Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


((Yoğun bakım))

Bir insan düşünün ki ileri derecede akciğer hastası. O derece ki ömür boyu solunum cihazına bağımlı olarak yaşamak zorunda. Üstelik bir de böbrek yetmezliği sorunu var. Sık sık diyaliz makinesine bağlanması gerekiyor. Ayrıca kalp yetmezliği gibi başkaca problemleri de mevcut. O yüzden pacemaker yani kalb pili kullanıyor. Dahası kanser...
Düşünün ki böylesine büyük sağlık sorunları bulunan bu hastanın bütün masraflarını karşılayan biri var ve onun tedavisini aksamadan yaptırtıyor.
Bütün servetini bile feda etse karşılayamayacağı bu tedavi giderlerini üstlenen ve yaşamasını sağlayan kişiye karşı o hastaya ne yapmak düşer?
Aslında sağlıklı olduğunu ve bu tedavilere ihtiyacı olmadığını söyleyebilir mi meselâ? “Benim ona hiçbir minnet borcum yok” diyebilir mi?
Yoksa yatıp kalkıp o kişiye teşekkür eder gelene gidene ondan söz eder mi?
“Elbette sonuncusu!” dediğinizi duyar gibiyim.
Gelin görün ki sonuç hiç de umduğunuz gibi değil.
Aslında hepimiz tam da o hastanın durumunda iken sonuç hiç de olması gereken şekilde gerçekleşmiyor.
Her birimiz adına atmosfer dediğimiz solunum cihazına bağımlı yaşıyoruz. Kalbimizin çalışabilmesi için onun içindeki bir odaktan yayılan uyarılara muhtacız. Vücudumuzda her saniye bir kanser hücresi oluşuyor her an kanserle burun buruna geliyoruz ve ancak vücudumuza yerleştirilmiş savunma sisteminin çalışmasıyla bu habis hücrelerden kurtulabiliyoruz.
Saymaya bile ömrümüzün yetmeyeceği nice iyilik ve lütuf üstelik ücretsiz olarak bizlere verilip duruyor.
Kısacası bizi seven Biri var ve bedelini ödemekten aciz olduğumuz bunca nimet için bizden sadece O’na teşekkür etmemiz isteniyor.
Ve‘yoğun bakım’ masraflarımızı karşılayan bu Zâtın adını bize veren Elçisi(a.s.m.) bu teşekkürün adının ubudiyet adresinin ise namaz olduğunu bildiriyor.
Çok mu dersiniz?
Üstüne üstlük böyle yapıldığı takdirde bir de ebedî bir hayat vaad edildiği halde bu kadarlık bir teşekkür talebi çok mudur sahi?
Aykut Tanrıkulu

çok güzeldi ya gerçekten....
dogru söze ne denirki....
tşkkrlr....

ben teşekkür ederim kardeşim nimetlerin içinde yaşarken büyüklüğünü idrak zor oluyor cenabu hak cümlemize şükrünü eda edebilmeyi nasib eylesin inşallah


ben teşekkür ederim kardeşim nimetlerin içinde yaşarken büyüklüğünü idrak zor oluyor cenabu hak cümlemize şükrünü eda edebilmeyi nasib eylesin inşallah


Amin.


ben teşekkür ederim kardeşim nimetlerin içinde yaşarken büyüklüğünü idrak zor oluyor cenabu hak cümlemize şükrünü eda edebilmeyi nasib eylesin inşallah


Amin.


Amin...


çok güzeldi ya gerçekten....
tşkkrlr....

bu gibi olayı biz de yakınen yaşıyoruz
azarbeycandan gelen bu kişi 19 yaşında bir delikanlı
hastalığı kasığından başlıyor ve zamanla ayağı kısalmaya başlıyor..
annesini üzmemek adına hastalını saklıyor ama iş umduğu gibi gitmiyor ve hastalık ileri safhaya gecip kanser oluyor ve türkiyeye geliyor...

biz bu çocuğun eniştesini tanıyoruz ve çocuk yetim 5 kuruş paraları yok bizimde dururumumuz onu baktıracak gibi deyil ama eşim sağolsun 1 yıldır onun için çok kapılar çaldı ihh ya gitti, deniz fenerine gitti ,kimse yokmu derneğine gitti,çapadaki tanıdığı bütün doktorlara gitti ,ve çocuğun durumunu anlatıp önce deniz fenerinde yer buldu oraya yatırdı 3 kere çocuk kemoteropi oldu her kemotorpi 17 gün sürdü
sonra büyük şehir belediyesinden de ona yardım aldı bu olay 1 yıldır sürüyor çocuk kemoterapilerden sonra 3 kere ameliyat geçirdi ve ciğerlerinede atlamış geçenlerde ciğer ameliyatı oldu...

malum deniz fenerinin bu olaylarından ötürü çocuğu ordan alınması söylenmiş yani çıkardılar ..

eşim tekrar ihh ya gitti ordan 1 buçuk aylık bir yer buldu çocuğu yerleştirdi dünde belediye aramış yardımı kestiklerini söylemiş ve eşim yarın inşallah onlara kaynak arayacak ve bu insanlar bize ettikleri duayı size anlatmam..
imkan yok anneciği 15 günlüğüne diye türkiyeye gelmişti tamı tamına 1 yıl oldu buralarda MEVLAM yardımcıları olsun RABBİM kimseye dert verip derman aratmasın çok zor...

cenebu hak o kardeşimizin ve sizin yardımcınız olsun inş en kısa zamanda şifa bulur gerçekten çok zor .balık sudan çıkınca anlar kıymetini derler ya onun gibi bizde yaşamımızada bazı şeyleri hep var ve hep varolacak gördüğümüzden kıymetini idrak edemiyoruz sıhhat gibi devlet nimet yok ama farkında değiliz mevlam keybetmeden idrak nasib eylesin bunun ile imtihan olan kardeşlerimizede sabırlar ve devalar ihsan eylesin

Çok güzel bir hatırlatma. Doğru, bu hastaların naz yapma şansı var mı? Dahası suçlama, isyan etme, hatta kandırma! Ne kadar aciziz. Kendimizi kandiriyoruz sadece. Birde kafa tutmamız yok mu? Nefis dürbünüyle yokluyoruz etrafı. Rabbim ne kadar da merhametli. Sağolun kardeşim. Bu hatırlatmalara ihtiyacımız var. ne demişler" İnsan her zaman ikaz şırıngasına muhtaçtır"


Serbest Kürsü

MollaCami.Com