Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Yeme ve İçmenin Âdâbı (Hutbe)

Ey şeref-i İman ile müşerref olan ehl-i İman,
Hutbemiz, Yeme ve İçmenin Âdâbı hakkındadır.
Edeb ve terbiye dîni olan Yüce İslâm Dîni’nde her şey’in usül ve erkânı vardır. Dînimiz, oturup kalkmaktan yiyip içmeye kadar her şey’i bir edebe bağlamıştır. Zîrâ; ibâdetler, âdâbına uygun olarak yapılırsa sevabı katmerleşir. Âdetler edebine muvâfık ve halis bir niyyetle olursa ibâdet hüviyyeti kazanır. Böylece hem bir iş yapılmış, hem de sevab kazanılmış olur.


Cenâb-ı Hakk, yeryüzünü Rahmânî bir sofra haline getirmiş ve oradaki nimetlerden istifâdemize müsâade buyurmuş; Peygamber Efendimiz (sav) de yeme ve içmenin edeblerini bizzat kendi dünyevî hayatlarında yaşamışlar ve biz ümmetinede yaşamamız için tavsiyede bulunmuşlardır. Şimdi yeme ve içme ile alâkalı dikkat edilmesi îcâb eden bazı mühim hususları îzah etmeye çalışalım.
Yemeğe başlamadan evvel besmele çekmelidir. Besmele, meşrû’ olan her işte sünnet ve mü’minin mânevi silahıdır. Yemeğe başlarken besmele çekilmesi, hem bereket inmesine sebeb olur, hem de şeytan sofraya sokulamaz ve avânesine şöyle seslenir: “Burada sizin için durak ve yiyecek yoktur”. Besmele çekilmezse sokulup atıştırmaya başlar. Onun yaklaştığı sofraya bereket inmez olur.
Hz. Âişe Vâlidemiz şöyle naklediyor: “Rasûlüllah, ashâbından altı kişinin arasında yemek yiyordu. Derken bir bedevî geldi, iki lokmada ye(meği bitiriver)di. Bunun üzerine Resûl-ü Ekrem şöyle buyurdu: “Şâyet o, BİSMİLLÂH demiş olsaydı (yemek) hepinize yetecekti”. Bir mü’min yemeğin evvelinde besmele çekmeyi unutursa, hatırladığında hemen BİSMİLLÂHİ EVVELEHÛ VE ÂHİRAHÛ diye besmele çekmelidir.

Yemeği sağ elle yemek sünnettir. Sağ el, hayırlı, temiz işlere; sol el de kirli işlere tahsis edilmelidir. Rasûlüllah Efendimiz(sav) Ömer b. Ebi Seleme’ye şöyle nasîhat etmişlerdir: “Ey oğul, besmele çek, sağ elinle ve önünden ye” Yine Peygamber Efendimiz(sav) bu hususta: “Sizden biriniz yiyeceği zaman sağ (el) ile yesin. İçeceği zaman sağ (el) ile içsin. Zîrâ şeytan sol el ile yer, sol el ile içer.” buyurmaktadırlar.
İnsan, iştihâ duymadığı bir yemeği yiyip yememekte serbesttir. Fakat bir yemeği ayıplamak aslâ doğru değildir. Peygamber Efendimiz(sav) hiçbir yemeğe kusur bulmazdı. Bir def’asında hâne halkından katık istemiş, onlarda sirkeden başka bir şeyin bulunmadığını haber vermişlerdi. Sirkeyi getirmelerini emretti. Ekmeğini banıp yerken, “Sirke ne hoş katıktır.” buyurdular.
Sofraya oturanlar, kendi önünden ve kabın kenarından yemelidirler.
Efendimiz: “Bereket, yemeğin ortasına iner. O halde onu etrafından yeyin(ki bereket yemeğin bitimine kadar devam etsin.)” buyurmuşlardır.


Yemeği yerde oturarak yiyenler diz çökmelidirler. Bu tarz oturma sofranın edebidir. Ashabtan Abdullah b. Büsr(ra) şöyle naklediyor: “...Büyük bir kab getirildi, içinde tirid vardı. Ashab kabın etrafına çepeçevre toplandı. Halk fazlalaşınca Resûlüllah Efendimiz diz çökerek oturdu. Bunun üzerine bir ârâbî, “Bu ne biçim oturuşâ€ dedi. Resûlüllah Efendimiz: “Allah beni kerem sâhibi bir kul olarak yarattı, yoksa inadçı bir cebbâr kılmadı” buyurdu. Daha sonra şöyle devam etti: “Kabın kenarından yiyin, tepesini bırakın. (Zirâ oradan) yemeğin içine bereket dağılır”
Yemekte isrâfı önlemek ve nîmet-i ilâhiye hürmet göstermiş olmak için kaşık, çatal ve tabakta yemek artığı bırakmamalı; parmaklarımızla yemiş isek yemek kalıntılarını yalamalıdır. Cenâb-ı Hakk âyet-i kerîmesinde meâlen: “Yiyin, için fakat isrâf etmeyin. Çünkü O (Allah) isrâf edenleri sevmez” buyurmaktadır. Hz. Câbir (ra) naklediyor:“Rasûlüllah Efendimiz parmakların ve yemek tabağının yalanmasını emretti de şöyle buyurdu: “Hakîkat siz, bereketin yemeğin neresinde olduğunu bilemezsiniz.”

Muhterem Mü’minler!
Çok kısa olarakta içmekle âlâkalı hususlardan bahsedecek olursak; Herhangi bir meşrûbat içeceğimiz zaman ağır ağır yudumlamalı ve arada iki def’a nefes alarak içmelidir. Bu, sünnete ve sıhhate uygun bulunan bir usüldür. Peygamber Efendimiz(sav) bir hadîs-i şerîflerinde: “Meşrûbâtı, deve içişi gibi, bir def’ada içivermeyin. Lâkin ikişer ve(yâhut) üçer nefeste (içiniz). İçeceğiniz vakit besmele çekiniz.(Bardağı ağzınızdan) kaldırdıkça hamd ediniz.”buyurmaktadırlar. Bu hadîs-i şerîfin aksine hareket etmenin zararıda diğer bir hadîs-i şerîfte şöyle beyan edilmektedir: “Biriniz (su ve benzerini) içtiği zaman, emercesine içsin. Soluk almadan içmesin. Zîrâ ciğer ağrısı, suyun birden bire içilmesinden gelir.”
Nefes alırken bardağı ağzından ayırmalı, suyun içine solumamalıdır. Desti ve kırba gibi içi görünmeyen şeylerden su içmek, tenzîhen mekruhtur. Suyu bardağa koyup sonra içmelidir.
Ayakta su içmenin câiz olup olmadığı husûsunda muhtelif rivâyetler olmakla berâber, zemzem ve abdesten artan suyun ayakta, diğerlerinin oturarak içilmesi tavsiye olunmuştur.

( ihyaforum.com - ücharfbeşnokta )


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com