Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Herkesi ALLAH Rızası için Bir Ayet Bir Hadis yazmaya davet ediyorum

Bir Ayet
"(Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onları çökertip etkisiz hale getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur.1 Eğer Allah dileseydi onlardan öc alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır."
(Muhammet suresi 4)
Bir Hadis
Kaynak: Buhari, Zekat 30, Edeb 33; Müslim, Zekat 55, (1008)
Ravi (r.a.): Ebu Musa
Hadis: Resulullah (sav) "Her Müslümanın sadaka vermesi gerekir" buyurdu. Kendisine: "Ya bulamayan olursa?" diye soruldu. "Eliyle, çalışır, hem şahsı için harcar hem de tasadduk eder" cevabını verdi. "Ya çalışacak gücü yoksa?" diye soruldu "Bu durumda, sıkışmış bir ihtiyaç sahibine yardım eder" dedi. "Buna da gücü yetmezse?" dendi. "Ma'rufu veya hayrı emreder" dedi. "Bunu da yapmazsa?" diye tekrar sorulunca: "Kendini başkasına kötülük yapmaktan alıkor. Zira bu da bir sadakadır" buyurdu.

allah razı olsun kardeşim allah çömert kullarının
arasında bulunmayı bizede nasib etsin inşallah.


"Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık İçindesiniz derler." (Yasin suresi 47)


" (Y (14)- Bana Ebu Bekir b. İshâk [52] rivayet etti. {Dedi ki): Bize Af-iân [53] rivayet etti. (Dedi ki): Bize Vüheyb [54] rivayet etti. (Dedi ki): Bi­ze Yahya b. Saîd, Ebû Zür'a'dan, o da Ebu Hüreyre'den naklen rivayet et­ti ki:

Bedevinin biri ResuHillah(Saüallahü Aleyhi ve Sellem) fe gelerek:

__Yâ Resulâlîah! Bana bir amel göster ki, onu yaptığım zaman cen­nete gireyim, demiş. Resulüllah (S.A.V.):

-Allah'a ibâdet eder; ona hiç bir şeyi şerik koşmazsın. Farz olan na­mazı dosdoğru kılarsın; farz kılınan zekâtı verirsin. Ramazanı da tutarsın.»

buyurmuş. Bedevî:

__Nefsim kabza-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, ebediy-

yen bundan ne fazla bir şey yaparım; ne de eksik bırakırım, demiş, O dönüp giderken Peygamber (Sallailahii Aleyhi ve Sellem):

-Cennetlik bir adam görmek isteyen şu zâta bakıversin!-buyurmuşlar. (Müslim)

Buhari şârihi Aynî 'nin beyanına göre gelen bedevinin adı ISa'd b. el-Ahram 'dır. Anlaşılan Peygamber (S.A.V.) >bu zatın sözünde durarak ibâdetine devam edeceğini ve cennete gire­ceğini bilmiştir. Burada şöyle bir sual hatıra gelebilir: Cennetle müj-delenenler on zâttır. Bununla on bir olmuyorlar mı? Bu suâlin cevabı şu­dur:

Evet on bir oluyorlar; fakat bir şeyi nassan bir sayı ile bildirmek o sayıdan fazla olamayacağına delâlet etmez. Binaenaleyh .Resulüllah (S.A.V.)'in bir defa cennetliklerin on kişi olduğunu beyan etmesi başka defa daha başkalarının da cennetlik olduğunu müjdelemesine mâni' değil­dir. Nitekim Peygamber (S.A.V.) Hz. Hasan ve Hüseyn (R.A.) ile ümmehat-i mü'minin olan zevcelerinin de cennetlik oldukları­nı tebşir buyurmuştur.

Bakara(*) Sûresinin 23 . Ayetinde
"Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin)."


Alî b. Ebî Tâlib (r.a.)'dan :
Şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'den işitdim, buyurdu ki "Benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem'deki yerine hazırlansın. Buhârî'ye göre: Rib'ıyy b. Hırâş, Alî b. Ebî Tâlib (r.a.)'den Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in "Benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem'e girsin." buyurduğunu işittiğini kendisinden duymuş (Buhari,Müslim,Tirmizi,Nesai)

"(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı biliyor."
(Ankebut suresi 45)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kul hastalandığı zaman Allah Teala hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!" der. Eğer o kul, melekler geldiği zaman Allah`a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her şeyi en iyi bilmekte olan Allah`a yükseltirler. Allah Teala hazretleri, bunun üzerine şöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem, onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şayet şifa verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını da affetmem üzerimdeki hakkı olmuştur." (Buhari 3238)

allah razı olsun kardeşim,
bu güzel hadisi şeriflerle amil olmayı nasib etsin...

bir hadis de ben yazayım;

"Allah, kulunun iyiliğini dileyince; kullarına hizmet ettirir" (ihya c.3 s.541)

"(İnkar edenler), Allah’ı bırakıp hiçbir şey yaratmayan ve zaten kendileri yaratılmış olan, üstelik kendilerine fayda ve zararları dokunmayan, öldürmeye, yaşatmaya ve ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen ilahlar edindiler." ( Furkan 3)


“Allah’a yemin olsun ki; Allah’ın, senin sebebinle bir kişiyi hidayete erdirmesi, senin için kırmızı -değerli- develerin sahibi olmaktan daha hayırlıdır”.(Müslim)

"Şüphesiz, karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu. Öteki ise kâfirdi. (Onları) göz bakışıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır." (Al-i İmran 13)

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i: "Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın" buyururken işittim.

(Buhârî, Vudû' 3; Müslim, Tahâret 35)

"Allah şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlar ile kalpleri katı olanlara bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar. Hiç şüphesiz ki o zalimler derin bir ayrılık içindedirler." ( Hac Suresi 53)

Ravi : Ebu Hureyre
Hadis : Resulullah (sa) şöyle buyurdular: "Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azab vardır: 1-Sahrada, fazla suyu bulunduğu halde ondan yolcuya vermeyen kimse, kıyamet günü Allah onun karşısına çıkıp: "Bugün ben de senden fazlımı (lütfumu) esirgiyorum, tıpkı senin (dünyada iken) kendi elinin eseri olmayan şeyin fazlasını esirgediğin gibi" der. 2-İkindi vaktinden sonra, bir mal satıp müşterisine Allah Teala`nın adını zikrederek bunu şu şu fiyatla almıştım diye yalandan yemin ederek, muhatabını inandıran ve bu suretle malını satan kimse. 3-Sırf dünyevi bir menfaat için bir imama biat eden kimse; öyle ki, dünyalıktan istediklerini verirse biatında sadıktır, vermezse sadık değildir." ( Buhari HadisNo : 5872 )

Allah razı olsun

"Kitab’ın indirilmesi mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafındandır.
(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz o Kitab’ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah’a has kılarak O’na kulluk et.
İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. Onu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez.
Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yarattıklarından dilediğini seçerdi. O bundan uzaktır, yücedir. O bir ve her şey üzerinde mutlak otorite sahibi olan Allah’tır.
Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki, o mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır."

Cenab-ı Hak bir hadis-i kudsîde şöyle buyuruyor:
“Şu kimseleri sevmek bana vacip oldu. (Şu kimseleri mutlaka severim): - Benim rızam için birbirlerini sevenler...
-Benim rızam için bir araya gelenler...
-Benim rızam için birbirlerini ziyaret edenler...
-Benim rızam için birbirlerine ikramda bulunanlar...”
“Cehennem, nefsî arzularla perdelenmiştir. Cennet ise, zorluklarla perdelenmiştir”. (Cehennem’e giden yol nefsî arzular, şehvetler ve zevklerle doludur. Cennet’e giden yol ise fedakârlıklar, zorluklar ve imtihanlarla doludur.)
“Yeryüzünde olanlara merhamet edin ki, gökyüzündeki (melekler) size merhamet etsin”.
“Sizden birinizin arzusu, benim getirdiğime -Kur’ana- uygun olmadıkça, gerçek mü’min olamaz.” (Buhari - Müslim)

Not Bir önceki sayfada yazdığım ayetler Zümer Suresi 1-5. ayetler


Hadis ve Sünnet

MollaCami.Com