sorunuza burda cevap bulabilirmisiniz bilmiyorum ama bildiğim bir şey var aynı profil resmini kullanıyoruz evet bunun telif hakkı bana ait değil ama benim için manevi değeri var farklı bir resim kullanırsanız beni memnun etmiş olursunuz selametle....

o manevi değer benim içinde var ama sizi memnun etmek için değiştiriyorum avatarımı.

anlayışınız için teşekkür ederim

S A KARDEŞİM SİZDEN PROFİL RESMİNİZİ DEĞİŞMENİZİ İSTEMİŞ İDİM SİZDE BENİ KIRMAYIP DEĞİŞTİNİZ TEŞEKKÜR EDERİM FAKAT ARTIK O RESMİ KULLANABİLİRSİNİZ BEN CUMA GÜNÜ İTİBARIYLA ARANIZDAN AYRILACAĞAIM SELAMETLE....

kardesım bence hakkın gecıyor cunku allahımın verdıgı akıl ve ilim sayesınde yasamımıza ışık tutuyoruz

bir bayan ewden cıkarken mını etek gıyıyor dıyelım bunun nelere yol acabılıcegını dusunerek gıyıyor bunu gıyersem dıkkat cekıcem erkeklerın bakıslarını uzerıme alıcam ve gunaha gırıcem..

gunaha davet cıkarıcak ole cıkıncada sokaga sen donup bakınca senı gunaha cagırdıgı ıcın oda gunaha gırıcek
cunku belkıde opantolon yada uzun etek gıyse sen bakmıyacaktın


ama sen onu o davetıne cewap vermıyıp bakmazsan nefsını terbıye edersen allahın katındada yerın ne guzeldır bi düşün...

çok detaylı soru cevap yazdım ama cevap içinde sorular soru içinde cevaplar oldu yani çıkış yolu olmadı en iyisi bakana da baktıranada lanet olsun hadisi doğrultusun da hareket etmektir.

Şu da var ki emin olarak beliirteyim bir bayan açılıyorsa çok düşündüm bunun tek sebebi bana baksınlar veya güzelliğimi görsünler veya çekemeyenler çatlasın veya ben böylşe güzelim veya benim arkamda koşan çok olur........................ bu veyalar bitmez de itiraz edenlerde olursa neden açıldığını söylesin biz de bilelim

itiraz gelıcegını dusunmuorum sundugunuz sebebler dogru baska hıcbır nedenı olamaz bu konuda katılyıorum size zaten su andada ortamın bu kadar kotu olmasının sebebı bı boyutta kadınlar ve gıyınıslerı...

www.zehirliok.com adresinde konu ile ilgili detaylı yazılar yer almakta.

Tavsiye edilen işiniz dışında pek fazla çarşıyu pazarda dolaşmamak. Muhatap olmamaktır.. Herkes kendi amelinden sorumludur. Onlar açtıkları için hesaba çekilecek, bakan da nefsine malup oldugu için hesaba çekilecek.

http://www.zehirliok.com/goz_zinasi

http://www.zehirliok.com/konu/gozler-nasil-korunur.html

suvari kardesım lınklere goz attım fakat ben bu konuda bayanların suçlu oldugunu dusunuyorum sokakta giyinmesini bılmeyen o kadar cok kadın varkı artık erkeklerde nefıslerıyle her dakıka mucadele edıyorlar tabii sonuç ne olursa olsun bakmak uygun düşmez fakat bıde baktırana bı sormak lazım amaç ne?nıyetın neyse sende osundur.. yangını çıkarmak ıcın kıbrıt çak sonrada nefsı senden fazla yaratılan erkegın kıbrıtı sondurmesını ıste bence bu durumda kadın erkekten daha fazla gunah alıyor bası acık kadınlar ayrı bı yanda turbanlı hanfendılerımızde artık saygınlıklarını yıtırdı bu sözden kastım genelleme yapmıyorum asla turbanın hakknı vererek kapanan kardeslerıme ne mutlu... fakat artık turbanlılar bıle teshır edıcı gıyınmeye basladı yanı burada tamamıyla herşey kadında baslıyor ve bıtıyor...

Tek tarafli gözlükle bakmasini nasil becerebiliyorsunuz anlamiyorum.
Havvayi yaratan, ademide yaratmis, aralarina seytani koymus ki birbirleriyle ilgilensin.Bu normal.
Normal olmayan her dakika aklini havvaya takmak, ilim bilim, yeryüzü ayetleri falan hiç umursamamak.
Tek gözluk hiç yakismiyor ademe, cikar gözlügü bak evrene.
Sana hos gelen , havva,
Adem hos gelmez mi havvaya
Niye hiç sikayet etmez havvalar
Sakin deme! onlarda nefis seytan yok diye, garip görünürsün yine.
Ademin nefsi havvadan niye fazlaymis? Kim demis?
Fazla olan takar pesine, hiç adem takarmi gelmezse isine!

Birgün Hasan Basri Hazretleriçok hayati bir konuda konuşmak üzere Hz. Rabia'nın yanına geldiğindeHz. Rabia ona Şöyle demişti:

'Ey Hasankadının aklıyla nefsani arzuları arasındaki orantı nedir?Şayet erkeğin aklı ve nefsani arzularıyla kıyas edilecek olursa netice hakkında fikriniz ve görüşünüz nasıldır'

Hasan Basri Hazretleri Şu cevabı verdi:

'Kadının aklı nefsani arzularının yanında onda bir kadardır.Kadının heva ve nefislerine meyli akli melekelerinden dokuz misli daha baskındır.Erkeklere gelince erkeklerin aklı dokuz fakat nefsani arzuları akıllarına kıyasla birdir.'


Bu cevap karşısında Hazreti Rabianın cevabıysa çok düşündürücüdür:

'Ben bir iple dokuz kÖpeği bağlamaya güç getirirken siz erkeklerin dokuz iple bir kÖpeği koruyamayışınıza doğrusu hayret ediyorum.'

Nitekim Hasan Basri Hazretleri aldığı bu cevap üzerine akıl gözyaşlarını tutamamış hıçkıra hıçkıra ağlamış ve 'bu Öğüt bana yeter' diyerek oradan ayrılıp gitmişti ..

Düsündürücü bir cevap degilmi?.

bugun gelinen nokta sadece kişilerin teşhirinden ibaret değil. Toplu yönetmek onları koyun süürüsü gibi istedikleri tarafa doğru gütmek isteyenlerin en büyük silahı cinsel istismar, spor ve para..

Evlerinde tv olmayan kaç kişi var?

yüzlerce kanalı bir kaç dakikalığına dolaşın. içinde teşhir olmayan kaç kanal bulabileceksiniz? O kadar yoğun olarak topluma saldırı var ki.. çünkü onlar aklı başında insan istemiyor. Tüketici toplumu oluşturmak ve insanlar sorgulamadan o kitlelerin kölesi olmasını istiyorlar. En büyük uyuşturucuda nefsani istek ve arzular..

Tek taraflı bakılmıyor. Fakat erkeklerin hayatlarının felç olması kadınlara oranla daha yüksek.. Bunu bilenlerde üreten toplumlar istemediklerinde önlerine bariyerler kuruyorlar

yapılması gereken zincirleri kırabilmek.

geleneksel melıssa klasıklerı ! ;)

sımdıkı ademler sımdıkı havvalar artık cok farklılılastı inan bence bırazcık dısarı cık ve etrafa bak

zaten soz konusu olan duzgun gıyınıp duzgun yasıyan hemcınslerımı bı kenara koyarak konustum ben fakat sen gene bana ters gelmek adına şiirsellıgını dokmussun helal ;)

fakat ben sıırsellıgı bırakıp gordugum gerceklerle yorum yazıyorum...
bır bayan olarak bayan tarafından gorduklerımle yazıorum...

düz mantık bır ınsan degılım genış yargılarım vardır.. bu olaıda genıs yargıladıgımda sucun sadece erkekte olmadıgını saptayabılırım ama sen konuyu ole baska bı yere cekmıssınkı ayrıca garıp durdugumada ınanamıorum nasıl bakarsan oyle gorurmuşsun..

siz dağdaki çobanla ayakkabıcının hikayesini bilir misiniz?

yazıları okuyunca o hikaye geldi aklıma nedense ;


*Aralarında Allah yolunda ilerlemeye karar veren iki kardeşten biri, bu amacına ancak kırlık bir yerde, bir dağ başında ulaşabileceğini düşündü ve bunun için bir dağ başına çekilip çobanlık yapmaya başladı .

Diğeri zorluklarına rağmen insanların kalabalık olarak yaşadığı bir yerde bu niyetini gerçekleştirmenin daha doğru ve sevaplı olacağını düşündü ve şehre yerleşip ayakkabı tamircisi oldu .

Sonra aradan yıllar geçti İki kardeş de sözlerini tuttular İşlerinde dürüstlükten ibadetlerinde ihlastan (samimiyetten) ayrılmayarak, haramlardan dikkatle kaçınarak Allah yolunda küçümsenmeyecek mesafe aldılar .

Artık herkes biliyor ve inanıyordu ki bu iki kardeş Allah'ın veli kulları arasındadır.

Durum bu aşamada iken birgün çoban olan kardeş şehirdekini ziyaret etmek istedi .Bez bir torbaya birkaç litre süt koyup şehrin yolunu tuttu. Kardeşinin dükkanını bulup içeri girdi ve selam verdikten sonra elindeki içi süt dolu torbayı bir çengele astı .İki kardeş hasretle kucaklaştıktan sonra derinden derine sohbete daldılar .Bu sırada dükkana bir kadın geldi. Ayakkabısının sallanan topuğuna çivi çaktırmak istiyordu. Kadın ayakkabısını çıkartırken, giyerken ona bakmakta olan çoban kardeşin kalbi bozuldu .O âna kadar bir keramet işareti olarak bez torbada duran süt şıp şıp diye akmaya başladı .Kadın işi bitip ayrıldıktan sonra ayakkabıcı olan tam fırsattır diye çoban olana önemli bir gerçeği açıkladı:

- Ey kardeşim, gerek din, gerek dünya bakımından insanlardan uzak yaşamak kolaydır. Böyle, insanlardan soyutlanmış bir yaşayışta günaha girme tehlikesi yoktur .Allah yolunda daha rahat ilerlenir .Fakat önemli olan insanlarla sıkı ilişkiler sürdürürken dürüst kalabilmek, ortamın elverişli olmasına rağmen günaha düşmemektir .
Allah katında dürüstlüğün makbul olanı budur ......

- Ey kardeşim, gerek din, gerek dünya bakımından insanlardan uzak yaşamak kolaydır. Böyle, insanlardan soyutlanmış bir yaşayışta günaha girme tehlikesi yoktur .Allah yolunda daha rahat ilerlenir .Fakat önemli olan insanlarla sıkı ilişkiler sürdürürken dürüst kalabilmek, ortamın elverişli olmasına rağmen günaha düşmemektir .
Allah katında dürüstlüğün makbul olanı budur ......



saol cepni konunun iyi bir özeti herkez bı fıkır soyler konu uzar gıder kalpler kırılmasın... sanırım konu acıklıga kavusmus artık mesaj yazmıcam bu konuyla ılgılı allah razı olsun hepınızden