Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Haccın İbretleri

HACCIN İBRETLERİ

Hac seferi, ahiret yolculuğuna benzer:

Bunda murat, Kabe'dir. Ahiret yolculuğundan maksat da, Kabe'nin sahibidir. Şu halde haccın hazırlık halleri ahiretin hazırlık hallerini hatırlatmalı; çoluk-çocuğa, hane halkına, ahbab-ü yarana veda ederken, son nefesteki ayrılığı düşünmeli, bütün dünya düşüncelerinden kesilip yola çıktığı gibi, ölüm hali de böyledir demeli.

Yol hazırlığı tedarik ederken, yolda, sahrada çekilecek eziyetleri göze aldığı gibi, daha uzun ve tehlikeli olan kıyamet sahrasını da düşünüp, o zamanki büyük ihtiyaca göre hazırlanmalı.
Çabuk bozulan azıklar işe yaramadığı gibi, riya karışan amellerin de ahirette işe yaramadığını bilmeli.

Vasıtaya bindiğinde, tabutu hatırlamalı. Çünkü ölüm yolculuğunda tabuta binilir.
"Belki de vasıtadan inmeden tabuta binme zamanı gelir" demeli. Bu yolculuğu, o yolculuğa azık yapmalı...
İhram giydiğinde ahiret yolcusunun elbisesi olan kefeni hatırlamalı...

Yolda uğradığı meşakkatlerde Münker-Nekir ve kabirdeki yılan ve akrepleri düşünmeli… Çünkü ölümden sonra, haşir gününe kadar, büyük geçit, uzun sahra oradadır.

Kılavuzsuz yolculuk kolay olmayıp, yolda belalara uğradığı gibi, "İbadetin kılavuzluğu da insanı kabirde belalardan kurtarır" demeli...
Yolda, sahrada evlad-ı iyalinden ayrılıp, yalnız kaldığı gibi, "Kabirde de böyle olacak" demeli...

"Lebbeyk" derken kıyamet günü hitab-ı izzetin azametini ve vereceği cevabı hatırlamalı... Hac yolunda harcadığı mal şüpheli iken LEBBEYK diyene "Elindekileri sahibine vermeden Lebbeyk demen kabul edilmez" denildiğini bilmeli...

Tavaf ve Sa'y edenler, kendilerini padişahtan lütuf bekleyen zavallılar gibi sarayın etrafını dolaşan, ihtiyaçlarını arz etmeğe fırsat kollayan, sarayın önündeki meydanda gidip-gelip kendilerine şefaatçı arayan veya padişahın gözüne takılıp da ihsan uman kimselere ve Safa-Merve arasını bu meydana benzetmeli...

Dünyanın dört bucağından gelen insanların Arafat'ta toplanıp, çeşitli dillerde dilek ve duada bulunmalarını, kıyamet gününün Arasat meydanında insanların toplanmasına benzetmeli...

"Kıyamet günü insanlar bir meydanda toplanır, herkes kendi nefsi ile meşgul olur, kabul veya reddedileceği hususunda büyük endişe duyar" demeli...

Şeytan taşlamak, kulluk vazifesini ifa ve İbrahim Halilullah'a benzemektir. "O, burada şeytanı taşlamıştı" demeli, bozuk bir düşünce gelirse onu şeytandan bilmeli, taş atıp belini kırmalı ve buna içten inanmalıdır.
Bu misaller insanın idraki nispetinde anlaşılır; ibadeti, suretten kurtulur ve hayat bulur. (Kimya-i Saadet)


Hac ve Umre

MollaCami.Com