Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Allah'in isimleri

Allah'ın isimlerini yazalım isterseniz:

ALLAH (CC) :


Bil ki bu isim doksan dokuz ismin en büyüğüdür. Çünkü bizzat zata delalet etmekte ve bütün ilahi sıfat ve isimleri kapsamaktadır.

Öyle ki hiçbir isim ve sıfat bu adın dışında değildir. İlim , kudret, fiil gibi diğer isimler sadece bir anlama işaret etmektedir.

Bu ad, isimlerin en özelidir. Çünkü ne gerçek ne de mecazi anlamda hiç kimseye bu ad verilmez.

Kâdir, Alîm, Rahîm gibi diğer isimler başkalarına verilebilir. Belirttiğimiz bu iki nedenden dolayı "Allah" adı, bu isimlerin en büyüğü (ism-i azam olabilir)


kaynak ;
İbn Kayyim "Medaricu's-Salikin" 1/32
İmam Gazali "el-Maksad" s.37

ALLAH (CC)

Cenâb-ı Hakk, büyük peygamberlere ve meleklerin reislerine zatı ile tecellî eder. O şöyle buyurur:

"Sen, "Allah" de (geç) ve sonra onları daldıkları batakta oynasınlar diye bırak" (En'âm. 91),

Bunu iyice bildiğin zaman biz deriz ki, "Allah" (c.c.) ismi, Zât-ı ilâhî'sinin en kuvvetli tecellî eden ismidir. Çünkü O, lafız bakımından isimlerin en açığı, mana bakımından da akılların anlayamayacağı kadar uzak olanıdır. Buna göre o, inkarı güç ve sırları idrak edilemeyen zahir (açık) ve bâtın (kapalı) olandır.
Hüseyin b. Mansûr el-Hallac şöyle demiştir;

"Bu (Allah ismi) insanların yanında olan bir isimdir ki, onun vasıtası ile "Allah" kelimesinin manalarından bir manayı bilebilmek için, bu isimde ve bu isim sebebi ile insanlar şaşırdı. Allah'a yemin olsun ki insanlar, onu ortaya koyan ortaya koymadıkça (yani Allah vermedikçe) ondan bir ipucu elde edemezler"
Ve yine bu zat şöyle demiştir:

'Ey her canlının vehmine gizli kalacak kadar dakik olan sırlar sırrı! Hem zahir olarak hem bâtın olarak her şey ile her şeye tecellî ettin."



kaynak ;
Fahruddin Er-Râzi / Tefsir-i Kebir Mefâtihu'l Gayb

ALLAH (CC)

Fahruddin Er-Râzi derki ;

Bil ki, "Allah" adının Allah'ın diğer isimlerinde bulunmayan bir çok özel anlamları vardır. Bu anlamlardan biri de, inkarcının inkardan kurtulup İslam'a girdiğinin belirten şehadet kelimesinde bulunur. Eğer inkarcı, "Eşhedu en la ilahe illallah" yerine "Eşhedu en la ilahe illa'r-rahman veya illa'r-rahim veya ille'l-melik veya ille'l -kuddûs derse inkardan kurtulup islam'a girmiş sayılmaz. Mutlaka "Eşhedu en lâ ilâhe illallah" kelimesi gerekir. Bu şekilde ancak küfürden kurtulup İslâm dinine girebilir.

Bu da gösteriyor ki "Allah" lafzının özel bir anlamı vardır.

Doğruya ileten yalnızca Allah'tır.

ALLAH (CC)

Allah" ismi, yüce Allah'ın tüm isimlerini toplayıcıdır. Bundan dolayı Esmâu'l-Hüsna'nın tamamı O'na izafe edilir.

Rahmân, Rahîm, Azîz, Gaffâr ve Kahhâr yüce Allah'ın isimlerindendir denir.

Allah, Rahmân'ın isimlerindendir denmez. !

"En güzel isimler (=Esmâu'l-Hüsna) Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin" (A'raf 7/180)

Bu tecelli bütün tecelli eden isimleri kendisinde toplamıştır. "Allah" lafzı celâli hariç her tecelli ancak O'nun sıfatlarından bir sıfatın tecellisidir. Zatı ilahiyyenin sıfatlarına kalbi genişleyen, tevazunun ve tazimin olgunluğuyla sevginin olgunluğu olan kulluktan O'nun hakkını yerine getiren ve ibadet vazifelerini yerine getiren kimse için hak olan ilâh ile onun zenginliği tamamlanır ve o kulların en zenginlerinden birisi olur.


kaynak;
el-Cevziyye, İbn Kayyim / Tarîku'l Hicreteyn

ALLAH (CC)

Her şey, O’nun kabzasındadır; varlıkları Allah’tadır, kaim oluşları Allah sayesindedir, ortaya çıkışları O’ndandır ve dönüşleri de O’nadır. Çünkü Mele-i A’la Hakkı talep ettiği gibi, süfli alemlerde O’nu talep ederler.

“Her nerede olurlarsa olsunlar Hak onlarla beraberdir.” (Hadid, 57/4),

“Biz, ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf, 50/16).




Kaynak;
Esmâ-i Hüsnâ Şerhi / Sadreddin KONEVİ

ALLAH (CC)

Kâinatın ve kâinatta bulunan tüm varlıkların yaratıcısı,

koruyucusu olan tek varlık, ibâdet edilmeye lâyık tek Rab,

Mevlâ, Huda'ya ait özel isim.

En yüce varlık olarak inanılan, bütün kemâl sıfatları şahsında bulunduran ve her türlü noksan sıfatlardan uzak olan gerçek Ma'bud.

Varlığı zorunlu olan tek yaratıcıya ait yüce bir isim. Bu isimle çağrılan bir başka varlık olmamıştır, olmayacaktır da.

İsim, ifade ettiği ilâhî manasıyla yalnız Allah'a aittir ve hiçbir kelime bu ismin manasını ve muhtevasını ifade gücüne sahip değildir. Bu isim başkası için de kullanılamaz.

"O, bütün göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir; o halde O'na ibadet et ve ibadetine sebatla sabret. Hiç sen O'na bir adaş bilir misin? " (Meryem Suresi, 19/65).

Allah; kendi iradesiyle evreni yoktan var eden, ona belli bir düzen veren,
gökleri ve yerleri ve bunlarda en küçüğünden en büyüğüne kadar canlıları
yaratan, onlara hayat ve rızık veren, öldüren-dirilten, dilediğini dilediği
şekilde idare ve tasarrufu altında bulunduran, varlığı bir başka etkenle
değil, kendinden olan, her şeyi bilen, gören, işiten, yarattıklarında en
ufak bir çarpıklık ve dengesizlik bulunmayan, her şeye gücü yeten, bütün
mülkün gerçek sahibi, emir ve hüküm koymaya tek yetkili; övülmeye, itaat
edilmeye, şükredilmeye gerçek lâyık, bir benzeri daha bulunmayan, bütün
varlıkların, güneşin, ayın, gök ve yer cisimlerinin itirazsız itaat ettiği,
boyun eğdiği, ismini ululadığı, ibadet edilmeye lâyık Hak mabud.

Allah, mabud olduğu için Allah değil, Allah olduğu için mabudtur.

Onun İlâh oluşu, ibadete lâyık oluşu, bir başka sebepten değil; kendi 'zat'ının
yüceliğindendir. insanlar zaman zaman putlara, ateşe, güneşe, yıldızlara,
millî kahramanlara veya hakkında korku ve ümit besledikleri herhangi bir
şeye tapınmışlar; bu hâlleriyle de onları ilâh ve mabud edinmişler, bilâhare
bunlardan cayarak, onları tanımaz ve tapınmaz olmuşlardır. O zaman da daha
evvel mabudlaştırdıkları varlıkların mabudluk vasıfları yok olur. Hülâsa
Allah'ın dışındakiler ancak insanların mabudlaştırmalarıyla mabud telâkki
edilebildikleri hâlde Allah, bütün beşer ona inansa da, inanmasa da; ibadet
etse de etmese de o, zatıyla Allah olduğu için ibadete lâyıktır.


kaynağını kayıt etmemişim..

ALLAH (CC)

Süleyman Celebi'nin mevlidinde ;

" Her nefesde Allah adın di müdam, Allah adıyla olur her iş temam.."

di mudam = her dem demek, yani her an demek..

Allah Lafzının arapça yazılışından elif çıkınca Lillah, şedde atılınca ilah, “l” atılınca da “Hu” kalıyor.

Süleyman Çelebi'nin " her nefeste Allah adın di müdam "demesindeki sır da bu.

Her nefes alışımızda ister istemez Hu diyerek Allah lafzını söylüyoruz.

teşekkürler...emeğine sağlık..


teşekkürler...emeğine sağlık..

Allah razı olsun kardeşim
Elinize emeğinize sağlık


Allah razı olsun kardeşim
Elinize emeğinize sağlık


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com