Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Istambul'a giderseniz..5 - Yuşa as'ın Kabr-i Şerifi -

Binlerce şükür iki kere ziyaret etme şerefine nail olduk,o uzun yol da
Bize ikisinde de rehberlik yapan ablama arabasıyla gezdiren yeğenlerime
Milyonlarca teşekkürler.
HZ yuŞA (as)
HZ yuŞA (as) bir tepede Anadolu yakasında ,Beykoz ilçesini geçtikten sonra ormanlık
Bir yol güzergahıyla BOĞAZ a nazır dünya cenneti bir tepede.
Kardeşlerime buranın dünya güzelliklerinden mi bahsetsem,manevi güzelliklerinden mi bahsetsem kelimeler le ifade etmem mümkin değil.
Her iki alemin güzellikleri de mevcut elhamdülillah.
HZ yuŞA as ın kabri yanında iki rekat namaz ve dua dan sonra,
BOĞAZIN muhteşem güzelliklerini seyrederek bu beldenin ulviyetini küçük aklımızca
Muhasebe etmeye çalıştık.
Neticede buraların mukaddes topraklar olduğuna inandık elhamdülillah.
Hani bilenler bilir,Macar gelinimizi de götürdük
Hidayet ALLAH cc tan.
O tepeden aşağı inerken kıvrım kıvrım yollardan,yine Güzellikler yeşillikler,
Istambul her halinle güzelsin.
Gidenler unutmayın ihvanınızı.

Yuşa A.s
İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerdenç Mûsâ aleyhisselâmdan sonra gönderilmiş olup Mûsâ aleyhisselâmın yeğeni veya vekiliydi. İsmi Yûşâ olup, Hıristiyanlar Yeşû diyorlar. Yûsuf aleyhisselâmın neslinden gelen Nûn'un oğludur. Annesi Mûsâ aleyhisselâmın kızkardeşidir. Yûşâ aleyhisselâm Mûsâ aleyhisselâma bildirilen dinin esaslarını insanlara tebliğ etti. Mısır'da doğan Yûşâ aleyhisselâm, Mûsâ aleyhisselâmın husûsi talebesi, hâlis hizmet görücüsü ve en yakın dostlarındandı. Mûsâ aleyhisselâm Firavun'un zulmü üzerine Allahü teâlânın emriyle kendine inanan ve tâbi olanlarla birlikte Mısır'dan Tih sahrasına hicret ederken Yûşâ aleyhisselâm da onunla beraber bulundu. Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâmla görüşmek üzere çıktığı yolculukta onunla berâber bulundu. Mûsâ aleyhisselâm Hızır aleyhisselâmla karşılaşınca Yûşâ aleyhisselâm geriye döndü. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâmın kavmine Arz-ı Mev'ûdu (Filistin ve Şam bölgesini) ihsân edeceğini bildirdi. Fakat isrâiloğulları o beldelerde zâlim ve zorba bir kavim olan Amâlikalıların bulunduğunu ileri sürerek gitmek istemediler. Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma vahyedip: ''Ey Mûsâ! Ben burayı sizin için memleket ve yerleşme yeri olarak yazdım; takdir ettim. Oraya git ve düşmanlardan kim varsa onlarla harp et. Zirâ onlara karşı sizin yardımcınız benim. Kavminden her koldan bir temsilci (nakib) seç al. Onlar vefâkar ve itâatkar olsunlar.'' buyurdu. Bunun üzerine Mûsâ aleyhisselâm her bir koldan iyi haber toplayan, sözünde sâdık ve vefâkar birer temsilci seçti. Bunları Eriha şehri ve ahâlisi hakkında bilgi toplamak için gönderdi. Aralarında Yûşâ bin Nûn'un da bulunduğu haber toplamakla vâzifeli kimseler Eriha'ya gittiler. O belde ahâlisinin iri cüsseli, çok kuvvetli ve kalabalık olduğunu görünce korktular. Geriye dönüp kavimlerine gördüklerini anlatarak onların harbe gitmelerine mâni oldular. Mûsâ aleyhisselâmın kavmi, gelen temsilcilerin anlattıklarını dinleyip harp etmekten vaz geçtiler. İçlerine korku düşüp, feryâda başladılar: ''Keşke Mısır'da ölseydik. Yâhut burada ölsek de, Allah bizi o zâlimlerin memleketine sokmasa, yoksa hanımlarımız, çocuklarımız ve mallarımız ganimet olarak kalacak.'' dediler. Temsilciler içinde bulunan, Allahü teâlânın kendilerinden ''İsmet ve tevfik'' ile haber verdiği Yûşâ bin Nûn ile Kâlib bin Yuknâ ise kavimlerine gelip, Eriha beldesi ahâlisinin kötü hallerinden bahsetmediler. Diğer kabilelerden o belde ahâlisi hakkındaki haberleri duyanlara ise korkulacak birşey olmadığını, Allahü teâlânın yardım ve inâyetiyle Eriha'nın fethedileceğini bildirip, Mûsâ aleyhisselâma yardımcı olmaya çalıştılar. Onlara dediler ki:

Ey İsrâiloğulları! Cebbarların (zâlimlerin) şehrinin kapısından hemen girin (onların vücutlarının büyüklüğünden korkmayın. Biz onları gidip gördük ve öğrendşk. Onların bedenleri büyük ve kuvvetli fakat kalpleri zayıftır. Sizinle harp etmeye rûhi mentânetleri yoktur.) Bir defâ kapıdan girdiniz mi ( Allahü teâlânın vâd ettiği yardımın size gelmesiyle) elbette siz gâliblerden olursunuz. Siz gerçekten inanan, Allahü teâlânın vâdini tasdik eden kimseler iseniz, (Allahü teâlânın kudretine, size yardım edeceği hakkındaki vâdine, Mûsâ aleyhisselâmın peygamber olduğuna inanıyor, imân ediyorsanız, düşmanların boy ve cüsselerine bakarak aldanmayınız. Onlardan korkmayınız. Size ilâhi yardımın geleceği husûsunda ve bütün her hâlinizde) Allahü teâlâya tevekkül ediniz. ( O'na itimad ediniz. Yanlız o'na güveniniz ve cihâddan geri durmayınız.) (Mâide sûresi: 23). Fakat İsrâiloğulları onların söylediklerine inanmadılar ve Mûsâ aleyhisselâmın nasihatlerine uymadılar. Yûşâ bin Nûn ve Kâlib bin Yuknâ aleyhisselâm taş ve sopalarla öldürmek istediler. İsrâiloğulları Yûşâ bin Nûn ve Kâlib bin Yuknâ'yı taşlayıp, Mûsâ aleyhisselâma karşı gelerek Allahü teâlâ isyân edince Mûsâ aleyhisselâm üzüldü. Allahü teâlâ isrâiloğullarını kırk sene müddetle Ary-ı Mev'ûd denilen bölgeye girmelerini haram kıldığını bildirdi. ''Biz harbe gitmeyiz'' diyerek isyân eden kimseler kırk sene müddetle Tih sahrasında şaşkın bir hâlde dolaştılar. Kırk sene içinde öldüler. Kırk senenin sonuna doğru Hârûn aleyhisselâm vefât etti. Mûsâ aleyhisselâm vefât ederken yerine Yûşâ aleyhisselâmı halife bıraktı. Allahü teâlâ Yûşâ aleyhisselâmı da İsrâiloğullarına peygamber olarak vazifelendirdi. Bu sırada Mûsâ aleyhisselâma karşı çıkıp; ''Biz harbe gitmeyiz'' diyen kimseler ölmüş, onların yerlerine oğulları ve torunları çoğalmıştı. Allahü teâlâ Yûşâ aleyhisselâma isrâiloğullarını toplayıp Tşh sahrasından çıkarmasını ve Arz-ı Mev'ûd denilen bölgeye gidip cebbârlarla (zâlimlerle) harp etmesini emretti. Yûşâ aleyhisselâm İsrâiloğullarını toplayarak Eriha şehrini kuşattı. Kuşatma altı ay sürdü. Nihâyet bir cumâ günü akşam üzeri mûcizeler göstererek şehri fethetti. Yûşâ aleyhisselâm ve o'na inananlar Eriha'yı fethettikten sonra İlyâ (Eyliyâ) şehrini de aldılar. Bu şehrin Yûşâ aleyhisselâm tarafından fethedildiğini duyan çevre şehirlerin hükümdarlarından beşi bir araya gelip İsrâiloğullarıyla topluca savaşa girdiler. Sonunda hepsi de yenilerek hezimete uğradılar.

Yûşâ aleyhisselâm Eriha ve İlyâ şehirlerini ve civârını fethettikten sonra Belka şehri üzerine yürüdü. Belka şehrini de fethedip, Belâk adındaki hükümdarını ve İsm-i A'zam duâsını bildiği halde Yûşâ aleyhisselâmın ordusuna karşı bedduâ etmeye teşebbüs eden, fakat ibret için dili göğsü üzerine sarkık kalan Bel'âm bin Bâûrâ'yı öldürdü. böylece Belka şehride fethedilmiş oldu. Eriha, İlyâ ve Belka şehirlerinin fethedilmesinden sonra Arz-ı Mev'ûd diye bilinen Filistin ve Şam diyarı da peyderpey İsrâiloğullarının eline geçti. Fetihler yedi sene devâm edip Kudüs şehri de Yûşâ aleyhisselâm ve ona inananlar tarafından fethedildi. Bu bölgedeki diğer şehirleri de fetheden Yûşâ aleyhisselâm batıda beş şehre gidip orayıda düşmanlardan aldı. Daha sonra Şam diyârına giderek orada yerleşmiş otuz bir hükümdarlığın beldelerini zaptetti. Putperest ve Allahü teâlâya isyân eden hükümdarları öldürtüp memleketlerini İsrâiloğulları arasında taksim etti. İsrâiloğullarını Arz-ı Mev'ûd'a yerleştiren Yûşâ aleyhisselâm, onlara Mûsâ aleyhisselâma nâzil olan Tevrât'ı okudu ve hükümlerini açıkladı. Onların Allahü teâlâya imân ve ibâdet üzere kalmalarına çalıştı. Yûşâ aleyhisselâm, Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından sonra yirmi yedi yıl insanlara Allahü teâlânın emirlerini bildirdi. Ömrünün sonuna doğru hastalandı. Yerine Kâlin bin Yuknâ'yı halife tâyin etti. Yüz yirmi yedi yaşında vefât etti. Kabrinin Nablûs veya Haleb yakınındaki Mearre şehrinde olduğu rivâyet edilir. Yûşâ aleyhisselâm İstanbul'a hiç gelmedi. Beykoz Tepesinde ziyâret edilmekte olan kabrin Yûşâ peygambere âit olduğu söyleniyorsa da târihi bilgilere uygun değildir. Bu bir veli veyâ havârilerden birine âit olabilir. Böyle ise yine kıymetlidir. Kabrin Yûşâ peygambere âit olup olmadığını kesin olarak söylemek uygun değildir. Yûşâ aleyhisselâm karayağız, orta boylu, güzel yüzlü, iri gözlü, yassı göğüslü bir görünüşe sahipti. Yüzünün güzelliği Yûsuf aleyhisselâma çok benzerdi. Cesûr, kahraman, yiğit, harp taktik ve tekniğinde mahâret sâhibiydi. Mûsâ aleyhisselâma gönderilen Tevrât'ın hükümleriyle amel edip, insanlara tebliğ etmekle vazifelendirilmişti. Tefsir âlimleri Mâide sûresi 23. âyetinde bildirilen Allahü teâlâya imân edip, o'ndan korkanlardan iki kimseden birisinin ve Kehf sûresi 60- 65. âyetlerinde bildirilen Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâmla görüşmek üzere yolculuk ettiği sırada yanında bulunan gencin Yûşâ aleyhisselâm olduğunu bildirmişlerdir.

Mucizeleri:

1- Yûşâ aleyhisselâm, Eriha'yı fethetmek üzere İsrâiloğullarını topladı. Yolculuk esnâsında Şeria (Ürdün) Nehrinin suları çok olduğu için geçemediler. Nehrin üzerinde köprü de yoktu. Yûşâ aleyhisselâm duâ edince Şeria Nehrinden bir yol açıldı. İsrâiloğulları o yoldan geçtikten sonra sular tekrar eskisi gibi akmaya devâm etti.
2- Bir şehrin fethi esnâsında kuşatma uzun sürmüştü. Bütün çalışmalara rağmen surlarda gedik açılmamıştı. Yûşâ aleyhisselâm duâ etti. Allahü teâlânın kudretiyle yer sarsılıp kalenin surları yıkıldı. Yûşâ aleyhisselâm ve ona inananlar şehre girip fethettiler.
3-Yûşâ aleyhisselâm Kudüs şehrini fethetmek için muhâsara etti. Bir cumâ günü akşam üzeri güneş batarken, güneşin bir müddet daha batmaması için Allahü teâlâya yalvardı: ''Ey Allah'ım! Güneşi geri al!'' diye duâ etti. Allahü teâlânın emri ve takdiri ile batmak üzere olan güneş yükseldi. Bir müddet daha gündüz devâm edip Kudüs fethedildikten sonra battı.

Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde bildirdiği hadis-i şerifte; ''Güneş hiçbir kimse için batmaktan alıkonulmaz. Ancak Beyt-i Mukaddesi fethetmek için gittiği gecelerden birinde Yûşâ aleyhisselâm için batmaktan alıkonuldu.'' buyuruldu

Hz.Yuşa (A.S.) (Kutsal topraklar) kıssası




Hz.Yuşa (A.S.) Hz. Musa'nın öldüğünü söylesede
İsrailoğulları ona inanmadılar
Onu sen öldürdün diye üzerine çullandılar
Sıkıştırdılar, onu öldürmek istediler
Hz.Yuşa (A.S.) İsrailoğularından üç gün mehil istedi
Bunu kabul ettiler ve yanına muhafız koydular
Üç gün muhafızları ile İsrailoğularından ileri gelenler
Gördükleri rüya ile Hz. Musa'yı öldürmediğini anladılar
Ve Hz.Yuşa (A.S.) serbest bıraktılar
Böylece israiloğuları Allah tarafından peygamberlik verilen
Hz.Yuşa (A.S.) tabi oldular

Filistinde oturan çeşitli milletler
Hz.Yuşa (A.S.) ve İsrailoğularından oluşan ordudan tedirgindi
Kutsal toprakları yabancılardan temizlemek istiyordu Hz.Yuşa (A.S.)
Hz.Yuşa (A.S.) ordusuyla filistin üzerine yürüdü

Filistinliler büyücülerinden olan Belam'a başvurdular
Çok çirkin bir adamdı belam
Ona Haşa Hz.Yuşa (A.S.) beddua et dediler
O korktu Hz.Yuşa (A.S.) Allahın peygamberi dedi
Büyücü belam'a çok ısrar ettiler, oda kabul etti sonunda

Büyücü belam eşşeğine binerek yola çıktı
Bindiği eşek yürümüyor ikide bir çöküyordu
Büyücü belam eşeği dövüp kaldıryordu, çöktüğü yerden
Üçüncü dövüşünde eşek
Allahın izniyle dile gelip
Ey büyücü belam nereye gidiyorsun
Meleklerin yolumu kestiğini görmüyormusun
Lakin büyücü belam buna aldırmadı
Eşeği yeniden dövdü büyücü belam
Yola devam etmesi için ileriye doğru sürdü

Nihayet hushan dağına geldiler
Buradan israil ordusu gözüküyordu
Büyücü belam beddua etmeye başladı
Lakin Cenab-ı Hak onun dilini
Filistililer aleyhine çevirdi
Onlar bu hali görünce
Büyücü belam'a farkındamısın
Bedduayı bize
Hayır ve duayı onlara etmektesin dediler
Büyücü belam elimde değil dedi
Dilime hakim olamıyorum dedi
Büyücü belam filistinlilere
O halde hileye başvuralım dedi
Şimdi engüzel kızlardan bir kısmını
Alış-veriş için İsrail ordusuna gönderdi
Onlardan birisi bu kadınlara yaklaşırsa
O kadın, ona engel olmasın
Böyle bir şey olursa
İsrail ordusu yok olur dedi
Ey filistililer kurtulursunuz dedi büyücü belam
Filistililerin gönderdiği kabile reislerinden sur'un kızı kesbi
Çok güzel ve oynak bir kızdı
İsrail boyu başkanlarından zümri onu gördü beğendi
Hz.Yuşa (A.S.) 'ın yasaklamasına karşın
Kesbi adlı kızla israil boyu başkanı zümri beraber oldu
Bunun üzerine finbas adlı bahadır
İsrail boyu başkanı zümri'nin çadırına girip onu öldürdü
Finbas Yarabbi biz senin yasaklarını tutmuyoruz
Bizi affet diye dua etti
Bunun üzerine Allahın peygamberi Hz.Yuşa (A.S.)
Ellerini açtı Rabbine dua etti
O kente veba salgını vardı, o anda durdu
İsrailoğulları Hz.Yuşa (A.S.) 'ın Allah'a bu gönülden duası ile kurtuldular

Hz.Yuşa (A.S.) o anda
İsrailoğullarının başına geçerek savaşa karar kıldı
Hz.Yuşa (A.S.) ve ordusu harekete geçti
Filistililere karşı hücum etti
Savaş başladı, akşama kadar devam etti
Ertesi gün cumartesi idi
İsrailoğulları için Allahın emri ile istiharat günüydü
Hz.Yuşa (A.S.) Allah'a dua ederek
Günün uzatılması için Allahü Tealaya yalvardı
Hz.Yuşa (A.S.) güneşe sende, bende Allaha itaat edenlerdeniz dedi
Sonra Yarabbi güneşi geri döndür diye yalvardı
Nihayet Rabbi duasını kabul etti
Güneşi geri döndürdü gün uzadı
Ve israiloğulları galip geldi
Düşman filistin ordusu tamamen yok edildi

Hz.Yuşa (A.S.) zaferden sonra israiloğullarını topladı
Bütün ganimetlerin Allah'a kurban edilmesini istedi
Bunun üzerine ele geçen değerli eşyalar yakıldı
Bunların arasında filistinlilerin çeşitli putlarıda vardı
Hz.Yuşa (A.S.) emriyle ürdün nehri aşılarak
Kutsal yurda ayak basıldı
Sonra Beytil Maklis şehri muhasara edildi
Filistinliler yurtlarının kapısı olan bu yerde çok direndiler
Bu tam altı ay sürdü
Yedinci ayın başında Hz.Yuşa (A.S.)
İsrailoğullarını toplayarak
Bu şehrin surları çok sağlam
Bizim elimizde bunu yıkacak güç yok
Ancak Cenab-ı Hakkın gücüyle bu gücü yeneriz
Birazdan ben elimdeki boruya üfleyeceğim
Sizde bir ağızdan Ya Allah diye haykıracaksınız
Umarım bu sayede Allah bize yardım eder
İsrailoğulları kale surlarının etrafına dizildiler
Bu sırada israil ordusu altıyüz bin kişiden fazlaydı
Hz.Yuşa (A.S.) boynuzdan yapılmış borusunu havaya kaldırdı
Yarabbi beni milletime ve düşmanlarıma karşı mahcup etme diye dua etti
Sonra boynuzdan yapılmış boruya üfledi
Ve israiloğulları hep bir ağızdan Allah diye bağırdılar
Şehrin surları bi anda yerle bir oldu
İsrail ordusu şehre girdi ve ele geçirdi
Şehri yağmaladı, yaktı, yıktı
Hz.Yuşa (A.S.) 'ın emriyle
Değerli hazineler, eşyalar devlet hazinesi olarak ayrıldı
Daha sonra kutsal topraklar
Hz.Yuşa (A.S.) tarafından tamamen ele geçirildi

Hz.Yuşa (A.S.) Hz. Musa peygamberin vefatından sonra teslim aldığı
Hz. Yusuf(A.S.) naşını saklayan mermer sandukayı beraberinde getirmişti
O sandukayı
Hz. Yusuf(A.S.) kardeşlerinin kendisini köle olarak sattığı yere defnetti
Sonra her tarafa memurlar gönderdi
Kutsal topraklar Hz.Yuşa (A.S.) 'ın kontrolündeydi artık
Yirmi sekiz yıl süreyle İsrailoğularını yönetti Hz.Yuşa (A.S.)

Nihayet o da Rabbine kavuştu
İslam ne güzeldi
Serdar islama koştu
Allah'ı tanıdı çoştu

MESUT NCL-1506

yukardaki ilk resim KABRİDİR..buradan boğaz güzelliği

.Burası kabri

Rabbim şefaatlerini nasip buyursun...
emeğinize sağlık kardeşim...

amin ,amin amin..

bizde gittik gördük elhamdülillah.. rabbim tekrarını nasip eylesin gitmeyen kardeşlerimize gidip görmek nasip etsin..

mevlam şefaatlerinden mahrum etmesin..


bizde gittik gördük elhamdülillah.. rabbim tekrarını nasip eylesin gitmeyen kardeşlerimize gidip görmek nasip etsin..

mevlam şefaatlerinden mahrum etmesin..amin kardeşi

hz.allah razi olsun o manevi hazzı bize tekrar tattırdınız
gitmeyen kardeşlerimize tavsiyemizdir hemen gitmeleri hz allah şefaatlarına cümlemizi mazhar buyursun amin

amin.inşaallah

mevlam bizlerede gidip görebilmeyi
istifade edebilmeyi nasip etsin


mevlam bizlerede gidip görebilmeyi
istifade edebilmeyi nasip etsin
.amin.bizede tekrarını.

[IMG]http://img49.imageshack.us/img49/9012/16092006001sp9.jpg[/img]
[IMG]http://img49.imageshack.us/img49/16092006001sp9.jpg/1/w1280.png[/img]
[IMG]http://img150.imageshack.us/img150/305/16092006002rj5.jpg[/img]
[IMG]http://img150.imageshack.us/img150/16092006002rj5.jpg/1/w1280.png[/img]
gerçekten cok güzel biyer
gün batışını izledikten sonra aksam namazını kıldıktan sonra dönüş yapmanızı tavsıye ederım. :)
bu balkonda güneşin batısnı izlemekde ayrı bi güzellik :)


Gezi & Seyehat

MollaCami.Com