Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Camii ile Kilise Arasında Kalmış Bir Ülke; TÜRKİYE

http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,15736.0.html

Sayın HASAN CELAL GÜZEL " Zerre kadar hoşlanmadığım İttihatçılar bile, başka milletlere karşı özür dilenecek hiçbir icraatta bulunmamışlardır.
Milletimle, tarihimle, medeniyetimle, atalarımla övünüyorum." demiş.

Güzel beyin zerre kadar hoşlanmadığı İttihatçılar değil mi zaten bütün bunlara çanak tutan.? İttihatçılar niçin özür dilesin ki onlar batının teşekkürrünü kazanan kimseler. Osmanlı mirası Türkiye yi öyle bir hale getirdiler ki insanlarımız Cumhuriyet Dönemi nde yazılan yeni tarihle ASİL TARİHLERİNİ unuttular. Osmanlı Devleti ni gençlerimiz barbar ve geri biliyorken çok normal değil mi Ermeniler den özür dilemeleri.? Osmanlı nın yılıkmasına vesile olan Jön Türkler Sabatay Sevi uşakları değil miydi?

18 Mart 1915 tarihindeki Çanakkale Zaferimizden sonra İngilizler yenilgilerinden dolayı Komutanlarına yükleniyorlar. Komutan içi su dolu bir havuza 3 tane balık atıyor. Ve oradaki insanlara yakalmalarını emrediyor. Kimse yakalıayamıyor. Sonra suyu kepçe ile boşaltmalarını söylüyor. Su bitince balıklar can çekişiyor ve yakalanabiliyor. Ne anlatmak istediğini anlayamadık değil mi.? Bakın kendisi ne yapmak istediğini,amaçlarının ne olması gerektiğini nasıl ifade etmiş;

" Ey İngiliz Ordusu, Müslümanlar İslam ve İman denizinde yüzen balık gibidirler. Bizde elimizle bu balığı yakalamaya çalışan yani savaş yoluyla bunları yenmeye çalışan ahmak balık avcılarına benziyoruz. Bundan ders alacağız.Aynı hataya düşmeyeceğiz.

Bundan sonra yapacağımız her şey Müslüman Türk ün İman ve İslam denizini kurutmak onları Ku'an'dan, İslam'dan ayırmak, Tarihlerine sövdürmek, ahlakalarını bozmak, namus duygularını zayıflatarak yıkmak...Kısaca onları adı Türk ve Müslüman ama kafası, aklı, ruhu ve yaşayışı İngiliz olan sürüler haline getirmek. Bu Kur'an Müslümanların elinden alınmadığı takdirde İngiliz İmparatorluğuna rahat yoktur."
Oradakiler düşmanı yok edecek büyük bir silahı keşfetmenin sevinciyle dağıldı....

Bu yaşanmış gerçekten çıkan hisse ne kadar acı ama dediğim gibi GERÇEK....

Çanakkale Zaferinden 94 yıl sonrasına yani bugünümüze, kendimize, gençliğimize, evlere, devlet dairelerine bir bakalım. İngilizlerden nerede farlıyız?

Radyo, Televizyon(Fitnevizyon), basın ve eğitim kurumları kime hizmet ediyor.Hangi amaca yönelip yayın yapıyorlar.

100 yıldır devletimizi gizli veya açık yollarla elinde tutan Mason Locaları, Batılılar hep aynı iğrenç silahın değişik örnekleri değil mi?

Bakın size bir örnek daha vereyim sevgili kardeşlerim;

Bir Yılbaşı Gecesi. Yeni senenin gelmesine birkaç saat kalmış. Herkes Kliselerde toplanmış büyük bir heyacanla geri sayım yapacakları saniyeleri bekliyor. En güzel kıyafetler giyilmiş süsülenilmiş, çam ağaçları süslenmiş, hayvan sevgisinden dolayı vejeteryan olan ve Kurban Bayramımızda Kurban kesen insanları cani atfeden bizim insanlarımız kesilmiş olan hindileri yiyecekleri anı zevkle beklemekte.... Ve işte şaşırtıcı ve yüz kızartıcı an....; kliselerden birinde bir başpapaz tarafından şöyle anons geliyor;

"Aziz Müslüman kardeşlerimiz, lütfen müsaade ediniz de Hristiyan kardeşlerimiz ön safa geçsinler..."

Şimdi de 1932 yılı Belçika ya bir ziyaret yapalım. Bütün dünyanın kalbi burada atıyor. Herkes juri üyelerinin kararını beklemede. Evet burada bir Dünya Güzeli Müsabakası var. Ve içlerinde bit Türk kızı KERİMAN HALİS... Sonuçlar ise biz Türk Milletinin lehine(!) oluyor. Keriman Halis Dünya Güzeli seçiliyor. Ve kutlama yapılıyor. Yapılan kutlama da söz alan bir juri üyesi şöyle söylüyor;

" Sayın juri üyeleri bugün Avrupa'nın ve Hristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir Dünya üzerinde hakimiyetini sürdüren İslamiyet artık bitmiştir. Elbette Amerika ve Rusya nın hakkını inkar edemeyiz. netice bu Hristiyanlığın zaferidir.

Bir zamanlar sokağa bile afes arkasından bakan Müslüman kadınlarının temsilcileri Türk güzeli Keriman Halis aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz onu kraliçe seçeceğiz, ondan daha güzeli varmış yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hristiyanlığın ve Avrupanın zaferini kutluyoruz.

Bir zamanlar Fransa da oynanan dansa müdahale eden Kanuni Sultan Süleyman ın torunu bedeniyle kendini bizlere beğendirmek istiyor. Bizde bize uyan bu kızı beğendik

Müslümanların geleceğinin böyle olması temennisiyle Türk güzelini Dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa nın zaferi için kaldırıyoruz...."


Bizler uyumuşuz ve hala uyumaktayız. Ne zaman bu uykudan uyanacağız. Medya da çıkan habelerin hepsi birer oyun. Ne zan büyüyeceğiz. Ne zaman Tarihimizi sahipleneceğiz... Ne zaman Özürdilemek yerine özür bekleyeceğiz...

Hepimiz Ermeni miyiz? Hepimiz Harant mıyız? Onlardan özür mü diliyoruz? Afferin milletime afferin herkese...

Aksiyon Dergisinin herhangi bir sayısında " Cami ile Klise Arasında Kalmış Bir Türkiye" başlıklı bir yazı dizisi var. Gerçekten Cami ile kilise arasında mı kaldık?

Rabbimiz bir Ayet-i Kerime sinde şöyle buyurmuş;

Bismillahirahmanirrahim

"Ey İman Edenler! Yahudileri ve Hristiyanları sakın dost edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o da onlardandır. Muhakkak ki Allah (CC), zalim bir kavme hidayet etmez."

muhabbetlerimle
Şeyma GENÇ


Güncel Haberler

MollaCami.Com