Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Psikolojik Danışmanlık...



asude arkadaşım, bu kadar kırılacağınızı aklımdan bile geçirmezdim. en azından bu denli kırılacağınız... bunun mimarlarından biri olarak sizden tekrar ricam bizi affetmenizdir. kastettiğim, etmediğim her şey hüsn ü niyettendir. kimseyi incitmek bize yaraşmaz, eğer yapmışsak da boynumuz kıldan incedir; tekrar özür diliyorum. inanın bu telden bir insan tarafından çok ağır ithamlarda bile bulunulsanız lütfen önemsemeyiniz; neymiş ki, ateş olsa cürmü kadar yer yakar! boşverin, değerli yazılarınızı eklemek için ayırdığınız zamanın değeri kadar bile yok bu asi!


Kırgınlığım size değil güzel arkadaşım,üzülmeyin siz.


kelime oyunları ibaresinin nerden aklınıza geldiğini ya da kelime oyunlarıyla neyi kastettiğinizi tam anlayamadım doğrusu. ya da şöyle sorayım, kelime oyunları yapar gibi bir hal mi var ortada? :)


Aslına bakarsanız "atışma" ya da "tartışma" kelimesini kullanmak istiyordum lakin amacın tartışma olacağı düşünülsün istemedim ::)
Sanırım bu da doğru olmadı :D

Şöyle söyleyeyim; aynı düşüncelere sahip insanlar birbirlerini anlayarak karşılıklı konuşurlarken; tüm artı ve eksileri gözden geçiren, uzaktan tartışma gibi görünen, dikkat çeken, asıl maksadın bir şeyler anlatmak olduğu bir yazışma idi kastım :)

"Kelime oyunu" anlam olarak itici gelse de, çıkarcılığı akla getirse de güzel bir tabir aslında.
Masumane bir düşünceyle yazılan bir terimdi ayrıca ;)


Hayat bu;
Giden gider...
Ben kalırım...
Biraz daha artarım sadece...

(...)

Beklentilerde başlıyor ve bitiyor gün…
Umarak geliyorsun;karşılığını bularak yada bulamayarak dönüyorsun dünyana..
Düş bozumları yaşayıp birbirini tüketen nazenin canlardan geçilmiyor sokağım;
Bundan mı düş kurmamam,beklentide kalmamam…?
Hayal kırıklığından korkumdan mı ?
Sabah yine aynı durağına geleceğim;gün değişmiş olacak;güneş değişmiş;
Can ve canan değişmiş;oysa aynı kalmasını beklemek dışında beklentilere yelken açmamış bir can’ım ben…
yol iz bilmeden..
Yürüyen…
Yürüyen…
Yürüyen…
Yanımda yürüyen her yeni ayak;hoş geldin kavgama/sevdama/yürüşüme...
Yanımda yürümeyenler düşmesinler düş'üme!


Çok güçlü değil kalplerimiz. Kırılabiliyor. İnsanlar bazen kırıcı olabiliyorlar.
Bazen yüreğimiz yanıyor.. Bazen sadece 'susmak' kalıyor bize...
Neler yaşıyoruz. Ne sıkıntılar çevreliyor değil mi etrafımızı, kalbimizi, ruhumuzu... Bana pollyanna der arkadaşlarım.
Ben bir pollyanna mıyım? Hiç kırılmaz mıyım? Nasıl kırılmaz bir yürek? Nasıl sıkılmaz, nasıl acı çekmez?..

Ancak sıkıntıları, sıkıla sıkıla anlatarak büyütmek yahut küçültüp küçültüp yok etmek gibi seçenekler var..İnsanlara sıkıntıdan çok mutluluk vermeye çalışmak pollyannacılıksa evet, pollyanna olmak lazım bazen..Gencecik yüzlere gerilmiş çatılmış kaşlardan çok tebessümler ve gülen gözler yaraşır..

Kalbi benimki gibi incinmiş olanlara içten bir selam gönderip, sıkıntılarının küçülüp küçülüp toz kadar kalmasını uçup gitmesini diliyorum Rabbimden..
Yoksa sıkıntılar bir balon gibi şişip tüm yüreği kaplayabilir..O zaman kalbe esas gerek olan şeylere yer kalmayabilir..

Kalp kıran ve 'kalbi kırılan' olmaktan Rabbimize sığınıyoruz..
Kalp ki, Beyt-i Hüdadır…




şu an bu yazıya o kadar içtenlikle katılıyorum ki , pek içimi dökemem ama en az içimi dökmüş kadar hissettim kendimi,asude kardeşim yüreğine sağlık,tşkr edrim..

güzel bir bölüm olmuş kardelen ve katılan kardeşlere
teşekkürler sağolun..

Sizler sağolun :)

Değerli yorumlarınızdan mahrum bırakmayın, lütfen :D

ne güzel bir bölüm burası böle :)
elinize kolunuzasağlık


bazen öyle darlanıyorumkii
imdaat diye bağırasım gelioo
kızım çokzorluoor beni :(

avaz avaz ağlayasım oluoor

o zaman dua ediyorubildiğim kadarı ile türkçe ediyorum
arapça ediyorum bildiklerimi

sonra diyorum sibel kendini kandırma
zor zamanlarında Allahı anıyorsun

kızıyorum kendime bu seferdee

:(

Sevgili S!belll, hangimizin sıkıntısız günü var ki :)
Önemli olan sıkıntılarımızı az hasarla, az isyanla hatta hiç isyanla atlatabilmek.

Siz bağırmak istediklerinizi buraya dökün; tabi eğer isterseniz, özel değillerse.
Belki bir çıkış yolu bulabiliriz :)

Ayrıca çocuklarınız ile ilgili herhangi bir sorun varsa buradan bilgi edinebilirsiniz. Sormak istediklerinizi sorabilirsiniz...
http://www.mollacami.net/forum/index.php/board,172.0.html

Sevgiyle kalın...




şu an bu yazıya o kadar içtenlikle katılıyorum ki , pek içimi dökemem ama en az içimi dökmüş kadar hissettim kendimi,asude kardeşim yüreğine sağlık,tşkr edrim..


Ben teşekkür ederim ebva kardeşim... ;)

:)

avazım çıktığı kadar bağırasım var
varmı böyle birsey
bi bakıyorum kendime kaşlarımı çatmışım nasıl yaptı isem
acıoor

sorun varmı diye bakıyorum
görünürde yok
tabiiki görünürdee yok :(

İnsanın yüreği yüzüne yansır haliyle... :-\
Çatma kurban olayım ey çehreni ey nazlı sibel :)
Buda geçer yahu de... :-*

sağolasın
ergen çocuk sahibi olmak zor

sibel kardeşim beterin beteri de var düsturuyla hareket etsen bir nebze de olsa rahatlarsın.
erken çocuk sahibi olmanın avantajları da var dezavantajları da var.
fiziksel enerji olarak onların koşturmalarına ayak uydurabiliyosun fakat genç olarak hayattan beklentilerini engelleyiciler olarakta görebiliyorsun.
yukarıda söylediğim gibi beterin beteri de var.[aslında o güzel yavrular beter değilde yaptıkları beter)
bir çocuğun varsa iki tane olanlara bak iki varsa üçlere ya da ikizleri olanlara bak
inan iki tane ikizi olan bir hanımla tanıştım kendi halime yüzbin şükrettim

bölüm çok yerinde olmuş...
açandan da paylaşım da bulunan kardeşlerimden de Allah razı olsun...
arkadaşlarımın hepsi de harika açıklamış...
ben sadece olayın şu tarafına bakmanızı rica edicem...
hani ne kadar sinir olsanız da..ne kadar canınızı acıtsa da...aynı ortamın içinde nefes alamasanız da ..sonunda eve geldiniz ya..el ayak çekilince Rabbime bir bir anlatın...içinizi dökün..öfkenizi de...kırgınlığınızı da...o gün hoşunuza gidenleride edeple tek tek anlatın...hırsınızdan ağlayın...sinirinize hakim olamayıp tekrar tekrar anlatın...elbet sakinleşeceksiniz...elbet içiniz rahatlıcak...
birde...YA HALİM...deyin...hem kendinize..hem ortamınıza...
selam ve dua ile kardeşlerim....

Kendimle başbaşayayım yine,kulağımda Niran Ünsal'ın "neler gelir,neler geçer" şarkısı, kaç keredir dinlediğimi bilmiyorum beni gözyaşlarına boğdu.

Neler geçmemiştiki ...ah yıllar dilin olsada konuşsan.
Yeni sızılarda eklenmişti üstelik.Nasıl başa çıkabiliceksin ey yüreğim.

Sahi! Gözümden akan yaşlar yıların acısını siler,süpürür,yıkarmıydı ki..!!!
Yürek sızısını hafifletirmiydi ki..!!!
Ah! Asude...
Gülümse diyorum kendime ama yürek gülmeyince gülümsemelerde acı oluyor.
Derin sessizliğe mahkum ediyorum kendimi...çık çıkabilirsen hadi ordan,çık çıkabilirsen...

Ağla gözlerim dinsin yürek sızın.

Çıkabilirmiyim acaba kendimi sakladığım o kuytulardan.


Kişisel Gelişim

MollaCami.Com