Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ölçü ne?

Vatan diye bir derdiniz yoksa, bilinen ve bilinmeyen bütün dertlere giriftarsınız demektir.

Bayrak diye bir sevdanız yoksa, ay yıldızlı al bayrak her gördükçe sizi heyecanlandırmıyorsa, beş para etmez şeylere sevdalısınız demektir.

Milli şairimizin çok güzel ifade ettiği gibi; “Doğduğumdan beridir aşığım istiklale” demiyorsanız, Gazi’nin dediği gibi; “Bağımsızlık benim karakterimdir” fikrini benimsemiyorsanız, dünyanın bütün bağları ile bağlanmaya adaysınız demektir.

“Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim” ölçüsünden hareketle, yanınızda, yakınınızda, köyünüzde, kentinizde, ülkenizde ve coğrafyanızda kanayan yaralar sizi de bir taraftan yaralamıyorsa, akan masum kanları kanınızı dondurmuyorsa, yükselen ah u eninler, feryad u figanlar uykunuzu kaçırmıyorsa, tez zamanda, hakiki bir kalp doktoruna bakılmaya mecbursunuz demektir.

“Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem” şeklinde ser levha yapılan evrensel ölçüye rağmen,

“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez” (Hud.113) şeklindeki ilahi uyarıya rağmen, zalimlere karşı sizde bir meyli muhabbet oluşuyorsa, zalimlerden sarf–ı nazar edemiyorsanız, zalimlerin çaldıkları havaya göre oynuyor, onlara ayak uydurmaya gayret ediyorsanız, hatta zaman zaman zalimler sizden alkış alıyorsa, öte dünyada zalimlerin yurdundan bir arsa aldınız demektir.

Zalimlerin yurdunun coğrafi ve iklimsel özellikleri nasıldır diye merak ederseniz, evrensel kitap Kur’an–ı Kerim’e bir göz atabilirsiniz:

“De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir” (Kehif: 29).

“O gün zalimlere, mazeretleri fayda vermez. Lânet de onlaradır, kötü yurt da onlaradır” (Mü’min: 52).

“Peygamberler, Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.

Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.

Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.

Rablerini inkâr edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu, derin sapıklıktır” (İbrahim: 15–18).

Binlerce yıldır Müslüman Türk milletine yurt olmuş, Tevhidin sembolü olan ezanlar yankılanmış, istiklalin sembolü olan bayrak dalgalanmış bu cennet vatanın, kenarından–köşesinden, ucundan–bucağından, merkezinden–muhitinden parsel parsel ecnebilere satılması karşısında bir rahatsızlık duymuyorsanız, “babalar gibi satanlar” satma güçlerini sizden alıyor ve satmaya devam ediyorlarsa, sizin ticari anlayışınız, vatan kavrayışınız, istiklal algılayışınız tepetaklak edilmiş demektir ki, çok acil, cerrahi bir müdahale belki çözüm olabilir.

Hayatın diğer alanları ile ilgili algılayışlarınızı da bu minval üzere ölçüye vurabilirsiniz.

Hemen şimdi, yarın iş işten geçmiş olabilir.


Vatan diye bir derdiniz yoksa, bilinen ve bilinmeyen bütün dertlere giriftarsınız demektir.

Bayrak diye bir sevdanız yoksa, ay yıldızlı al bayrak her gördükçe sizi heyecanlandırmıyorsa, beş para etmez şeylere sevdalısınız demektir.

Milli şairimizin çok güzel ifade ettiği gibi; “Doğduğumdan beridir aşığım istiklale” demiyorsanız, Gazi’nin dediği gibi; “Bağımsızlık benim karakterimdir” fikrini benimsemiyorsanız, dünyanın bütün bağları ile bağlanmaya adaysınız demektir.




Bu yaziyi okurken , aklima ilk gelen, nedendir bilemiyorum fakat merhum Cevher Dudayev oldu.
Merhum Dudayev , " Üniformam kefenim, sehadete talibim ..." demisti bir zamanlar.
Ve öylede oldu...Sehit edildiginde üzerinde üniformasi vardi.
Aslinda isteseydi krallar gibi yasayabilirdi.
Ama o hicbir vakit taviz vermedi.
Ayni dedeleri Seyh Samil gibi " bagimsizlik bu milletin karakteridir" sloganiyla yola cikti ve bugünki satilmis Kadirov olmaktansa, naibleri gibi davasina sahib olmayi ve bir sehit olarak ölmeyi tercih etti.

Ne demisti sair...

Sahibsiz vatanin batmasi haktir,
sen sahib olursan,
bu vatan batmayacaktir...


Serbest Kürsü

MollaCami.Com