uzlaşamayan partiler, ilaçta katılım payı görüşülürken emekli milletvekilleri maaşlarına zam konusunu da aradan çıkardılar. "Jet" hızıyla ve "yangından mal kaçırırcasına" bu işi becerdiler. Tam bir gece yarısı operasyonu oldu yani. Emekli vekil maaşlarının azlığı gibi bir konu doğru bile olsa, bu gece yarısı operasyonuyla halledilmesi başlı başına sorunlu. İlaçta katılım payı görüşülürken, araya emekli maaşları konusunu sıkıştırmak garip kaçtı. Kimse kusura bakmasın ama vatandaş, kim gelirse gelsin, devamlı parya, devamlı ezilen.

Elbette ki, memura yüzde 130, asgari ücrete yüzde 101, işçilere yüzde 102 zam yapan merhum Erbakan Hoca hükümetini hariç tutalım. Memur emeklilerine yüzde 116 ve işçi emeklilerine yüzde 121 zammı (enflasyon etkisini de düşürseniz yüne yüzde 3 3'den kat be kat iyidir) yapabilecek babayiğite rastlanmıyor maalesef. Bugünün küsuratlarına, milletvekillerinin ışık hızıyla maaş etrafında "yekvücut" oluşuna bakın bir de. Hey gidi hey!

Milletvekili maaşlarının yetmediğinden, emekli olduktan sonraki acınası (!) hallerinden bahsedenlere, milletvekilliğinin bir meslek olmadığını hatırlatmalı. Milletvekili emeklilerine zamdan önceki 3 ila 5 bin lira yetmiyor da, milyonlarca sıradan emekliye aylık 800-1000 lira nasıl yetiyor peki? Bunun cevabı hiçbir zaman yok.

Paris Caddesi nereye düşer?

Fransa'ya karşı birçok tepki gösterilmeye başlandı. Haklı olarak insanlar böylesine bir ikiyüzlülüğe ve çifte standarda karşı isyan ediyorlar. Sonuçta, yüz sene önce vatanı işgal etmiş, Afrika'da vs yerlerde bilumum katliamlar yapmış bir ülkeden bahsediyoruz.

Ancak, her meselenin suyunu çıkarmayı kendimize şiar edindiğimizden olsa gerek, tepki göstermeyi de bir "komedi gösterisine" dönüştürüyoruz. Mesela, Gaziantep'te 4 kişi, protesto için "Fransız malı" bir aracı yakmaya teşebbüs etmişler. Durumu fark eden polisin ikna etmesiyle vazgeçirilmişler. Yani, o arabayı yaksalar Fransa büyük bir zarar görecekti ve yasayı kabul ettiği için ah vah edecekti. Adam arabayı bize satmış ve parasını da çoktan yemiş bitirmiş zaten. Yaksan ne olacak yani!

Bir diğer ilginç tepki de Spor Toto'dan geldi. Türkiye'de ilk ve tek "legal" bahis oynatan Spor Toto (Anadolu Ajansı'nın geçtiği haberde böyle tarif ediliyor), tepki olarak Fransa futbol ve basketbol liglerindeki karşılaşmaları, ikinci bir karara kadar bahis oyunu "İddaa" bülteninden çıkarmış. "Bize soykırımcı derseniz, biz de sizin üzerinize kumar oynamayız" mealindeki bu tepkiye diyecek hiçbir şey yok.

Bu gibi garip tepkileri bir yana bırakalım. Fransa, sözde Ermeni soykırımını 2001'de tanıdı. Aradan geçen 10 senede bu durumu ne kadar hatırladık mesela? Ankara'daki Fransız Büyükelçiliği'nin bulunduğu caddenin ismini biliyor musunuz bu arada? Paris Caddesi! Fransızların meşhur devlet adamı De Gaulle'ün ismine de bir cadde var. Strasbourg Caddesi de kimseyi rahatsız etmiyordur kesin. Ermeni soykırımını resmen tanıyan ülkelerden Arjantin'in ismi, Ankara'da Arjantin Caddesi olarak tabelada asılı. Şili tanımış sözde soykırımı, Şili Meydanı on yıllardan beri duruyor yerli yerinde. Acaba Paris'te Ankara Caddesi, İstanbul Meydanı vs var mıdır? Elbette ki yok.

Tepki göstereceğiz ve İtalyan mallarına boykot meselesinde olduğu gibi unutacağız yine her şeyi. Hiçbir ülke, işgalci bir ülkenin bir şehrinin, bir devlet adamının ismini caddesine, sokağına verir mi acaba? Öteden beri işleyen tuhaf mantığımız maalesef bugün de sürüyor. Fransız Büyükelçiliği önüne Cezayir Anıtı dikmeyi teklif ediyorlar, ama o caddenin Paris olan ismini değiştirmeyi bile düşünmüyorlar. Hey
gidi hey!
Burak Kıllıoğlu
araştırmacı yazar


Güncel Haberler

MollaCami.Com