Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Sanatçı Ekrem Düzgünoğlu: Ramazan’ın ruhuna uygun yaşamalıyız

Sanatçı Ekrem Düzgünoğlu: Ramazanın ruhuna uygun yaşamalıyız...

Yönetmen, aranjör, sanatçı gibi birçok vasfa sahip değerli Ekrem Düzgünoğlu ile Ramazan’a yönelik söyleşi yaptık. Bu vesile ile Ramazanınız mübarek olsun.

Ramazan ayı dünyanızda neyi ifade ediyor?
Sabretmeyi, halkla bütünleşmeyi ifade ediyor. Bu bir ay nefsimize hâkim olmayı öğreniyoruz.

İlk tuttuğunuz orucu, ilk sahurunuzu ya da teravih namazınızı hatırlıyor musunuz?

Ortaokul dönemlerimde başladım teravih namazına. Bizim apartmanın altında mescid vardı. Teravih namazını orada kılardık arkadaşlarla. Hiç unutmuyorum bir mimar ağabeyimiz vardı, İrfan Bey. O imam olurdu, biz de cemaat olup namaz kılardık.

Nasıl geçiyordu Ramazanlar küçüklüğünüzde?

Daha rahat geçiyordu diye hatırlıyorum. Çünkü erken iftar oluyordu, dışarıda oynuyorduk, zaman geçiyordu. Okula giderken de sabahçıydım. Erken kalkmak yoruyordu, ama iyi geçiyordu.

Ramazan’la ilgili unutamadığınız bir hatıranız var mı?

Aslında 60 yaşlarıma geldiğimde anılarım olacak gibime geliyor! Şimdiki anılarım çocuksu. Meselâ Ramazanda dışarda oynardık, ezan okununca herkes evine giderdi, mahallede kimse kalmazdı. Yemekten sonra, tv izledikten sonra, teravih namazına inerdik mescide. Namazda imam olan mimar “Âmen” diyordu. Arapça lâfzıyla söylüyormuş. Ben de “Âmen Hıristiyanlarındır, neden böyle diyor?” diye düşünürdüm. Hatta birgün herkesin ortasında “Neden âmen diyorsunuz?” diye sordum. “Hayır, âmen değil, âmin diyorum” dedi. Meğerse o âmin diyor, ben âmen anlıyormuşum.

Ramazanda sofranızdan eksik etmediğiniz bir yiyecek var mıdır?
Siyah zeytini severim. Eksik etmem.

Ramazan ayında yapılan sosyal faaliyetleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her Ramazan, bayram havasında olmalı. Bayrama bakıyoruz, günümüzde sönük geçiyor. Ramazanlar daha şaşaalı, neşeli geçiyor. Cıvıl cıvıl. Ramazanda yapılan festivaller, konserler çok güzel oluyor. Belediyelerin bu faaliyetleri insanları yakınlaştırıyor. Bayramlar ise sönük. İlk gün bayramlaşma oluyor, ama ikinci, üçüncü gün bitse de işimize baksak diyoruz. İnşaallah bundan sonraki bayramlar da Ramazandaki gibi neşeli geçer.

İnşaallah. Peki Ramazan ayının toplum üzerindeki etkileri hakkında neler söylersiniz?

Ramazan rahmet ayıdır. Sabır ayıdır. Trafikteki insanlar açlığın da etkisiyle, biraz daha çileli oluyorlar, sinirli oluyorlar. İnsanlar trafikte ne yaşanıyorsa işine ya da evine onu götürüyor. Stresi taşıyor. Eğer trafikte birbirimize biraz daha saygılı olursak güzel olur. Empati yapmalıyız. Biri bize yol verdiğinde mutlu oluruz. Biz de başkasına yol verirsek mutlu olur, o da başkasına yol verir. Ramazanda insanlara hakkaniyetli ve büyüklere saygı açısından özverili olmalıyız. Ramazanın ruhu bu. Bu ruha uygun davranmalıyız diye düşünüyorum.

Ramazan insanların yardımlaşması, yakınlaşması açısından da etkilidir. Belediyelerin yardımlar yapması, iftarlar vermesi çok güzel.

Ramazanın bu güzel atmosferi bütün seneye nasıl yayılabilir?

“On bir ay herşeyi yapayım, o bir ay beni Allah affetsin” demek olmaz. O bir ay nasılsak, hepimiz nefis taşıyoruz, ama en azından % 40’ını yaparsak herşey daha güzel olacaktır. O zaman aç kimse kalmaz, daha sabırlı olunur diye düşünüyorum. Ben saygıya çok önem veririm. İnşaallah Ramazan ayında daha saygılı bir toplum oluruz. Her insan dünyaya sevmeye gelmiştir.

Tamam sevemeyebiliriz, ama saygı duyalım birbirimize. Farklılıklara, inançlara, insanlara saygı duyalım. Hangi ırktan, toplumdan gelirse gelsin kişi, bizi ilgilendiren Allah’ın nuruyla yaşadığıdır. Saygı duymak gerek.

Teşekkür eder, hayırlı Ramazanlar dileriz Ekrem Bey.

Ben teşekkür ederim. Nezdinizde bütün Müslümanların Ramazanını tebrik ederim.



RÖPORTAJ:

ARZU KONAN - MERVE COŞKUN


Güncel Haberler

MollaCami.Com