Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


sen giderken



sen giderken...

Bilmiyorum...
Yola mı baksam yolcuya mı?
Bir sis bulutundan elimde kalan , bana atan kentinle, bir damla gözyaşı.
Yağmur yağıyordu, sol yanıma süzülerek.
Dem vuruyordu salkım söğüdünde hüzün.
Huzurunda yıpranmış bir kent bildin mi?
Bilemedin...
Yıllanmış aşk tecrübeli sükunetlerde süzülürken damlalar ,
har oldu arlı bakışlar.

Burağım olur musun Müntehaları göğüsleyebilecek.
Hub narına ab-ı hayat sunabilecek,
meylerde , meşklerde...

Yalnızlık sözüme vurur, kalem halli kelam ile...
Sana mı bakayım , sende mi yanayım
Bilemedim...

Bir firak düşüyor kentime huzme huzme
Her biten günün akşamında soluksuz karanlıklar düşüyor sonra...
Ben düşüyorum aynalara , yana yakıla.
Kentin düşüyor kentime
Yüreğimi söküp acıyı dindirmek için
sorulara bırakıyorum cevapları.
İlmek ilmek çözülüyor aşk.

Düşünüyorumda ne kadar az yol almışım,
ne kadar yolun başındaymışım meğer.
Anladım ki ne kadarda sensizmişim.

Biliyor musun ; kalem yazmıyor sensiz , gül kokmuyor sensiz , şehir sensiz , aşk sensiz...

Ve sonra bir şarkı süzüldü geceden sen giderken , sensiz...

'' Sen giderken karanfiller sıralıydı sıralıydı
İçlerinden biri var ki benim gibi yaralıydı yaralıydı ''

Bir tat çaldın kentime acımtrak hisli , ve git/tin...

gülgüzeli


( alıntı )


Edebiyat

MollaCami.Com