Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Şeytanın hilesi: Allahâın yarattıklarını değiştirmek
ŞEYTANIN HİLESİ: ALLAHâIN YARATTIKLARINI DEĞİŞTİRMEK
Kuran-ı Kerim, şeytanın Allahâın rahmetinden kovulduğunu, insana olan kin ve nefretini ve ondan intikam almak için neler yapabileceğini bizlere sık sık hatırlatır.
Ona karşı daima tetikte ve uyanık bulunmamızı emreder.
Ayet meali:
âAllah o şeytana lanet etti. O da Allaha yemin ederek demiştir ki: Elbette senin kullarından muayyen bir nasip alacağım. Onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de, hayvanların kulaklarını yaracaklar.â (S. Nisa, 118-19)
Ayet-i kerimeâde geçen âbetkâ kelimesi, kesmek manasınadır.
Araplar keskin kılıca âseyf-ü betikâ derler. Cahiliye devrinde, deve beş batın doğurur ve sonuncusu erkek olursa, o devenin kulaklarını yararlar ve ondan faydalanmayı kendilerine haram sayarlardı.
Putlara kurban etmek için ayrılan develerin kulaklarının kesildiğini söyleyenler de vardır.
Onların işledikleri bu şeyler, apaçık bir günah olmasına rağmen, bunu ibadet olsun diye yapıyor ve isyanlarını katlıyorlardı.
Ayet meali:
â(Yine) onlara emredeceğim de, Allahın yarattığını değiştirecekler.â (S. Nisa, 119)
~~~~~~
Yaratılışın şeklini veya sıfatını değiştirerek başka şekle sokacaklar. Fıtratı kemale götürecek yerde bozacaklar, çığırından çıkaracaklar.
Kadını erkek, erkeği kadın yapmaya çalışacaklar. Kadın yerine erkek, erkek yerine kadın kullanacaklar. Sakallarını bıyıklarını yolacaklar, yüzlerini boyayacaklar, kılıklarını değiştirecekler...
Uzuvlarını yaratılış vazifelerinin dışında kullanacaklar.
Nikah yerine zinayı tercih edecekler.
Temizi bırakıp pisliklere koşacaklar.
Ebedi saadeti bırakıp zararı-hüsranı seçecekler.
Oyuna-eğlenceye, heva ve heveslerine koşup, yaratılış gayeleri olan kulluk vazifelerinden kaçacaklar.
Doğruluğu budalalık, eğriliği hüner sayacaklar.
Helale haram, harama helal; iyiye kötü, kötüye iyi diyecekler.
Hayır yerine şer işleyecekler; imar edilmesi gerekeni yıkıp, yıkılması gerekeni tamir edecekler.
Bütün işleri ve alışkanlıkları, yaratılış kanununun zıddına olacak.
Tevhitten ayrılıp batıl dinler ve düşünceler arkasında koşacaklar; yaratılanı yaratıcı yerine koyacaklar, şuna buna tapınacaklar, şeytana uyup onun peşinde dolaşacaklar.
~~~~~~
يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُورًا
Ayet meali:
âKim Allahâı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur. Şeytan onlara vaat eder ve onları boş umutlarla oyalar. Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey değildir.â (S. Nisa, 119-20)
Ayet-i kerimede geçen "ğurur" kelimesi, insanın pek hoş bir şey buldum sanarak keyiflenip, sonra onun çok fena bir şey olduğunu anlayarak acı duyması; önceden yalan yere sevinip sonradan ciddi olarak yerinmesi, yani aldanmasıdır. Şeytanın ise bütün vaatleri ve sözleri hep böyle bir gururdan (yalancı mutluluk) başka bir şey değildir.
~~~~~~
Ayet meali:
âİşte onların (o şeytanı dost edinen aldanmışların, şeytanla beraber) varacakları yer cehennemdir! Ve ondan kurtulup kaçacak hiçbir yer bulamayacaklardır.â (S. Nisa,121)