Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Noel ve miladi yılbaşı hakkında

NOEL VE MİLADİ YILBAŞI hakkında.

Ezelden ebede kadar insanlığın felahı ve kurtuluşunu hedef alan ve bunun dayandığı umdeleri bir bir açıklayan yegane müessese İslam Dinidir.
Yüce Rabbimiz en üstün bir din olarak İslam Dinini göndermiştir. Bu yüce dinimiz, kendine has hükümleriyle, tazeliğini kıyamet sabahına kadar muhafaza edecek güzellikleriyle ve pırıl pırıl insanlığa ışık saçan hakikatleriyle ondört asırdan beri ayaktadır ve kıyamete kadar da ayakta kalacaktır.
İşte mensubu olmakla şeref duyduğumuz yüce dinimiz, kendi müeyyidelerini tahrif edecek müdahalelere ve beşeri düşünceleri ona karıştırmayı hedef alan her türlü teşebbüse karşı uyanık olmamızı biz müminlerden istemiş, ibadetlerde ve adetlerde firenk mukallidliğinden şiddetle kaçınmamızı emretmiştir.

Milletler; dini esaslara bağlılıkla ve milli hasletlerini korumakla ayakta kalmışlardır. İslamiyyete bağlılığı gevşeyen ve milli mefahirini inkar eden milletler ise taklitçisi olduğu topluluğun uydusu haline gelmişlerdir.
Peygamberimiz Efendimizde bir Hadis-i Şeriflerinde mealen: Kim bir kavme benzemeye özenirse, o da onlardandır. buyurmuşlar ve bu suretle, kof hıristiyanlık ve kokuşmuş yehudilik adetlerine özenti duymaya set çekmiş, taklitçiliği adet haline getirenlerin milli ruhunu kaybedip, özendiği o topluluğun mahiyet ve karakterini elde edeceğine işaret buyurmuşlardır.

EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK


Teşebbüh; taklit etmek, benzemek mânâlarına gelir. Bu benzeme, inanç ve îtikâdî esaslarda olacağı gibi, fikir, söz ve fiilde de olabilir. Benzeme, küfre olursa, küfür; mâsiyete olursa, mâsiyet; hayra ve güzelliğe olursa makbul ve muteberdir. (Avnul-Mâbûd Şerh-i Sünen-i Ebû Dâvûd, 11/95)

Müsâmahayı esas alan İslâm dîni, başkasına benzeme ve bilhassa kâfirleri ve fâsıkları taklit etme husûsunda, çemberi iyice daraltmıştır. Adam öldürmek, zinâ etmek, içki içmek gibi fiiller çok büyük günâh olmasına rağmen küfür sayılmazken,

küfür alâmeti sayılan sözler ve fiillerde ve gerekse âdet ve yaşayışta ehl-i küfrü taklit etmek, küfür sayılmıştır. Dinin direği olan namaz ibâdeti dahi, güneşe tapanlara benzememek için, kerâhat vakitlerinde yapılmaz.

Cenâb-ı Hakk Kurân-ı Kerîminde meâlen şöyle buyurur: Ey îmân edenler. Yehûd ile Nasârâyı dost edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin (Yahûdiler, yahûdilerin, Hiristiyanlar hiristiyanların) yârânıdırlar ve siz müminlerden her kim, onları dost tanır, velî tutarsa, şübhe yok ki o da onlardandır. (Onlara temessül etmiş, onların huyunu kapmıştır. O artık Hakka değil onlara ve hevâsına hizmet eder. Netîce îtibâriyle onlardan sayılır. Âhirette onlarla berâber haşrolunur...) (Mâide, 51 Elmalılı, 3/1712), Müminler, müminleri bırakıpta kâfirleri evliya ittihaz etmesin (dost edinmesin)... (Al-i İmrân, 28 )

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de ehl-i küfre teşebbühten tahzîr (benzemekten korkutmak) için; Kim bir kavme benzemeye azmederse, o ondandır. (Feyzül-Kadir)

Diğer bir hadîs-i şerîflerinde; Bir kişi diğer bir kişinin ameline, yoluna ve âdetine râzı olursa, muhakkak ki o onlardandır. buyur- muşlardır. (Kenzül-Ummal, 9/10)

Naklolunduğuna göre Hâris bin Muâviye, Medîneye, Hz. Ömerin yanına geldiğinde, aralarında şöyle bir konuşma geçer:
Şamda durum nasıl?
Allâha hamdolsun, iyi.
İhtimal ki müşriklerle de oturup kalkıyorsunuzdur?
Hayır, ey müminlerin emîri.
Sizler, müşriklerle hemhâl olursanız, bunun netîcesinde, çok sürmez onlarla berâber yemek de yer, meşrûbât da içersiniz. Onlarla oturup kalkmadığınız müddetçe dâimâ hayır içinde olursunuz. (Hayâtüs-Sahâbe, 3/259

Muhterem Müminler!

Yüce dinimiz, biz müminlere dini esaslara bağlı kalıp, mukaddesatımıza sahip çıkıp, hiç bir zaman için bizim inançlarımıza ters düşen her türlü hal ve harekata meyl etmememizi emretmiştir. Hal böyleyken, malesef yüce dinimizin mensubu olduğunu ve müslümanca yaşamaya çalıştığını söyleyen nice insanların

müslümanlarla alakası olmayıp temamen başka dinlere mensup insanların adeti olan NOEL, PASKALYA ve benzeri adetlere kendilerini kaptırıp büyük günah bataklıklarına düştükleri bir hakikattir. İşte yukarıda bahsi geçen adetlerden biriside, birkaç gün sonra bütün hıristiyan alemince ve memleketimizde de birçok gafil insan tarafından kutlanacak olan noel ve miladi yılbaşı eğlenceleri-dir. O noel ve yılbaşı ki; Müslümanlıkla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayıp bilakis hıristiyanlığın küfür kokan bir adeti olduğu için hem dinimize hemde özünü dinimizden alan örf ve adetlerimize zıttır.

İbn-i Ömer (r.a) teşebbüh hakkında şöyle buyururlar: Bir kimse müşriklerin arzına ev binâ edip, onların bayramlarına katılmak sûretiyle onlara benzerse, o kimse kıyâmet günü onlarla berâber haşrolunur. (Feyzül-Kadir, 104)

İmâm-ı Rabbânî Hazretleri de; İki dîni tasdik eden dahi, şirk ehlinden sayılır. İslâm hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşriktir. Halbuki küfürden teberrî etmek (uzaklaşmak), şirk şâibelerinden sakınmak tevhiddir.buyurarak, şöyle devâm eder: Hindûların büyük bildikleri günlere tâzîm, Yahûdîlerce bilinen âdetlere uymak, küfrü îcâp ettirir. Nitekim ehl-i İslâmın câhilleri, bilhassa kadınlar, küffârın belli günlerindeki küfür merâsimini icrâ etmektedirler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve
kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar... Böylelikle o merâsîme tam mânâsı ile îtinâ ederler.
(Mektubât-ı Şerife, 3 /41)

İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Hazretleri, böyle merâsimleri icrâ ile ehl-i küfre benzeyenlerin acıklı sonunu şu ifâdeleriyle haber verirler:

Bir defâsında, bir hastanın ziyâretine gittim. Ölümü yaklaşmıştı. Hâline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi, şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfür sıfatından nâşîdir. Bu sıkıntıların menşei dahi, küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin defi için teveccüh, yerinde bir iş değildir. Zîrâ onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azâbına kalmıştır. Ki küfrün cezâsı da odur. Ve bana mâlum oldu ki, onda îmandan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedî kalmaktan kurtulacaktır.
(Mektubât-ı Şerîfe, 1/266)


Noel ve yılbaşı;
içki ve fuhşu teşvik edip, yeşeren küçük çam fidanlarının yok edilmesine sebebiyet verdiği, insanları rezalete, sefalete, cinnete ve cinayete teşvik ettiği, israfın ve iflasın amili olduğu için, insanı insanlık tahtından indirip hayvani bir seviyeye düşürdüğü ve süfli bir hayatın zebunu kıldığı için, insanı mümtaz vasıflardan ayırıp Hakkın ve halkın nazarında kötü kıldığı için, yine içkinin kontrolü altına giren insana herkesin gözü önünde hertürlü bayağılığı işlettiği, edep ve haya duygularının yok olmasına, birçok fazilet müesseselerinin yıkılmasına sebebiyet verdiği için ve daha bizim bildiğimiz bilmediğimiz nice nice rezaletin işlendiği bir gece olması hasebiyle yüce dinimizin esaslarına, ictimai hayata, akla ve mantığa, edep haya ve ahlak müesseselerine tamamen zıttır.

Muhterem Müminler!
İşte böyle bir gece, biz müminlere duvara astığımız takvimin tükenip bir yenisinin konulacağını hatırlatmaktan başka hiçbir şeyi ihtar etmemelidir. Bir müminin bu gece niyyetiyle normal günlük yaşayışına ilaveten en küçük bir değişik davranışta bulunması iman, inanç ve itikad noktasından büyük tehlike arz etmektedir. Bu sebeple şuurlu mümine bu gecede düşen vazife; yemesinde içmesinde, giyim ve kuşamında en küçük bir değişiklik yapmayıp, sadece Ümmet-i Muhammedin bu gecenin şerrinden, zulmetinden emin olmaları ve hakiki iman ve hidayet üzere hayatlarını tamamlamaları için Cenab-ı Hakka çokca dua ve iltica etmektir. Hutbemizin başında okuduğumuz ayet-i kerimenin meali ile hutbemize nihayet verelim. Bırak onları(kendi hallerine) yesinler, eğlensinler! Onları (boş bir) emel oyalayadursun. Yakında bilecekler onlar.

Allah razı olsun. Teşekkür ederiz. Rabbim o gecede ehl-i küfre benzemekten korusun..

yakında anlayacaklar gerçekleri ama bu fırsat bir daha ellerine geçmeyecek.Mevlam bizleri onlara benzemekten sakınsın.Paylaşım için teşekkürler

"Bırak onları(kendi hallerine) yesinler, eğlensinler! Onları (boş bir) emel oyalayadursun. Yakında bilecekler onlar."
Ama galiba iş işten geçmiş olacak...

evet bende size katiliyorum ama en cok sevinecegimsey eger cayamzlarsa bu sene taksimde yilbasi kutlamalarinin olmayacagi.gecen seneye nisbeten biraz daha az cosacaklarmis.allahdan hadi hayirlisi diyelim...


yakında anlayacaklar gerçekleri ama bu fırsat bir daha ellerine geçmeyecek.Mevlam bizleri onlara benzemekten sakınsın.Paylaşım için teşekkürler

amin..........

emegine saglik...mevlam razi olsun ve cümlemizi o gecenin zulmetinden emin olanlardan eylesin ins. (amin)

yılbaşı neyimiz olur?

ramazan bayramımız mı? kandilimizmi? kurban bayramımız mı?

biz muharremlerle, martlarda başlayan yıllarda biliriz...ki, hiçbiri böyle şimariklarla, böyle
ayyaşlıklarla böyle kumarbazlıkla açılmazdı. hepsi efendi yıllardı.

bu bahsi bu kadarla geçiyor ve noel babaya geliyorum.

memleketimize herhalde beyoğlundan giren haliçi atlayarak fatihlere aksaraylara sonra rumeliye ven boğazı önce kadiköylere modalara ve sonra üsküdarlara ve oradan anadoluya geçen bu bunak neyimiz olur? babamiz mi?, dedemiz mi?, amcamiz mi? yoksa avrupalılıktan pirimizmi?

istanbulun tepe başından, adananın tepedağına kadar her yeri bilen heryere uğrayan bu moruk kimdir

necidir???

bir resmine bakarsaniz havarilere, öteki resmine bakarsanız rasputine benzeyen, bu iskambil papazi aramizda neyin nesidir... bunu hiç merak ettinizmi?siz bırakında ben söyleyeyim onun kim oldugunu,

o hacli seferlerinden kalma bir kılınç artığıdır.

o zaman silahla giremedigi yerlere, şimdi beyaz sakalıyla, saygılar ve sevgiler toplayarak
girebiliyor.

o evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan bir piyer lermit´tir kardeşlerini mukaddes savaşa hazirlamaktan geliyor.

o adıyla şanıyla bir misyonerdir ki kılığını değiştirmiş ve bizi avlamaya, kucagında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan cocuklarımızdan başlamıştır.

bu cömertliğin karşılığını istemeyecekmi sanıyorsunuz! fedakarlığının sebebini düsünmedinizmi?

birakin onun hakkindan ben gelirim. iste sakalını çekince gördünüz... sakalı elimde kaldı ve altından (lücifer) seytan çıktı bilirsinizki casuslar da kiyafetlerini ekseriye böyle değistirirler.

bu mezar beğenmeyen hortlağa ya mezararını gösterin yahut bırakın: hac in da çarmıha gereyim onu.

tehlikeyi sezerde kendiliğinden gitmeye kalkarsa, çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız!

muhakkak, bir seyinizi çalmıştır.

a.nihat asya.

bir kavme benzeyen onlardandir. H.Ş.


yılbaşı neyimiz olur?

ramazan bayramımız mı? kandilimizmi? kurban bayramımız mı?

biz muharremlerle, martlarda başlayan yıllarda biliriz...ki, hiçbiri böyle şimariklarla, böyle
ayyaşlıklarla böyle kumarbazlıkla açılmazdı. hepsi efendi yıllardı.

bu bahsi bu kadarla geçiyor ve noel babaya geliyorum.

memleketimize herhalde beyoğlundan giren haliçi atlayarak fatihlere aksaraylara sonra rumeliye ven boğazı önce kadiköylere modalara ve sonra üsküdarlara ve oradan anadoluya geçen bu bunak neyimiz olur? babamiz mi?, dedemiz mi?, amcamiz mi? yoksa avrupalılıktan pirimizmi?

istanbulun tepe başından, adananın tepedağına kadar her yeri bilen heryere uğrayan bu moruk kimdir

necidir???

bir resmine bakarsaniz havarilere, öteki resmine bakarsanız rasputine benzeyen, bu iskambil papazi aramizda neyin nesidir... bunu hiç merak ettinizmi?siz bırakında ben söyleyeyim onun kim oldugunu,

o hacli seferlerinden kalma bir kılınç artığıdır.

o zaman silahla giremedigi yerlere, şimdi beyaz sakalıyla, saygılar ve sevgiler toplayarak
girebiliyor.

o evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan bir piyer lermit´tir kardeşlerini mukaddes savaşa hazirlamaktan geliyor.

o adıyla şanıyla bir misyonerdir ki kılığını değiştirmiş ve bizi avlamaya, kucagında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan cocuklarımızdan başlamıştır.

bu cömertliğin karşılığını istemeyecekmi sanıyorsunuz! fedakarlığının sebebini düsünmedinizmi?

birakin onun hakkindan ben gelirim. iste sakalını çekince gördünüz... sakalı elimde kaldı ve altından (lücifer) seytan çıktı bilirsinizki casuslar da kiyafetlerini ekseriye böyle değistirirler.

bu mezar beğenmeyen hortlağa ya mezararını gösterin yahut bırakın: hac in da çarmıha gereyim onu.

tehlikeyi sezerde kendiliğinden gitmeye kalkarsa, çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız!

muhakkak, bir seyinizi çalmıştır.

a.nihat asya.

bir kavme benzeyen onlardandir. H.Ş.


çok güzel bi paylaşımdı ARO

teşekkürler.... mevalam bizi küfre düşenlerden eylemesin...


Allah razı olsun. Teşekkür ederiz. Rabbim o gecede ehl-i küfre benzemekten korusun..

yılbaşı yaklaşıyor. Rabbim ehli küfre benzemekten korusun.

hepinize ilgi ve alakanızdan dolayı ayrı ayrı teşekkür ederim


yakında anlayacaklar gerçekleri ama bu fırsat bir daha ellerine geçmeyecek.Mevlam bizleri onlara benzemekten sakınsın.Paylaşım için teşekkürler
AMİİİİNNN

aminn aminn inşallah gözlerinize sağlık..


Allah razı olsun. Teşekkür ederiz. Rabbim o gecede ehl-i küfre benzemekten korusun..


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com