Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kalp ruhun senası, aklın edasında ki nazardır!

Nice leylalar
gelip geçti, mecnunlar
aşkın feryadıyla kalbini dinledi



Ruhun esaret
altında kalan ne kadar
emeli varsa hakikatlere yöneldi


Lebbeyk
derdirten aşk, mevare
yolculuğuna çıkartan ulvi fark neydi


Vuslata
ram olmak ne cennet
ve ne de cehennem için bir şiarı kalpti

Beşer
olmaktan arileşmek, sanki
aklın idrak ile kavilleşmesi demekti


Yürek
hilkatinin gereğince beyne
kan pompalayan sualsiz gerekçeydi


Bir kalbin
senasından gelen ahenk,
feraset kim için farkı fark etmekti


İnşirah
neden hasretin ve umudun
vahasında dillenen mukavementi


İnsan
aşk ve sevdanın firkatine
abat olan, ruhun didarında anılandı


Cennet
ve cehennem ancak, onun
bilinci kadar olan gam-ı heyecandı


Aşk ne
hevesin nede nefsi telakkilerin
esaretinde kalan çaresiz sanıktı


O hilkat
ve aidiyetine sadık kalan
ve esiniyle ruhlara akan nar-ı aşktı


Korkutan
ve haşyetiyle hevesleri
kurutan ölüm, rahmetin inkişafıydı


Kalp ve ruhun
inhisarında firkatleşen
sevdanın umudundan nidaydı


Kaybolan,
yitik yılların keşkelerende
soluyanlar, onu nekadar anlardı


Niye akıl
ve irade, azim ve gayretin
süruru, kalplerin farklı nazarıydı

Leşi kim sever,
etrafa yayılan kokusu ise
hisseden kapler için bin beter


Bizar olmak,
hicranın burukluğunu
yudumlamak baht için niye kader


Anlayan
ve aklı selimin arifleşen
kalbinde ki o dert niye rahmet birader


Aşk;
halin demidir, hüznüyle sürur
zerkeden ferdir, esindir gönül ister


Mustafa CİLASUN


Kendi siirleriniz

MollaCami.Com