Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Eşim ve Annem ile birlikte oturuyoruz lütfen yardım.

Öncelikle selamlar

benim sıkıntım şöyle eşim ile 3 sene oldu evleneli babam vefat etmişti ve annem ile beraber oturmaya karar verdik, 2 ablam ve 1 abim var onların hepsi evli ayrı evlerde oturuyorlar, bizde babamdan kalma evde oturmaya başladık fakat evlendikden 2 3 ay sonra sorunlar çıkmaya başladı eşim eve gelen misafirleri istemiyor ablalarımın çocuklarını komşuların gelmesini falan istemiyor bununla beraber sürekli benimle didişiyordu, 1 kızımız oldu suan 2 yaşına gelmek üzere annem sürekli evdede değil yılın yarısını memlekette geçiriyor yarısını bizimle, fakat yine annem gelir gelmez eşim suratını astı ve bu evde oturmak istemediği söyledi, annem ona karşı çok iyi gerçekten bu zamana kadar o kadar kavga çıkardı ayrılma noktalarına gelindi annem hep sineeye çekerek eşimi eve getirmeye ikna etti. fakat bizimki tüyden nem kapıyor ve kavga çıkarıyor artık sabrım kalmadı dayanamıyorum bunlara ne yapmalıyım ne önerirsiniz ? Ayrı eve çıksak ben eşimden hiç emin değilim çünkü apar topar bizden habersiz evi terkettiğide oldu ona güvenemiyorum eften püften sebeplerden benimle sürekli kavga ediyor. psikologada götürmeye ikna edemiyoruz sorunun bizde olduğunu düşünüyor. Ailede her konuşulanı herşeyi kendi üzerine alınıp birşey çıkartmaya çalışlıyor halbuki ona kasten yapılan birşey yok ortada. neyse uzatmayayım olay kısaca böyle fikirlerinizi bekliyorum saygılar..

Allah yardımcınız olsun kardeşim,

- Acırsan acınacak duruma düşersin
- İyilikten maraz doğar

bunları unutma.

Anneni yok sayamazsın. başından atamaz savamazsın. evlenecek kişi bunları düşünmesi lazım.

* * *

Eşinizi analiz ediniz. size, ailenize ve misafirlerinize olan tavırları ile kendi ailesi ve kendi çevresine olan tavırları ile aynı mı değil mi diye gözlemleyiniz. Eşinizin ailesini gözlemleyiniz. Kardeşlerinin aile hayatlarını sessizce izleyiniz. Onların yaşantılarına hayat şartlarına bakınız. Eşinizin geçmişteki arkadaşlarının yaşam şekillerini, örnek aldığı kişilerin yaşamlarını inceliyiz.

Hayallerini, beklentilerini, yaptıklarını ve yapabileceklerini değerlendiriniz. Çocukluğunu dinleyin.. ve kendi çocuğuna olan davranışlarını gözlemleyin

* * *

Öncelikle iyi bir istihbarat ve bilgi toplayınız. elde edeceğiniz bilgiler sizin karar vermenizde çok etkili olacaktır.

Ya karakteri öyle, ya da evlilikten ve eşinden beklediklerini ulaşamamanın intikamını sizden alıyor olabilir. Normal bir insan yapacağı şeyler değil bunlar

bu kadar analiz ve araştırma sonrası Eğer mücadele edip düzeltebileceğinize inanıyorsanız mücadele ediniz. Yok zaten bitmişse herşey. bir çıkış yolu yoksa ayrılma seçeneğini değerlendirin. Yüzüne söylemenize gerek yok direk mahkemeye başvurunuz...

Kişi değişmek istemedikce Allah onu değiştirmez..

değişimi önce eşiniz istemeli

Allah yardımcınız olsun kardeşim,

- Acırsan acınacak duruma düşersin
- İyilikten maraz doğar

bunları unutma.

Anneni yok sayamazsın. başından atamaz savamazsın. evlenecek kişi bunları düşünmesi lazım.

* * *

Eşinizi analiz ediniz. size, ailenize ve misafirlerinize olan tavırları ile kendi ailesi ve kendi çevresine olan tavırları ile aynı mı değil mi diye gözlemleyiniz. Eşinizin ailesini gözlemleyiniz. Kardeşlerinin aile hayatlarını sessizce izleyiniz. Onların yaşantılarına hayat şartlarına bakınız. Eşinizin geçmişteki arkadaşlarının yaşam şekillerini, örnek aldığı kişilerin yaşamlarını inceliyiz.

Hayallerini, beklentilerini, yaptıklarını ve yapabileceklerini değerlendiriniz. Çocukluğunu dinleyin.. ve kendi çocuğuna olan davranışlarını gözlemleyin

* * *

Öncelikle iyi bir istihbarat ve bilgi toplayınız. elde edeceğiniz bilgiler sizin karar vermenizde çok etkili olacaktır.

Ya karakteri öyle, ya da evlilikten ve eşinden beklediklerini ulaşamamanın intikamını sizden alıyor olabilir. Normal bir insan yapacağı şeyler değil bunlar

bu kadar analiz ve araştırma sonrası Eğer mücadele edip düzeltebileceğinize inanıyorsanız mücadele ediniz. Yok zaten bitmişse herşey. bir çıkış yolu yoksa ayrılma seçeneğini değerlendirin. Yüzüne söylemenize gerek yok direk mahkemeye başvurunuz...

Kişi değişmek istemedikce Allah onu değiştirmez..

değişimi önce eşiniz istemeli


yorumunuz ilginiz ve alakanız için teşekkür ederim,
Eşim kendi ailesine tabiyki böyle davranmıyor fakat şöyle bir durum var onun ailesi dağılmış bir aile annesi ve babası 12 yaşında iken ayrılmış eşim kendinden 4 yaş ve 8 yaş küçük olan 2 kardeşine bakmış (anneannesi ve dedesi ile) pek akrabaları yok yani yıkık bir ailede geçirmiş gençliğini dedeside baskın bir adam kimsele görüştürmemiş bunları konu komşu pek tanıdıkları yok yani benim ailem ise çok geniş ve birbirine bağlı ben evlenmeden önce bunuda düşünmüştüm ona iyi geleceğini bir ailesi olunca onun içinde çok iyi olacağını düşünmüştüm fakat yanılmışım çok hırçın ve geçimsiz biri oldu ne yazıkki.

öncelikle Allah yardımcınız olsun ben evli değilim ama ablalarım var evli olan yazdıklarınızı okudum
herkesin yaşam tarzı beklentileri farklıdır ben de bu konu üzerine bir tavsiyede bulunmak istedim
siz eğer ailenizin yanında ona olan davranışlarınız değişiyorsa ilgisiz bırakıyorsanız bu da eşinizi hırçınlaştırır
anneniz ve diğer akrabalarınızın yanında eşinize nasıl davranıyorsunuz bunu da bir analiz edin
bir de eve gelen misafirlere eşiniz hizmet ediyor belki bunda zorlanıyordur onu da düşünerek öyle davranıyor musunuz ?

Bir söz vardır, davul dengi dengine çalar diye

Zengin-fakir
Varlıklı-varlıksız
Asgari ücretle yaşayan- daha yüksek ücretlerde yaşayan
okumuş-okumamış
diplomalı-diplomasız
dindar-dinden uzak
soylu - soysuz

güzel-çirkin
çevresi olan - çevresi olmayan

mutlu yuvası olan - mutsuz yuvası olan

anne-baba sevgine doymuş - doymamış

kültürlü-kültürsüz

x kütürlü - y kültürlü

vs. vs.

bunlar uzar gider.

maddi olarak sıkıntı bir aileden evlenirsiniz sanırsınız ki, zorluğu bilir, zor günleri bilir , zor günlerde ailesine sahip çıkar, iyi günlerde şükretmeyi bilir.. fakat sen iyi bir hayat sunarsın o kişi nankörleşir. kerameti kendisinden sanır.. sahip olduklarının kıymetini bilemez. vs. vs.

aynı şekilde mutsuz bir yuvadan alırsın.. mutlu olsun dersin, huzurlu olsun dersin, o da hak ediyor dersin ancak başı döner, sahip olduğunun şükrünü bilemez.. nasıl davranacağını bilemez. hatta ailinizn mutluluğuna bile kıskanır.. ya da içinde birikmiş çocukluğundan kalan öfkeyi bu şekilde atıp kendini kandırmaya çalışır

ya da farklı bir kültürden evlenirsin, senin kültürüne sahip çıkamaz. saygı duyamaz.

horoz ölür gözü çöplükte kalır demişler.

ya da bülbülü altın kafese koymuşlar illa memleketim dermiş.

insanlar farkına varmadan alıştıkları gibi yaşamak isterler. bilinç altı olaylarıdır. kendisi bile neden böyle yaptığını anlayamaz. yeni hayatını da terk edemez. eskisini de bırakamaz. ikisi arasında bir dönem bocalarlar. istanbula gelip gecekondu hayatı yaşamak gibidir. ne istanbullu olabilir ne de geldiği yerin yaşam biçimini bırakabilir..

bir ara yaşam içindedir. gel gitler içindedir. ne eski hayatına dönmek ister, ne de yenisi kabul eder.

Nasıl ki para için "sonradan görme" tabiri varsa aslında mutluluklar için de vardır.. bazen mutluluklarda da sonradan görmeler olabilir.

eğer sizden ve ailenizden kaynaklı hatalar yoksa, alışması zaman isteyebilir.

unutmayın siz kendiniz tercih ettiniz.. denginiz olanı değil farklı bir aile yapısından birini seçtiniz. kararlarınızda bu noktayı da göz önünde tutunuz derim

Bir söz vardır, davul dengi dengine çalar diye

Zengin-fakir
Varlıklı-varlıksız
Asgari ücretle yaşayan- daha yüksek ücretlerde yaşayan
okumuş-okumamış
diplomalı-diplomasız
dindar-dinden uzak
soylu - soysuz

güzel-çirkin
çevresi olan - çevresi olmayan

mutlu yuvası olan - mutsuz yuvası olan

anne-baba sevgine doymuş - doymamış

kültürlü-kültürsüz

x kütürlü - y kültürlü

vs. vs.





acaba bunlar doğru mu davul dengi olmadan da olmaz mı?
olgun insanlar birbirini her ne koşulda olursa olsun mutlu etmez mi?

Geniş bir ailede gelin olmak yürek ister. Özel zamanları olmaz insanın. Gününü planlayamaz, çocuğuna istediğini yediremez, edebini istediği gibi yapamaz. Ben hatırlıyorum da kızım küçüktü, beraber kalmıştık bir dönem. Çok iyi biri olmasına rağmen kayın validem her yemekten önce ona bisküvi, gofret vs. veriyordu. Bunu yaptığında yemek yemediğini söylediğim halde her yemekten önce sessizce vermeye devam ediyordu. Tabi bu gibi durumlar usul usul devam eder. İnsan sabreder en sonunda alakasız bir şey için huysuzluk edip haklıyken haksız duruma düşülür. Sahre kardeşimizin yazdıkları da dikkate değer. Şunu da unutmamak lazım: bir yuva kolay kurulmaz. Öyle hemen boşanmayı düşünürsek pişman olabiliriz. Bir evliliğe en az beş sene zaman tanımak lazım. Otursun, herkes birbirine alışsın diye. Hem belki eşiniz daha çok gençtir, zamanla düşünceleri ve davranışları değişecektir. Allah yardımcınız olsun.

Öncelikle Allah kolaylık versin kardeşim

Evliliklerde sorunlara tek taraftan bakmak sorunu tek kişide aramak asıl sorunun kaynagıdır..Anne ile eş arasında kalmak erkek için en zor durumlardan biridir..eş ve anne arasında kalan erkeğe çok iş düşüyor..aradaki dengeyi bozmak yada herşeyi dengelemek yine erkeğin elindedir bu güce sahiptir...Doğru strateji doğru adımlarla 2 tarafıda gayet rahat ve sorunsuz idare edebilirsiniz..ufak tefek pürüzler mutlaka olacaktır

herşeyden önce babanız olmadığı için annenize sahip çıkmalısınız tabiki bu sizin vazifeniz ..bu konuyu eşinizle tabi bakacaksın şeklinde emri vaki değil tatlı dille konuşunuz..aile ortamında yetişmemiş bir insan, aile nin anne babanın değerini bilemeyebilir anlaması için tatlı dille ve sabırla konuşun..sizin kendinizden önce düşünmeniz gereken bir evladınız var..eşinizin dağınık bir aileden geldiğini söylüyorsunuz.. anne baba ayrı yetiştiğini ve bu huysuzlugunun ondan kaynaklandığını ,temelinde anne babanın birlikte oldugu mutlu bir yuvada yetişmediğinden olduğunu söylüyorsunuz..peki sizin kızınız nasıl olacak büyüdüğünde? eşinize kızıp yıktığınız yuvanın çöküntüleri altında kalan kim olacak? tabi ki kızınız olacak..emilipınar kardeşim güzel anlatmış bende ilaveler yapmak isterim

Eşinizi direk yargılamak suçlamak yada yadırgamak yerine önce ne istediğini öğrenin..sorunu nedir nelerden şikayetçi bunları sabırla dinleyin..önünüze sundugu gerekçeleri yargılayarak değil anlamaya çalışarak sözünü sürekli kesmeden dinleyin..onun gerekçeleri size basit yada anlamsız gelebilir ama bu sözünü kesmeniz yada hemen yadırgama hakkını vermez size..
Empati kurup eşinizi anlamaya çalışırsanız ozaman daha sabırlı daha anlayışlı ve daha doğrucu çözümler bulabilirsiniz..herşeyden önce eşiniz onu anlamaya çalıştığınız için oda sizi anlamak ve sizin gerekçelerinizi dinlemek için çaba sarfedecektir..iki tarafta ben haklıyım benim gerekçem daha üstün moduna geçerse ,iletişim olmaz .herkes kendi konuşur kendi dinler haliyle olay sadece kavga olmakla kalıp neticesi de hoş olmaz..kırgınlıkları ve hataları beraberinde getirir..

kadınlar evi nasıl ne zaman temizleyecegine misafiri nasıl agırlayacagına çocuklarına nasıl bakacagına yemek giyinme vs gibi alışkanlıkların verilmesinde kendi sistemleri içinde karar vermek uygulamak ister..Bir çok kadın için evi ,Kurallarını kendinin koydugu ,hakimiyet kurdugu kendi dünyasını yansıtmaya çalıştığı özgürlük kurmaya çalıştığı bir alandır..bu konuda bir çok örnek bulabilirsiniz..kadınlar evde yardım istesede eşlerinin dahi evde ki düzene karışmasından hoşlanmaz mutfagına girilmemeli esyaların yeri değişmemeli temizleyip düzenlediği yerler dağılıp bozulmamalı herkes aldığını yerine koymalı vs vs örnekler ve liste uzayıp gider..bir diş fırçasından dolayı kavga eden eşlere rastlayabilirsiniz..

kalabalık bir çevresi olmayan bir insan kalabalık bir çevreye uyum sağlamakta zorlanabilir..Misafir ağırlamaya alışkın olmayan bir kişiye misafir ağırlamak çok büyük külfet gelebilir..kalabalık evlerde temizlik yemek birde çocuk varsa işler fazladır..herşey tek kişinin üzerindeyse zaman zaman bunalıp daralması normaldir.. evin tüm temizliği gelen misafirlerin ağırlanması herşey eşinize bakıyor muhtemelen ..annenizin yanınızda olması, aile büyüğü oldugu için diğer kardeşlerinizin yada akrabaların sizi daha çok ziyaret etmesine neden oluyordur..ablalarınız çocuklarını bir yere giderken bakması için annelerine yani size bırakıyorsa ,otomatik olarak eşiniz ilgilenmek durumunda kalıyordur..ablalarınız açısından çocukları annelerine bırakılıyordur ama eşiniz açısından görümceleri sürekli çocuklarını ona bırakıyordur..çocukların yemeği oyunu vs eşiniz ilgilenmek zorundadır..çocuklar evi dağıtıyorsa gürültü yapıyorsa ki çocuk olan yerde bunlar kaçınılmazdır eşinize yorucu gelebilir..karşılığında ablalarınızdan yada annenizden gereken sevgiyi belkide kendince teşekkürü göremeyebilir..hatta üstüne birde eleştiri alıyorsa bu onu daha çok kırabilir..istediği gibi eve ailesini ve arkadaşlarını çağıramamaktan yada gidememekten şikayetçi olabilir..

bir abiniz olduğundan bahsetmişsiniz ama annenize sadece kendinizin baktığını söylemişsiniz..ablalarınız dinen bakmakla mükellef değil ama abinizde sizin gibi annesine bakmakla yükümlü..abinizin eşi annenizi istemiyorsa onun yaklaşım ve tavırları sizin eşinizi de etkileyebilir..eltim bakmıyor hep benmi bakacam diyor olabilir.istediği saatte yatıp istediği saatte kalkmamak sıkıntı veriyor olabilir..sizin kendisiyle yeteri kadar ilgilenmediğinizi ona özel vakit ayırmadığınızı düşünüyor olabilir..bunları bilemiyoruz tabi nacizhane sorunlar neler olabilir diye olabilecek alternatifleri sıralıyoruz..eşinizin anneniz yokken evde size ve çocuğunuza davranışı ev yaşamı kuralları nedir iyi analiz edin..anneniz geldiğinde nasıl farklılık var neleri yapamıyor yada neleri yapıyor vs bunlar sorunu anlamanızda ipucu verecektir..en azından sorunun nerden ve kimden neden kaynaklandığını bulabilir ve ona göre çözüm bulursunuz..

Normalde hepimiz kendi anne babamızın kardeşlerimizin konuşma şekline şakalaşmasına oturup kalkmasına alışkın olabilirz bizim için gayet normaldir..ciddi sorun yoksa bizce sorun yoktur..fakat eşinizinde sizinle aynı pencereden bakması kolay değil..kardeşlerinizin yada ailenizinde ona bakışı aynı olamaz..o gelindir siz kardeş yada evlat.size normal gelen bir konuşma eşinize incitici gelebilir ..sizin ablalarınızdan annenizden alışkın olup normal karşıladıgınız bir davranış hatta bazen bir bakış, eşiniz için kırıcı ve üzücü olabilir ..gelin-kaynana gelin-görümce ilişkisinde sessiz bir paylaşım kavgası vardır erkek çoğu zaman farkında olamaz..temelde oğlunu gelinle paylaşamayan anne,eşini ailesiyle paylaşamayan gelin,kardeşini evlendikten sonra daha çok sahiplenen abla kardeşler vardır...bekar bir erkek ailesini kardeşlerini sürekli arayıp hal hatır sormasa okadar sorun olmaz ama evlendikten sonra aramıyorsa gelin aratmıyordur ve suçlu gelindir ve bu büyük bir sorundur..erkeklerin kendinden kaynaklanan bunun gibi durumlar farkında olmadan eşlerinin başına açtığı bir sorun olabilir..ailelerinde farkında olmadan oğullarına evlenmeden önceki gibi yaklaşımları, kadın için sorun olabilir..erkeğin kardeşleri ailesi yada akrabaları tarafından eleştirilmesi azarlanması kadın için, eşi adına içgüdüsel bir savunma mekanizması geliştirir..erkek ailesinin ablasının kardeşinin o davranışına alışkın olup normal görsede kadın onu normal karşılayamaz eşini sahiplenip karşı tarafa cephe alma durumuna geçebilir.. .2 taraf aile ve eş; bunların ortak noktaları onları birbirine bağlayan şey erkektir..yani sizsiniz..Bu noktada aslında çözümde sizde..

Sizi seven iki taraf arasında ortak denge kurmalı ve iki taraftanda sizin için karşı tarafa daha anlayışlı daha sevecen davranmasını istemelisiniz..anlayış ve alttan almayı tek taraftan istemek hatadır..eşini seven ve onun iyiliğini itibarını düşünen kadın ,onun ailesine zaten kendi isteği ile hizmet edecek saygıda kusur etmemeye gayret edecektir.akraba ilişkilerini eşinden daha çok önemseyecektir...ne demişler kadın insanı vezirde eder rezilde..keza oğlunu seven ve düşünen anne yada kardeşler gelinin hatalarını oğlunun gözüne gözüne sokmak yerine hatalarını örtmeye çalışacaktır..sorun çıkartıp oğullarını üzmektense gelinin saygısız davranış ve sözlerini sineye çekmeyi tercih edip idare etmeyi tercih edeceklerdir..gelin bir şeyi yapmak istemiyorsa bir yere gitmek istemiyorsa ,oğlunu kullanarak yada oğluyla tehdid ederek onu yapmaya zorlamayacaktır..erkek 2 tarafında hassasiyetlerine dikkat ederek tarafları olaylara göre yönlendirebilmeli..bunlar sözle anlatıldıgı kadar uygulamaya gelince kolay degil tabiki..hepimizde nefis var sürekli vesvese veren şeytan da boş durmuyor tabi..kadın yada erkek evlilikte eşlerinden gelen sıkıntılara sabreder Allah'a sığınırsa mükafatını mevladan isterse mutlaka karşılığını alacaktır..bir sorunla karşılaştığımızda bırakıp gitmek en kolayıdır zor olan mücadele etmektir..Bol bol eşiniz ve aileniz için dua edip Allah tan yardım isteyiniz ..Rabbim dar da olan sıkıntıya düşen tüm kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun..sabreden ve mükafatına nail olanlardan eylesin..

Güzel olmuş ellerinize sağlık, ama soruyu soran kardeşimiz yorumlarımızı okuyor mu merak ettim doğrusu. Bir yerden sonra sesi soluğu çıkmamış.

merhabalar herkese,
konuyu açanı bilmem de ben olayı çözdüm.
bu adamın karakteri bozuk, ne yapsan fayda etmez buna...

Kesin teşhiş yani :))
zor ya ev ev içinde kadına ne diyeceksin adama ne diyeceksin ikisi de genç üstelik, hani hep kadının aile hayatı görmediği üzerinde durulmuş da sanki görmüş olsa çok mu kolay olacaktı? ne alakası var?

ayrı evde de olsalar bu adamın geçinmeye niyeti yok, alınganlık, küsmek, ufak şeyleri büyütmek erkek karakteri mi?
böyleleri evlenmese ne iyi olur.

ayrıca şunu belirteyim ki, 'kıymetini bilmediğin nimeti alırlar elinden'
psikolojik sorunlu bu tipler, sen asla düzeltemezsin
daha fazla zulüm çektirme kendine ve anneciğine derim ben kardeşim, yolla gitsin vesselam...

Soruyu soran yorumları okumasada aynı yada benzer durumda olanlar için faydalı olacaktır..herkes kendince sorunu anlamaya ve çözümler üretmeye çalışmış herkese teşekkürler..

genel olarak evli olan herkesin en azından okudugunda bir durup karşı tarafı düşünmesi içinde faydalı olacagından eminim yazılanların .. tecrübe ve bilgi paylaşıldıkça çoğalır ve fayda sağlar


Genel Soru ve Cevaplar

MollaCami.Com