Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ölülerinizi Bacadan Çıkartınız ......

Bir zamanlar bir ülke varmis. Bu ülkenin halki Allah-u Teâlâ’nin kendilerine verdigi nimetlerle çok rahat bir hayat yasarlarmis. Ancak bu nimetlerin sükrünü yerine getirmek söyle dursun, O’na isyanlarini artirarak sürdürürlermis. Içlerinde sükredenler de varmis elbette, ancak deryada damla misali.

Bu ülkede, basa geçirilecek sultani tesbit etmek için bütün halk toplanir, bir kus salinir, kus kimin basina konarsa onu baskanlari yaparlarmis.

Bir zaman gelmis, yeniden sultan seçmek ihtiyaci dogmus. Bütün halk toplanmis, kus salinmis, ancak kus kimsenin basina konmamis. Acaba herkes gelmedi mi? diye sorarlarken, bir de bakmislar ki bir degirmenci ile bir demirci eksik. Derhal ikisine haber salinmis gelmeleri için.

Halkin toplandigi yere giderlerken demirci, yakin dostu olan degirmenciye sormus:

“Kus senin basina konarsa ne yaparsin?”

“Elimden geldigince halkima iyi muamele etmeye çalisirim.” demis degirmenci ve ayni soruyu bu kez kendisi sormus: “Peki senin basina konsa sen ne yaparsin?”

“Ben” demis demirci, “Ölüleri kapidan degil bacadan çikaririm.”

Bunu duyan degirmenci sasirmis ve üzülmüs, ama arkadasina bir sey sezdirmemis.

Derken kalabaligin yanina ulasmislar, kus salinmis, uzun uzun süzüldükten sonra demircinin basina konmus.

‘Suursuz saksakçilar’in bagirismalari arasinda demirci, tahtinin bulundugu yere kadar omuzlarda tasinmis. Ve burada hemen ilk emrini açiklamis:

“Ilk olarak yakin dostum degirmenciyi kendime vezir adiyorum.” demis ve hemen arkasindan eklemis:

“Bundan böyle ölülerinizi kapidan degil, bacadan çikaracaksiniz.”

Deminki çoskun kalabaligin sevinci, bagirismalari biçak gibi kesilmis. Saskin saskin birbirlerine biz ne yaptik der gibi bakismislar. Ancak emirlere uymamanin neticesinde kellelerini kaybetmenin korkusuyla hiçbir sey ellerinden gelmemis.

Aradan belli bir müddet geçince halkta huzursuzluk basgöstermeye baslamis. Mevtâ’nin kafasi bacaya sigmiyor, kendisini nasil çikaracaklar! Bu sikintilarini vezire arzetmisler. ‘Ne olur, sultanimiza söyle, bu emrinden vazgeçsin, perisan olduk’ demisler. Vezir, sultana gelerek halkin sikintisini arzetmis. Bunun üzerine sultan, sarayinin arka tarafinda bulunan dagi yok etmeleri kaydiyla bu emri yürürlükten kaldiracagini söylemis.

Bütün millet ellerinde kazma kürek, baslamislar dagi kazmaya. Fakat koskoca dag, kayalari parçalamak mümkün degil, degil dagi yok etmek! Isin üstesinden gelemeyeceklerini anlayinca her biri duâ edip aglamaya baslamis. ‘Allah’im, bizi affet, basimizdan bu belâyi kaldir, halimizi düzelt’. Ertesi gün uyandiklari vakit bir de ne görsünler, koskoca dag yok olmus.

Manzarayi sarayin balkonundan izleyen sultan, vezirine dönerek, ‘Hatirliyor musun, sen halkima iyi muamele ederim demistin, ben ise ölüleri bacadan çikaririm demistim. Bu halk buna müstehak idi. Ne zaman ki samimiyetle Rabb’lerine yöneldiler, o zaman Allah-u Teâlâ onlari affetti. Bundan sonra ben de onlara iyi muamele edecegim.’ demis.

Rabb’imiz Hadis-i Kudsî’sinde:

“...Yok eger kullar bana isyan ederlerse, ben de onlari onlara belâ ederim. Kalplerini kin ve gazapla onlara çeviririm. En kötü azap ile azap ederler.

teşekkürler neyzen kardeşim. Rabbim hepimizi azabından korusun

İbretli bir kıssa...Teşekkürler...

İlgili ayetler:

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder. Yeryüzünde (O`nu) âciz bırakamazsınız. Allah`tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur. Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O`nun (varlığının) delillerindendir. Dilerse O, rüzgârı durdurur da onun (denizin) üstünde kalakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır). (Şura,30-34)

Bir başka ayet:

İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler. (Rum,41)

okuyan kıymetli kardeşlerim şükranlarımı sunarım....

mukallid kardeşim...iki ayette de; kendi ellerinizle...kendi işledikleri yüzünden ifadeleri var....peki kendi elimizle bile bile yaptıklarımızda imtihan kapsamındamıdır...

Konuyu genişletmek adına sorduğunuz meseleyi; ayınlatabilir...

Karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Fıtrata ait düzen bozuldu, gerek tabiat gerek sosyal şartlarda uygunsuzluk belirdi. İnsanların ellerinin kazancı yüzünden. Fıtratın aksine takip edilen şirk, ahlaksızlık, haksızlık, çeşitli hevalar, türlü mezheplerle beşerî hırsların çarpışması sebebiyle ki, yaptıklarının bazısını Allah kendilerine (bu dünyada) tattırmak için böyle yaptı. Tamamını ise ahirette tadacaklar, asıl cezalarını orada çekecekler. Fakat bu dünyada da biraz tattırılırlar. Gerek ki dönerler diye. Yani amellerinin cezasını biraz tatsınlar da tevbe edip şirkten vazgeçerek fıtrat dinine, Hakkın birliğine, sağlam ve düzgün yola dönsünler diye(Elmalılı Tefsiri,Rum Suresi,41)

konuyu genişletmekten ziyade...zaman zaman içine düşüp çıkamadığım karanlıklarımı aydınlatmak adına sormuştum...kendi nefsim için....hatta bu bağlamda bi konuda açmıştım...çıkamıyorum başlıklı....onun bir devamıdır...nefsim adına...ettiklerim ..sonra bana ulaşan bela ...musibet imtihan sırrındanmıdır....
diğer taraftan....kulun hiç bir tasarrufu olmadan...mesela amansız bir hastalığa yakalanır...yada bebeği olmaz...ya da aşırı fakirlik çeker gibi....bu sıkıntılara sabredip,Allahtan geldi deyip mükafat almakla..kişinin kendi eliyle kendine çektiği musibetlere bakış aynımıdır...imtihanmıdır....çıkamadığım haller kapsamındadır

:) her sorum...her yorumum kendi nefsimin ıslahı için :)


teşekkürler neyzen kardeşim. Rabbim hepimizi azabından korusun


diğer taraftan....kulun hiç bir tasarrufu olmadan...mesela amansız bir hastalığa yakalanır...yada bebeği olmaz...ya da aşırı fakirlik çeker gibi....bu sıkıntılara sabredip,Allahtan geldi deyip mükafat almakla..kişinin kendi eliyle kendine çektiği musibetlere bakış aynımıdır...imtihanmıdır....çıkamadığım haller kapsamındadır[/b]
:) her sorum...her yorumum kendi nefsimin ıslahı için :)

Bakınız:

http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,19312.0.html


Bakınız:

http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,19312.0.html




....Başınıza ne musibet geldiyse kendi ellerinizin kazanması sebebiyledir. Bu hitap ve sesleniş günahkârlaradır. Çünkü sabır ile sevaba veya yüksek derecelere ulaştırılmak gibi diğer birtakım sebeplerle günahkâr olmayanların başlarına gelen musibetler de yok değildir.

Allah razı olsun...çıkamıyorum u yineliyorum...her ne kadar konu genişletme adledilse de :)


Allah razı olsun...çıkamıyorum u yineliyorum...her ne kadar konu genişletme adledilse de :)


Bakınız:

http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,19330.0.html

Allah razı olsun...


teşekkürler neyzen kardeşim. Rabbim hepimizi azabından korusun


teşekkürler neyzen kardeşim. Rabbim hepimizi azabından korusun

amin....ben teşekkür ederim...


teşekkürler neyzen kardeşim. Rabbim hepimizi azabından korusun

amin...kardeşim...


kıssadan hisse

MollaCami.Com