Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Vitamin nedir? Multivitamin nedir?

Vitamin nedir? Multivitamin nedir?

Vitaminler, insan ve hayvanlarda yaşam için gerekli olan, vücut tarafından üretilemedikleri için mutlaka dışarıdan alınması gereken organik moleküllerdir. “Mutlaka dışarıdan alınması gerekli” derken ilaç haline getirilmiş hallerini değil meyve ve sebzelerdeki doğal halini kastediyorum. Birden fazla sayıda vitaminin aynı kapsül içine konmuş haline de “multivitamin” diyoruz.

On on beş yıl önce çok revaçta olan multivitaminlerin hiçbir işe yaramadıkları aksine bazen zararlı olabildikleri anlaşıldığı için artık hastalarıma multivitamin önermiyorum. Ciddi bir rahatsızlığı olmayan, ortalama bir beslenme düzenine sahip insanlarda durduk yere “yiyecekle alınan” vitaminlerin eksikliği olmaz. Yiyecekle alınan diye ayırmamın nedeni güneşle sentezlediğimiz “D vitamini” ni hariç tutmamdır.

Son yıllarda hemen hemen herkes multivitaminler konusunda bir şeyler söylüyor. Bazı sağlık profesyonelleri multivitamin takviyesini önerirken bazıları şiddetle karşı çıkıyor. Sizin de karşı çıkanlar tarafında yer aldığınızı biliyoruz. Bize neden multivitaminlere ve vitaminlere karşı çıktığınızı anlatabilir misiniz?
Multivitaminlere karşı çıkıyorum çünkü yararlarını ispat eden ciddi bir çalışma yok.

Aksine, son yıllarda yararlı olmadığını hatta zararlı olduklarını gösteren pek çok çalışma yayınlandı. Örneğin E vitamini alan kişilerin hiçbir yarar görmedikleri gibi kalp hastalığı risklerinin de arttığı gösterildi. Bir başka çalışmada 45 yaş ve üzerinde ki 40 bin sağlıklı kadına 10 yıl süreyle düzenli olarak “E vitamini” ve “aspirin” verildi.

Sonuçta; E vitamininin ve düşük doz aspirinin sağlıklı kadınları kalp krizinden, felçte ve kanserden koruyucu hiçbir etkisinin olmadığı anlaşıldı. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz; yıllardır C vitamininin soğuk algınlığına birebir olduğunu söyledik durduk. Halen, özellikle kış günleri gribe karşı kendini korumak için her gün C vitamini yutan pek çok insan vardır.

Avustralyalı Halk Sağlığı Profesörü Bob Douglas bu konuda yapılmış 60 çalışmayı incelemeye aldı ve şu sonuca ulaştı “Soğuk algınlığına yakalanma oranı açısından düzenli C vitamini yutanlarla yutmayanlar arasında hiçbir fark yok”. Araştırmalar ani ölüm riskinin, Beta-caroten kullananlarda %7, vitamin E kullananlarda % 4 ve vitamin A kullananlarda %16 arttığını göstermiştir.

Türkiye’de multivitamin pazarının milyon dolarlara ulaştığını telaffuz ediliyor. Sizce bunda ne etkili olmuştur?

Vitamin üreticisi firmalar, satışlarını artırmak için “vitamin eksikliği” durumunu abartıyorlar. Bu konuda öyle bir beyin yıkaması yaptılar ki insanlar her rahatsızlıklarının altında vitamin eksikliği arar oldular. Özellikle yorgunluktan şikâyet eden insanlar avuç avuç vitamin yutmaya başlıyorlar. Yararını görmeyince de bırakıyorlar, alınan ilaçlar dolaplarda vaktinin geçmesini bekliyor ve sonunda çöpe gidiyor.

Kazanan sadece ilaç firmaları oluyor.

Multivitaminlerin kullanılma gerekçesi olarak doğru beslenememe gösteriliyor.

Aslında iş biraz da dönüp dolaşıp dengeli beslenmeye geliyor. Gerçekten de böyle mi? Çünkü beslenme alışkanlıkları düzeltiğinde dahi bazı sağlık profesyonellerinin ek takviye olarak multivitamin kullanımını önerdiklerine tanık oluyoruz.

Sağlık profesyonelleri sırf kendilerini ispat etmek için, “ben bilgili bir insan olarak buradayım” demek için hastalarına multivitamin yazıyorlar. Daha sağlıklı olmak için kendisine para ödeyen bir kişiye “vitamini boş ver, sağlıklı ve doğru beslen yeter” demek işlerine gelmez çünkü hasta bir daha onlara gitmez. Ticari açıdan bakıldığında ilaç önermek sağlık profesyoneli için iyi bir şeydir.

İnsanın evrimsel sürecine bakacak olursak, yüz binlerce yıl kutuplarda veya sahra çölünde yaşayan atalarımız ne domates ne portakal yediler ama ortalama yaşam süresini tutturdular. İnsan vücudu besin yoluyla çok az miktarda aldığı vitamini depo edecek ve ondan yararlanacak şekilde gelişmiştir. Bir örnek vereyim B12 vitamini sadece hayvansal gıdalarla alınıyor. Yarından itibaren hiç hayvansal gıda almasanız bile vücudunuzdaki B12 size altı ay boyunca yetiyor.

Hiçbir sağlık sorunu olmadığı halde vitamin ve multivitamin takviyesi alan kişiler de var. Sizce bunun nedeni ne?

Bunun nedeni büyük ölçüde psikolojik. İnsanoğlu vücudunda bir sorun olduğunda hemen kendi kendine “bunun nedeni ne?” diye sorar. Vücutta bir şeyin eksik olduğu düşüncesi hem çok akla yatkın hem de telafisi mümkün bir rahatsızlıktır.

Bugün vitamincilerin yaptığı işi binlerce yıl önce kabilenin büyücüleri yapıyordu. İçinizdeki cini çıkarmak için bazı sihirler yapıyor veya kurşun döküyorlardı siz de iyi oluyordunuz bugün aynı faydayı vitaminlerden bekliyoruz.

Yorgunluk sorunu olan biriyseniz şikâyetinizin sebebinin iş yerinizdeki veya evinizdeki huzursuzluk (depresyon) olmasından ziyade vitamin eksikliğinden olmasını tercih edersiniz. Yukarıda söylediğim gibi D vitamini hariç diğer vitaminleri yediğimiz yiyeceklerden alırız. Eğer vitamin eksikliğine neden olacak başka bir hastalığınız yoksa, ortalama beslenme düzeyine sahip biriyseniz kolay kolay vitamin eksikliği olmaz.

Multivitaminlerin kanseri tetiklediği de gündeme gelmişti. Sizin bu konu hakkında düşünceleriniz neler? Bilinçsiz kullanıldıklarında başka hangi hastalıkların oluşmasına zemin hazırlarlar?

Pek çok antioksidan preparatın içinde bulunan “Beta karoten” maddesinin akciğer kanserini %28 oranında artırdığı gösterilmiştir. Mayıs 2010 da "American Journal of Clinical Nutrition" dergisinde yayınlanan bir çalışmada multivitaminlerin faydadan çok zararı olduğu gösterildi. Yaşları 49-83 arasında değişen 35.000 İsveçli kadın 10 boyunca takip ediliyor. Düzenli multivitamin alanlarda göğüs kanseri oranı % 19 daha yüksek bulunuyor.

Multivitaminlerin içinde bulunan folic acidin göğüs yoğunluğunu artırdığını ve yoğunluk artışının da kanseri tetiklediği düşünülüyor.

Dr. Murat KINIKOĞLU

Yine çok güzel bir paylaşım teşekkürler. Özür dileyerek bişey sormak istiyorum bu yazı sizemi ait yoksa alıntı mı? tabiki cvp vermek zorunda değilsiniz cevabınıza göre bişey sormak istiyorum


Yine çok güzel bir paylaşım teşekkürler. Özür dileyerek bişey sormak istiyorum bu yazı sizemi ait yoksa alıntı mı? tabiki cvp vermek zorunda değilsiniz cevabınıza göre bişey sormak istiyorum


Estagfirullah kardesim, ne demek. Her zaman soru sorabilirsiniz tabiki.
Yazi alintidir. Altinda ait oldugu kisinin ismi mevcuttur. Begendiginize sevindim.
selamlar.

Teşekkür ederim ben d vitamini ile ilgili soru sorcaktım bilginiz varsa cevaplarsanız sevinirim. Benim bebeğim var 9 aylık ve her gün d vitamini veriyoruz ben bunda biraz tereddüt ediyorum ama net bilgim olmadığı için yinede veriyorum ??? ne yapayım


Teşekkür ederim ben d vitamini ile ilgili soru sorcaktım bilginiz varsa cevaplarsanız sevinirim. Benim bebeğim var 9 aylık ve her gün d vitamini veriyoruz ben bunda biraz tereddüt ediyorum ama net bilgim olmadığı için yinede veriyorum ??? ne yapayım


Buldugum bilgilerin çogu asagidaki önerilere uyuyor. Umarim içinizi biraz rahatlatir. :)


D vitamini eksikliği ülkemiz açısından önemli bir problem. Bu eksikliğin oluşmaması için kampanyaların düzenleniyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Özen, “Hayatın ilk haftasından itibaren beslenme tarzı ne olursa olsun (Formüla veya anne sütü fark etmez) tüm bebeklere en az bir yaşına kadar, tercihen 3 yaşına kadar 400 ünite/gün D vitamini (günde 3 damla D vitamini) uygulanmalıdır.” diyerek D vitamininin önemini vurguluyor.

Bebeklere hangi aydan itibaren D vitamini verilmelidir?
Dr. Ahmet Özen: Ülkemizde maternal D vitamini eksikliği önemli bir problemdir. Bu nedenle hayatın ilk haftasından itibaren beslenme tarzı ne olursa olsun (Formüla veya anne sütü fark etmez) tüm bebeklere en az bir yaşına kadar, tercihen 3 yaşına kadar 400 ünite/gün D vitamini (günde 3 damla D vitamini) uygulanmalıdır. Bu dozdaki D vitamini günde bir kez 3 damla olmak üzere yıl boyunca sürekli verilmelidir.

Neden D vitamini vermek gerekmektedir?
Dr. Ahmet Özen: Sütçocuğu döneminde bebeklerin ana besin kaynağı anne sütüdür. Anne sütünün 1 litresinde 12-60 IU D vitamini bulunmakta ve bu miktar bebeklerin günlük 400 IU olan gereksiniminı karşılamamaktadır. Benzer şekilde bu dönemdeki bebeklerin aldığı diğer besinlerde de D vitamini yetersizdir. Bu durumda bebeklik döneminden itibaren güneş ışınları yoluyla D vitamin sentezi veya dışarıdan D vitamini desteği en önemli D vitamini kaynağı olmaktadır.

D Vitamini eksikliği neden olur?
Dr. Ahmet Özen: Bebeklerde D vitamini kaynakları plasental geçiş, anne sütü ve güneş ışığı yoluyla derideki sentezdir. Yaşamın ilk sekiz haftasında bebeklerin D vitamini düzeyleri annelerinki ile paralellik göstermekte, sonraki aylarda ise güneş ışığı daha belirleyici olmaktadır. Erken bebeklik dönemindeki D vitamini yetersizliği açısından en önemli risk faktörü annede D vitamini yetersizliği olmasıdır. Bebeklerin bir diğer D vitamini kaynağı olan anne sütünde bulunan D vitamini miktarı bebeklerin günlük gereksinimini karşılamamaktadır. Bu durumda bebeklik döneminden itibaren güneş ışınları yoluyla vücutta D vitamini sentezi veya dışarıdan D vitamini desteği verilmesi en önemli D vitamini kaynağı olmaktadır. Ülkemizdeki gözlemler de ailelerin özellikle kışın çocuklarını ev dışına çıkarmaması ve kundak gibi güneş ışıklarıyla karşılaşmayı önleyen giyim şeklini tercih ettiğini ve bunun da D vitamini eksikliği riskini artırdığını göstermektedir. Güneş ışığıyla yetersiz karşılaşmanın yanında, beslenme yetersizliği, prematürite (miadından önce doğum), çok uzun süre anne sütü verilmesi, beslenme desteğinin yetersiz olması, düşük sosyoekonomik düzey ve annenin eğitim yetersizliği bebeklik döneminde D vitamini yetersizliği için risk oluşturmaktadır.

D vitamini eksikliğinin yol açtığı komplikasyonlar nelerdir?
Dr. Ahmet Özen: Aktif D vitaminin temel görevi barsaklardan kalsiyum ve fosfor emilimini sağlayarak vücudun kalsiyum/fosfor dengesini korumaktır. D Vitamini yetersizliği çocuklarda raşitizme erişkinlerde ise osteomalaziye yol açmaktadır. Raşitizme yol açacak kadar şiddetli olmayan D vitamini yetersizliğinde aktif raşitizm bulguları olmasa bile bu yetersizliğin olumsuz sonuçları oluşmaktadır. Bu durumda kemik yapım-yıkım hızında artma, osteoporoz, hafif osteomalazi ve kalça veya diğer kemiklerdeki kırık olasılığında artma gibi bulgular gözlenebilmektedir. Bütün bunların yanı sıra, son yıllarda D vitamini yetersizliğinin şeker hastalığı, koroner kalp hastalığı ve tüberküloz için hazırlayıcı risk faktörü olabileceği ileri sürülmektedir.

Dışarıdan D vitamini almaksızın sadece güneş ışığından faydalanmak mümkün müdür?
Dr. Ahmet Özen: Hiç kuşku yok ki D vitamini yetersizliğini önlemenin en fizyolojik yolu anne ve bebeklerin yeterli güneş görmesidir. Bununla birlikte dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Örneğin güneş koruyucu kremlerin D vitamini sentezini %97 oranında azalttığı ve camdan geçerek gelen güneş ışınlarının sentez için uygun olmadığı bilinmektedir. Düşük D vitamini düzeyine sahip annelerin yaşam şekilleri (ev içinde daha çok zaman geçirmek, kültürel nedenlerle çocukların ev dışına çıkarılmaması, evlerin balkonsuz olması veya güneş ışınlarını engelleyen sık apartmanlı mahallelerde yaşamak gibi) bebeklerinin de yetersiz güneş görmesine neden olmaktadır. Bu faktörlere kentsel hava kirliliği nedeniyle yeryüzüne ulaşan ultraviyole ışınlarının D vitamini sentezini sağlayacak dalga boyunda olmaması eklenmektedir. Ülkemizdeki gözlemler de ailelerin özellikle kışın çocuklarını ev dışına çıkarmaması ve güneş ışınlarıyla karşılaşmayı önleyen giyim şeklini tercih etmesinin rikets riskini artırdığını göstermektedir.Bu nedenle bütün bebeklere yaşamın ilk haftasından itibaren D vitamini verilmelidir. Ayrıca yeterli güneş görmeyen veya D vitamini yetersizliği bakımından riskli bir yaşam şekli olan annelere gebeliklerinin son üç ayında D vitamini verilmelidir.

Güneşten en iyi faydayı sağlamak için ne yapmak gerekir?
Dr. Ahmet Özen: Bütün hamile kadınların ve bebeklerin günde 10-15 dakika süre ile öğle saatleri dışında güneşe çıkartılması desteklenmelidir. Çocuklar güneşlendirilirken doğrudan güneş ışınlarına temas etmesi gereklidir ve camdan geçerek gelen ışığın D vitamini sentezi bakımından bir yararı olmadığı bilinmektedir. Güneşlendirme sırasında çocuğun başında şapka olması ve kol-bacakların çıplak olması gereklidir.

Teşekkür ederim çok aydınlatıcı bir cevap oldu :)

Rica ederim, ben tesekkür ederim.


Dengeli Beslenme & Diyet

MollaCami.Com